Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı, ilk ve orta öğretim öğrencileri üzerinde yaptıkları son araştırmayla evlilik ve cinsel deneyim yaşı, cinsiyet endeksi, okula gitme oranları gibi birçok önemli veriye ulaştı. Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre yapılan Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması'nın sonuçları Meclis Kadın- Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'na da aktarıldı. Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürü Rıfat Köse'nin 22 Ekim'de kamuoyuna da açıklayacağı çalışmanın öne çıkan yönleri şöyle:
Adolesanlar (çocukluk ile erişkinlik arasındaki fiziksel, cinsel, sosyal ve psikososyal geçiş dönem) dünya nüfusunun yüzde 20'sini, gelişmekte olan ülkelerin dörte birini, ülkelerin ise yüzde 15'ni oluşturuyor. Türkiye'de yüzde 19.5 dolayında ve sayıları 13 milyonun üzerinde.
Türkiye'de ilk evlilik yaşı gittikçe yükseliyor. 25-29 yaş grubu toplamına bakıldığında 22 yaşa kadar yükselme var. 2003 yılında 19.6 olan evlilik yaşı 20.8'ler civarında.
15-19 yaş grubundaki evlilikler, 1998'de yüzde 15.2 civarında. 2008'de 9.6'lara düşüyor.
20 yaş altındaki annelerin doğurduğu bebeklerde bin bebekten 33'ü 1 yaşına gelmeden, 45'i de 5 yaşını tamamlamadan ölüyor. 20-25 yaş grubunda ölümler 3'te 2 azalıyor.
İlk cinsel deneyim yaşı gittikçe düşüyor. İlk doğum yaşı düşük. Üreme sağlığı ile bilgi yetersizlikleri var. 2002'de 640 bin olan okula gitmeyen çocuk sayısı 179 bine geriledi.
1.383 çocuk erken yaşta evlendikleri için ya okula kayıt yaptıramadı ya da okulu bıraktı.
110 bini kız olan bu çocukların adresleri ev ev biliniyor. Geçen yıl 'devamsızlık' ve 'başarısızlık' başta olmak üzere okuldan ayrılan çocuk sayısı 131.033.
Okul devamsızlıkları ve okul terklerinde 690 kız çocuğunun 'evlilik' gerekçesi ortaya çıktı.
6-13 yaş aralığında olup okula gitmeyenlerin sayısı 179 bin. Bunlar arasında 'cam hastalığı', 'spastik özürlü', 'ölü gözükenler' çocuklar da var.
Tüm orta öğretimde okullaşma oranı yüzde 76.60. İlk öğretimden mezun olan öğrencilerin orta öğretime geçiş oranı yüzde 82-85.
Kız okullaşma oranı orta öğretim bazında yüzde 34.73. Batı illerinde kızların oranı doğu ve güneydoğu illerine göre yüksek.
2008-2009 öğretim yılı itibariyle okuldan ayrılan toplam çocuk 131 bin 33. Yüzde 80'lere varan kısmı devamsızlık ve başarısızlık nedeniyle ayrılıyor.
Eğitim açısından cinsiyet eşitliği indeksinin 1 olması gerekiyor. 1 ve 1'e yakınlık gelişmişlik düzeyini gösteriyor. 2003'de şehir merkezlerinde 0.94, köy merkezlerinde 0.88 olan rakamlar 2008 araştırmasında 0.98'lere ulaştı.
Doğu ve Güneydoğu'da eğitimdeki cinsiyet endeksi 0.78'lerden 0.94'lere yükseldi.
Lise seviyesinde kız öğrencilerin net okula devam etme oranı Türkiye genelinde 0.46'lardan 0.57'lere yükseldi.

15-19 yaş arası ilk cinsel deneyim yüzde 15'lerde
SAĞLIK Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması (AÇSAP) Genel Müdürü Dr. Rıfat Köse, geçen yıl Antalya'da düzenlenen bir kongrede yaptığı konuşmada, 15-19 yaş grubunun yüzde 15.5'inin, 20-24 yaş grubunun ise yüzde 60.7'sinin cinsel deneyim yaşadığını belirtmişti. Yeni araştırmada bu oranın daha da düştüğü belirtildi.

'Erken deneyim felakete yol açar'
Sosyal Psikolog Erhan Yaşar: Gençler devamlı bir gelir sağlayıp, kendini güvende bulmadan evlenmiyor. Bunun için evlilik yaşı büyüyor. Cinsel deneyim yaşının düşmesi ise gençlerin bedenlerini daha iyi tanımak istemesinden kaynaklanıyor.
Haydar Dümen: Cinsel deneyim yaşının düşmesinde alt faktör, buna hazırlayan iletişim araçlarının çokluğu. Ancak erken cinsel ilişki kızlarımızın başına felaketler açabilir. En azından evlendiklerinde böyle ağır yükü taşıyabilecekleri unutulmamalıdır./sabah