TBMM Başkanı Köksal Toptan, yasama organının, Türkiye'nin en büyük organı olduğunu belirterek, "Yargı bildirisinde yasama organını ilgilendiren bölüm de var. Ondan incindiğimi ifade etmek istiyorum" dedi.

Toptan, Fransa'dan Türkiye'ye dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet
Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının
sorularını yanıtladı.

"Yargı ile hükümet arasındaki gerginliğin giderilmesi için sayın
Cumhurbaşkanı'nın aracı olması isteniyor. Siz böyle bir aracılığa sıcak
bakar mısın?" sorusu üzerine Toptan, "Tamamen sayın Cumhurbaşkanı'nın
takdirleridir. Ne yapacağını bekleyip görmek gerekir" diye konuştu.

Toptan, hükümet ile yargı arasında varlığı öne süren gerginliğin konumu
itibari ile kendisinin bir tarafı olmayacağını ifade ederek, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Ancak, yargı bildirisinde yasama organını ilgilendiren bölüm de var.

Ondan incindiğimi ifade etmek istiyorum. Yasama organı, Türkiye'nin en
büyük organıdır. Yasama organından çıkan kararların dokunulmaz olması da
söz konusu değildir. Yasama organı da aldığı kararlarda yanlış
yapabilir. O nedenledir ki, kuvvetler ayrılığı ilkesinin hüküm sürdüğü
bütün parlamentolarda anayasal denetim denilen bir mekanizma vardır. Bu
Türkiye'de de vardır, çok da güzel uygulanmaktadır. Zaman zaman
kimilerinin hoşuna gitmese de tarafların hoşuna gitmese de yerleşmiş,
kökleşmiş bir Anayasa Mahkemesi kurumu vardır. Anayasa denetim
mekanizması vardır. O bakımdan TBMM kararlarını tartışırken, Anayasa
mahkemesi sürecinin, yani anayasal denetim sürecinin dikkate alınması,
bu sürece saygı gösterilmesi ve TBMM kararlarına da saygı gösterilmesi
gerekir.

Şahsen benim açımdan ilginç yanı, Türkiye, bütün bu olan biten
gelişmeler içerisinde makulü bulmaya çalışırken, benim öne sürdüğüm bir
düşünce etrafında bence olumlu bir tartışma yapılırken, kaleme alınmış
biçimiyle çok ağır ifadelerle dolu böyle bir bildirinin ortaya çıkması,
benim açımdan da şahsen incitici olmuştur. Doğru olmamıştır. Bildirinin
diğer bölümlerine ben bir şey diyemem. Onu hükümet cevapladı. Ve diğer
ilgililer cevaplandırırlar. Ama yasama boyutuyla şahsen benim bir Türk
vatandaşı olarak ortaya koyduğum fikirlerin böylesine bir tepkiyle, ağır
kelimelerle karşılanmasını doğru bulmadım." (AA)