16 yaşında evlendirilen, 18'ine girmeden hamile kalıp -30 derecede dışarıda doğum yapmak zorunda bırakılan ve bebeği ölü doğduğu için yıllarca şiddet gören Melek Karaaslan, 8 yıllık evliliğinin sonunda bir tuvalette bağlanmış olarak bulundu.

Ağrı'nın Hamur ilçesinde yaşayan Melek Levent (24), Ali Karaaslan ile evlendirildiğinde 16 yaşındaydı. İşkence dolu hayatı evliliğin ilk günlerinde başladı. Kocasından, kayınpederi Kutbettin Karaaslan'dan ve kayınvalidesinden gördüğü psikolojik ve fiziki şiddet her geçen gün arttı. Melek Karaaslan, henüz 18 yaşına girmeden hamile kaldı. Ancak hamileliğinin son günlerinde kocası ve ailesi onu Ağrı'nın -30 derece soğuğunda dışarı attı. O gece sokakta tek başına kar altında ölü bir bebek doğurdu. Ölü bebeğini sağ sanarak kucağına alarak kocasının evine geri döndü. Döndüğü evde bu kez ölü doğum yaptığı için daha fazla şiddet yaşamaya başladı. Hem bebeğinin ölü doğması hem evde yaşadığı şiddetin giderek artması, akıl sağlığını giderek yitirmesine neden oldu. Kızlarının yaşadıklarından haberdar olan Levent ailesi, onu alıp hastaneye yatırdı ve tedavi olmasını sağladı. Ancak aile büyüklerinin araya girmesiyle Melek Karaaslan kocasının evine geri dönmek zorunda kaldı, ne de olsa kadının yeri kocasının yanıydı. Ama eve geri dönmek de sorunları çözmedi. Melek Karaaslan'ın babası en son altı ay önce kızını alıp kendi evine götürdü. Fakat daha sonra kocasının evine gitmek zorunda kalan kızından aylarca haber alamadı, kızını görme çabaları sonuç vermedi. Bunun üzerine baba Levent, polise haber vererek kızının hayatından endişe ettiğini bildirdi.

TUVALETE BAĞLANMIŞTI

Karaaslan ailesinin Hamur'daki evine baskın yapan polislerin gördüğü manzara korkunçtu: Tuvalete oturmuş pozisyonda bağlanmış ve açlıktan ölmek üzereydi. Üstünde giysi niyetine sadece beyaz bir bez sarılıydı. Bundan altı ay önce neredeyse 70 kilo civarında olan Melek Karaaslan neredeyse bir çocuk cüssesindeydi, tam 40 kilo vermiş ve 30 kiloya düşmüştü. Sürekli oturmaktan vücudunun her yeri kireçlenmişti. Kollarını hareket ettiremiyordu. Üstelik vücudunun pek çok yerinde oluşan yaralar kurtlanmıştı. Bu haldeyken kafasına aldığı darbelerden akıl sağlığını tamamıyla kaybetmişti. Melek Karaaslan, artık yatalak bir şekilde Ağrı Devlet Hastanesi'nin İntaniye Servisi'nde yatıyor. Sağlık Kurulu tarafından verilen ön raporda, hiç düzelmeyeceği ve ömrünün sonuna kadar 'yatalak' kalacağı belirtildi. Ailesi sağlığı bu derece bozulmuş yatalak kızlarına bakamayacaklarını beyan edince, sosyal hizmet uzmanları bir rapor tutarak tedavisinden sonra yaşlı ve özürlü bakım merkezine yerleştirilmesini istedi. Levent ailesi, kızlarını bu hale getiren Karaaslan ailesinden şikayetçi olacaklarını belirtirken şunları söyledi: "Kız dışarıda doğum yaptı ve bebeği ölü doğdu. Ölü bebeğini kucağında görünce akli dengesini kaybetti. Kızımı almak istedim vermediler. Ben de polislerden yardım istedim. Emniyet sayesinde kızımı alıp, hastahaneye getirdim. Kızım akli dengesini kaybetmiş, konuşamıyor. Bu yüzden şikayetçi olduğunu söylemiyor. Ama ben karşı taraftan şikayetçi olacağım."