Mustafa Alabora "1969 yılıydı ve kara kıştı. Saat de 23.30 suları. Birlikte tiyatro yaptığımız Halil Ergün ile birlikte Ankara'da Cinnah Caddesi'nden Cebeci'ye doğru yürürken karnımızın çok acıktığını fark ettik. Cebimizde 1 lira bile yoktu. Bir çöplüğün yanında geçiyorduk. Gözüme çöpe atılmış bir parça ekmek ilişti. Kimseler görmeden çöplükteki o ekmeği aldık. Pay ettik ve yedik. Şimdi Halil'e 'Çöplükteki ekmeği hatırlıyor musun' diye takılıyorum. Birlikte gülüyoruz" dedi. Parasız kaldığı ve tiyatrodan yasaklı olduğu dönemde Rumelihisarı'nda balıkçılık yaptığını da söyleyen Mustafa Alabora "Balıkçılıktan kazandığım paralarla oğlum Memet Ali'yi de yetiştirdim, evime de baktım. Bugün olsa yine yaparım, işten utanmam" dedi.