1980’lerde ortaya çıkan bu gelenek ülkenin atletizm ve yüzme şampiyonalarında onurunun zedelendiğine karar veren Komünist Rejimin yetenekli çocukların toplanıp olimpiyatlar için eğitilmesine karar vermesiyle başladı. Karar kapsamında öğretmenler, öğrencileri yakından inceleme ve spora karşı kabiliyelerini belirlemeleri konusunda uyarıldı.

Eleştirilerin odağında bulunan bu eğitim kamplarında yetişen, erkeksi fiziği ve Londra 2012 Olimpiyatlarındaki başarısıyla kendisinden söz ettiren Çinli yüzücü Ye Shiwen bir röportajında, henüz çocukken yeteneğinin keşfedildiğini ve okuldan alınarak eğitim kampına yerleştirildiğini söylemişti. Ye bu kampta çocukların, isimleri yerine kendilerine verilen numaralarla tanındığını, kendisine ise ‘Sporcu 137’ lakabının verildiğini ifade etmişti. Su altında daha uzun nefessiz kalabilmesi için vakumlu bir mekanizma içerisinde saatlerce yüzmeye zorlandığını söyleyen Ye, ayrıca kendilerine protein diyeti ve steroid uygulaması da yapıldığına dikkat çekti.

Kamplarda yetişen çocuklar olimpiyatlardaki başarılarıyla kendilerinden söz ettirirken, birçok sporcu da sistemi eleştiriyor. Çocukların ailelerinden uzakta zor şartlarda eğitildiğini ileri süren bir takım sporcu ayrıca çocukların eğitmenleri tarafından kötü muamele gördüğünü de iddia ediyor.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin iddialar konusunda kapsamlı araştırmaların yapılacağı açıklamasının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen kamplarla ilgili bir değişiklik yapılmadığı da ifade ediliyor.

Çin'deki eğitim kampında yetişen 16 yaşındaki Çinli kadın yüzücü Ye Shiwen Londra 2012 Olimpiyat Oyunları’nda 400 metre ferdi karışıkta son 50 metreyi dünyanın en hızlı ikinci derecesini yapan erkek yüzücü Ryan Lochte’den bile hızlı yüzerek dikkatleri üzerine çekti. (Daily Mail)