Bademcik ve geniz eti ameliyatları özellikle çocukluk çağında en sık yapılan operasyonlar arasında bulunuyor. Tıptaki gelişmelere paralel olarak bu ameliyatların tekniğinde de gelişmeler yaşanıyor. Özellikle lazer tekniklerinin, bademcik ve geniz eti ameliyatlarına yeni bir açılım sağladığını belirten KBB Uzmanı Op. Dr. Orhan Altıntaş, “Bademcik ve geniz eti ameliyatlarında, lazer tekniğinin devreye girmesi, radyo frekans, kobülasyon ve termal welding denilen yöntemlerin kullanılması birçok avantaj sağladı” diyor.

Bu ameliyatların genel anestezi altında yapılması gerektiğini hatırlatan Altıntaş, yeni yöntemlerde kanama riskinin minimuma indiğini söylüyor:

“Daha önceleri lokal anestezi uygulanarak da yapılabilen bu ameliyatlar genel anestezideki gelişmeler, ameliyathane imkanlarının artması, yeni teknolojilerin kullanılması ile genel anesteziyi rutin hale getirdi. Bademcik ameliyatlarının büyük çoğunluğu halk arasında lazer olarak adlandırılan termal welding sistemiyle yapılıyor. Bademcik dokusunu normal bıçakla ya da makasla kesmek yerine yeni cihazları kullanarak, alınacak dokuyu kanatmadan kesmek veya çıkartmak mümkün oluyor. Yöntemin en önemli avantajı ise kanama olmaması ve bademciğin tamamen alınmayacağı durumlarda bir kısmını çıkartmaya olanak sağlamasıdır.”

Geniz eti ameliyatında da benzer metotların uygulandığını vurgulayan Altıntaş, “Kobulasyon ya da radyo frekans kullanılabilir. Fakat bademcik ameliyatlarındaki kadar fazla bir üstünlüğü yoktur. Şimdilik geniz eti ameliyatında klasik yöntem uygulanarak da aynı sonuçlar alınmaktadır” diyor.

İLAÇ TEDAVİSİNE CEVAP VERMİYORSA ALINMALI
Op. Dr. Altıntaş’a göre büyüyen geniz eti; burun solunumunu azaltıyor, gece yeteri kadar oksijen alınımını engelliyor ve kulaklarda sıvı birikimi yaparak işitmeyi bozabiliyor:

“Geniz eti özellikle 1,5-2 yaşında büyümeye başlar ve birçok çocukta vardır, fakat bazılarında çok büyür. Burnun tıkanmasına, iyi nefes alamamaya, geniz akıntısına ve sık nezle-grip gibi burundan kaynaklanan enfeksiyonlara neden olabilir. Bunların yanında kulakta sıvı birikmesi de görülebilir. Kulakta sıvı birikmesi uzun dönemde; işitme kaybı, zarda çökme ve yapışmalara neden olur. İşitme azalır. Çocuklarda bu tür problemler varsa ve ilaç tedavilerine cevap vermiyorsa mutlaka geniz eti alınmalıdır.”

SIK BADEMCİK İLTİHABININ YARATTIĞI TEHLİKE
Bademciklerde oluşabilecek en önemli sorun, bademciğin kronik enfeksiyon odağı haline gelmesi. Mikroplar bademciklere yerleşip kronikleşerek ilaçla tümüyle ortadan kaldırılamaz hale geldiğinde vücuda zarar vermeye başlıyor. Kalpte, eklemlerde ve böbreklerde romatizmal hastalıklara (kalp kapakçık hastalığı, romatoid artrit, nefrit vb.) neden olabiliyor. Uzmanlara gore, bademcikler normal görevini yapamıyor, mikroplara karşı koruyucu sistemi harekete geçiremiyorsa ve mikropları içinde barındırır hale gelmişse mutlaka alınmalı.

Oluşabilecek diğer sorun ise bademciklerin aşırı büyük olması. Dr. Altıntaş, “Sıklıkla geniz etiyle birlikte büyür. Bazen bademcikler ve geniz etleri o kadar büyüktür ki yutmaya, nefes almaya, gece nefes alınmasına engel olabilir. Uyku ve iştah aşırı etkilenir. Baş ve boyunda ciddi gece terlemeleri olabilir. Uzun dönemde çocuğun çene, diş ve yüz yapısını bozar. Eğrilikler ve ağız kapanma sorunları oluşur. Bu durumda da ameliyat şarttır” diye konuşuyor.

3 YAŞINDAN ÖNCE DE AMELIYAT YAPILABİLİR
Bademcik ve geniz eti ameliyatlarında yaş sınırı olmadığını belirten Altıntaş, bademciklerin 3 yaşına kadar görev yaptıklarını söylüyor ve ekliyor: “3 yaşından sonra görevleri giderek azalır, ergenlik döneminde tümüyle ortadan kalkar. Geniz etinin bilinen çok belirgin bir görevi yoktur. Kimi çocuklarda daha 3 yaşına gelmeden de ciddi sorunlar oluşabilir. Bu durumda 3 yaşını beklemeden de bademcik ve geniz eti ameliyatı yapılabilir.”