Karataş İlçesi'nin Sirkenli Köyü'nde 16 Haziran 2008'de evlerinin önünde oynarken kaybolan Berivan'ın cesedi bir gün sonra köydeki atık su kanalında bulundu. İple boğularak öldürüldüğü, tecavüze uğradığı belirlendi, tırnaklarında deri parçaları ile avucunda 3 tel saç bulundu, omuz, kol ve bacaklarında morluklar, göğsünde diş izleri görüldü. Köyde yaşayan onlarca kişinin kan örnekleri alındığında ilköğretim öğrencisi kuzeni 13 yaşındaki S.K.'dan alınan kan örneği, öldürülen kızın pijamasında tespit edilen meni lekesi ile uyuştu. S.K., sorgusunda, “Ben gördüğümde Berivan ölüydü. Başında Fatma ve Türkan K. ile R.M.K. vardı” demesi üzerine S.K. ile birlikte 39 yaşındaki Türkan K., halası 55 yaşındaki Fatma K. ve öğrenci 13 yaşındaki R.M.K. yakalanıp tutuklandı.

Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan S.K. ile R.M.K.'nın dava dosyaları, Türkan K. ile Fatma K.'nın yargılandığı Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasında birleştirildi. "Nitelikli adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, "cinsel istismar" suçundan da 15'er yıl hapis cezası istemiyle hapis cezası istenen sanıklar duruşmada karşı karşıya gelenince birbirlerini suçladı.

Pedagog gözetiminde yeniden ifadesi alınan S.K., kuzeni olan Berivan'ı öldürmediğini iddia ederek, “Öldürülmesi olayına da katılmadım. Irzına da geçmedim. Sadece Fatma K. beni ahıra götürdüğünde Berivan'ın öldürülmüş olduğunu gördüm. Boğazında ip vardı. Fatma benim, öldürülen Berivan'ın ırzına geçmemi istedi. Kabul etmedim. Türkan ise kendi göğüslerini bana elleterek tahrik etti, buna rağmen ilişkiye girmedim. Beni iteklediği için kolum Berivan'ın vücuduna değdi” dedi.

R.M.K. ise suçlamayı kabul etmeyerek, S.K.'nın kendisine iftira attığını öne sürdü. R.M.K., “S.K. beni okulda da kıskanırdı. Eşyalarımı karıştırır, bana rahat vermezdi. Ben iddia edildiği gibi ahırda değildim. Olay günü annemle birlikteydim. Cezaevine giderken ağlıyordum. S.K. bana "Ne ağlıyorsun" diyince ben de "İki kadına ve bana iftira attığın için ağlıyorum” dedim. Bana dönüp, "Attıysam attım, ne oldu" dedi. Boş yere cezaevinde yatıyorum. İftiraya kurban gittim” diyerek tahliyesini istedi.

"VİCDANIM RAHAT, ALNIM AÇIKTIR"

Türkan K. ve halası Fatma K. ise S.K.'nın yalan söylediğini iddia etti. Türkan K., S.K.'nın dengesiz ve kıskanç biri olduğunu belirterek, “İftiraya uğradım. Benim vicdanım rahat, alnım da açıktır” dedi.

R.M.K.'nın avukatı, sanık S.K.'nın annesi Yıldız, babası Neşet ile öldürülen kızın annesi Yıldız'ın kan örneklerinin alınmasını isteyerek, “Olay sonrası köyde numune alınmayan ve incelemesi yapılmayan 3 kişi kalmıştır. Sanık S.K.'nın annesi ve babasıyla öldürülen kızın annesidir. Bunlardan da saç kılı ve kan örnekleri alınarak DNA incelemesi yapılmalı” derken öldürülen kızın annesi Yıldız K.'nın avukatı da küçük kızın boğulduğu ip üzerinde katil zanlılarına ait epitem hücrelerinin kalma ihtimalinin bulunduğunu öne sürerek ip üzerinde de gerekli incelemenin yapılmasını istedi.

İP İNCELENECEK

Mahkeme heyeti, avukatların istemi üzerine, köyde kan örneği alınmayan S.K.'nın anne ve babasıyla ile sanıklardan yeniden alınacak kıl, kan örnekleri ile ölen kızın boğazındaki ipin Ankara Jandarma Kriminal Laboratuarı'na gönderilerek DNA incelemesi yapılmasına karar verdi. Duruşma, tanıkların dinlenmesi için ertelendi.

"Kızımı 30 bin lira için öldürdüler"

Öldürülen küçük kızın annesi Yıldız K., duruşmada, kızını akrabaları Türkan ve Fatma K.'nın 30 bin lira için öldürdüğünü, yaşları küçük iki sanığın da tecavüz ettiğini iddia etti. Acılı anne Yıldız K., “Görümcem Vahide Kekilli'ye 30 bin TL borç vermiştim. Paramı istediğimde ödemede bulunmayacaklarını söylediler. Benim korkup köyden kaçmamı sağlamak için kızımı öldürmeyi kararlaştırmışlar. Kızımı Vahide"nin kızı Türkan ile halası Fatma K. öldürmüştür. İki erkek sanık da tecavüz etmiştir. Ayrıca, Türkan ve Fatma"nın otları yanmıştı. Yangın nedeniyle kızımı suçlamışlardı. Bu yangın nedeniyle devamlı kızımın üzerine gidiyorlardı” diyerek sanıkların en ağır cezaya çarptırılmasını istedi.