15 Temmuz darbe girişimi sonrası özellikle sosyal medyada komplo teorileri aldı başını gidiyor. Bu bilgi kirliliği maalesef özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı hala gözünü kör etmiş insanlarımızca araştırılmadan kullanılıyor.
 
İşte size bir senaryo:
 
O gece Cumhurbaşkanı Erdoğan öldürülseydi ne olurdu?
 
Ülkemizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan yanlıları - karşıtları iç savaşı başlardı. Allah korusun Suriye’den beter olurduk, ülkemiz parça parça dağılırdı.
 
Peki FETÖ ve arkasındaki güçler darbeyi başarsaydı ne olurdu?
 
Zamanında, iktidarda sadece bir dereceye kadar söz sahibi oldukları halde, Ergenekon, Balyoz davası gibi bir çok tarihi utançlara imza atanlar, yüzlerce aydını, gazeteciyi, askeri ve hatta Genelkurmay Başkanı’nı düzmece kanıtlarla hapislere atanlar, müebbet hapse mahkum edenler,  iktidarın tamamını ele geçirmiş olurdu. Tam bir sahte din odaklı polis devleti olur ve bugün “diktatörlük” diyenler bu günleri mumla arardı. 1979'da Humeyni’nin İran devrimi sonrası olduğu gibi, ilk önce darbeye destek veren sol kesim yok edilir, daha sonra Aleviler ve gerisi takip ederdi…
 
Bu olayın bir “Erdoğan olayı“ olmadığını ne zaman anlayacaksınız?
 
Son Türk devleti yıkılmak isteniyor ve bazıları maalesef hala olayı geniş açıdan göremiyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı bir harekete indirgiyor.
 
Farkında değil misiniz? Türkiye’yi yok etmek isteyen sözde dost devletler darbe gerçekleşmedi diye neredeyse yas ilan edecekler. 
 
CNN’in ünlü sunucusu Christiane Amanpour ise darbeden 2 gün evvel tüm kamera ve yayın ekibi ile Türkiye’ye gelmiş olması ve darbe anında İstanbul'dan canlı yayın yapması tesadüf değildir.
 
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında 62'si polis, 5 asker'i asker ve 173'ü sivil toplam 240 kişi şehit oldu, ülkemiz uçurumun ucundan döndü, bir tane AB ülkesi lideri ülkemize gelip dayanışma göstermedi. Bekleyip, sonuç istedikleri gibi olmayınca mecburen destek mesajları vermekle yetindiler.
 
Binlerce kişi göz altına alındı diye ortalığı ayağa kaldıran ve „Erdoğan tutuklattı“ diyecek kadar tek taraflı yayın yapan Alman basını, o kişiler hakkında neden yasal işlemler yapıldığı konusuna değinmeye bile gerek görmüyor. 
 
Yıllardır FETÖ benzeri bir yapıda olan Scientology Kilisesi oluşumunu kontrol altında tutan  Alman Anayasası Koruma Kurumu, darbe yapmaya kalkacak kadar tehlikeli olan FETÖ’yü Türkiye’nin başvurusuna rağmen izlemeye gerek bile görmüyor.  Scientology üyelerinin memur olamadığı ülke, Türkiye’nin devlet dairelerinde yaptığı FETÖ temizlik operasyonunu eleştirmeye kalkıyor. 
 
Allah korudu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir şey olmadı, hep eleştirilen o Kasımpaşalılılığı sayesinde şapkasını alıp gitmedi ve ölümü göze alarak halkıyla birlikte darbecilerin karşısına çıktı.
 
Eğer, gerçekten ülkemizi seviyorsak, darbe öncesi tüm karşıt görüşlerimizi bir yana bırakarak, birlik olup, ülkemizde şu an yedi düvele karşı verilen bu var olma mücadelesine yapıcı olarak katılmamız gerekmektedir.