ASTO İnsan Hakları Topluluğu tarafından düzenlenen ve 2 gün devam edecek olan Toplumsal Cinsiyet Eğitimi Projesi"nin açılış toplantısı Menderes Park Tesislerinde yapıldı. Toplantıya Aydın Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Neşe Menderes, Aydın Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi Emine Elçin Apaydın, Ev Kadınları Dayanışma Derneği, İş Kadınları Dayanışma Derneği, Kadın Hakları Koruma Komisyonu, Türk Kadınları Birliği Aydın Şubesi, ürk Kadınları Konseyi Aydın Şubesi, 2000 Yılı Kadınlar Derneği, Aktif Emekliler Derneği Aydın Şubesi, Aydın Konuk Evi, Söke Kadın Sığınma ve Yaşatma Derneği ve Ev Eksenli Çalışan Kadınlar Derneği yöneticileri ve dernek üyeleri katıldı.
ASTO üyesi sivil toplum örgütleri üyesi kadınların yoğun katılımıyla gerçekleşen eğitim projesi kapsamında 2 gün boyunca Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM) Denizli Yerel Destek Merkezi eğitmenleri İlknur Üstün, Murat Çekiç ve Kader Ankara tarafından katılımcılara toplumda cinsiyet olgusu üzerine yapılan çeşitli araştırmalar hakkında bilgiler verileceği ve bu konudaki bilimsel çalışmaların Aydınlı kadınlar ile paylaşılacağı belirtildi.
ASTO İnsan Hakları Topluluğu"nun talebi üzerine Toplumsal Cinsiyet Eğitimi Projesini Aydın"da da hayata geçirdiklerini ifade eden eğitmenlerden İlknur Üstün, “Cinsiyet eğitimi; İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) tarafından Sosyoloji alanında yıllardır tartışılan ve tam olarak oturmamış, içeriği tam olarak oturtulmamış kavram. Farklı kültürlerde, tarihin farklı anlarında ve coğrafyalarda kadınlara ve erkeklere toplumsal olarak yüklenen roller ve sorumlulukları ifade eder” dedi.
İnsanların dünyaya kız ya da erkek olarak geldiğini ancak bu seçimin kişinin kendi elinde olmadığını ifade eden Murat Çekiç de, “Ancak daha doğum öncesinde kız bebeklerin eşyaları pembe erkek çocukların eşyaları ise mavi olarak tercih edilmesiyle başlayan süreç, erkeklerin ve kadınların yapabileceği işler konusunda da yapay ayrımlar üretilir. Bu çerçeve de erkek cinsiyeti ile kadın cinsiyeti arasında toplumsal yaşama katılma düzeyi açısından farklılıklar oluşur. Sayısal bakımdan eşit olmakla beraber iki cinsin toplumsal alanda temsiliyetleri farklılaşır. Kadın cinsiyeti daha çok ev gibi özel alandan kalırken, erkek cinsiyeti dışarıda her türlü kamusal alanda kendini ifade eder. Çalışma yaşamından siyasete, sivil toplum örgütlenmesinden eğitime kadar her türlü kamusal alanda iki cins temelindeki bu görgünün toplumsal cinsiyet eşitliğini oluşturur” diye konuştu