Greenpeace’in “Bakana Kalem” kampanyasıyla bir kez daha gündeme gelen “türlerin devamlılığı” için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, maksimum avlanma limitlerini yeniden belirledi.
 
SU ürünleri av yasağı yarın sona eriyor. Dünyaca ünlü çevre örgütü Greenpeace tarafından “Bakana Kalem” sloganıyla başlatılan, öncelikle soyu tehlike altındaki lüfer, kalkan ve orfoz ile diğer ticari türlerin avlanma boylarının bilimsel veriler dikkate alınarak yeniden düzenlenmesine ilişkin kampanya, istenilen kadar olmasa da sonuç verdi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, su ürünleri avcılığını düzenleyen tebliğde değişikliğe gitti ve avlanacak balıkların maksimum avlanma limitleri yeniden belirledi.
 
Greenpeace örgütü, özellikle sarıkanat, çinakop’ların yoğun şekilde avlanıp tüketilmesi nedeniyle lüfer olamadıklarını, yumurta bırakamadıkları için de bir süre sonra soylarının tükeneceğini öne sürüyordu. Lüferin doğurganlığını kazanabilmesi için 20 santimetreden küçük olmaması gerektiği belirtiliyordu. Kampanya sonucunda Metro marketler zinciri de gazetelere tam sayfa ilanlar vererek “Kızına bak, anasını al” başlığıyla, “Torunlarımız lüfer yiyebilsin” diye lüferin yavruları olan sarıkanat ve çinakop satmaktan vazgeçtiklerini duyurmuştu.
 
Asgari boyutlar
 
YENİ tebliğe göre avlanabilecek asgari boyutlar şöyle:
 
Hani: 30 cm
 
Karagöz: 18 cm
 
Lagos ve orfoz: 45 cm
 
Lüfer: 20 cm
 
Sargos: 21 cm.
 
Tehlike çanları
 
SU ürünleri av yasağı yarın sona eriyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, balık türlerinin devamlılığı için kurallara uyulmasının hayati önem taşıdığını söyledi.
 
Bayraktar, uyarılarda bulundu:
 
- Dünya toplam su ürünleri üretimi 133 milyon ton ve bunun yüzde 70’i av yoluyla elde ediliyor. Su ürünleri yetiştiriciliğinde gelişmeler yaşansa da avcılığın Türkiye açısından önemi büyük. 1986 yılında yaklaşık 580 bin ton olan su ürünleri üretimi 2009’a gelindiğinde yüzde 20 azalarak 465 bin ton civarına gerilemiş durumda.
 
- Avcılıkla elde edilen bazı balık türlerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu düşünüldüğünde, avlanma konusunda kurallara uymanın, balıkların yumurtalarını bıraktıktan sonra avlanmasının ve böylece stokların korunmasının önemi çok daha net görülecektir.
 
- Dünyada yıllık ortalama kişi başına su ürünleri tüketimi 16 kg’dır. Bu rakam AB’de 24 kg, Japonya’da 69 kg, ABD ve Kanada’da 24 kg, İspanya’da 40 kg iken ülkemizde 8 kg’dır. Kişi başına su ürünleri tüketimimiz, gelişmiş ülkelerdekinden 2-3 kat azdır. Su ürünlerinin hem ekonomik hem de insan sağlığı yönünden göz önüne alındığında balık üretimimizi ve tüketimimizi artırmamız gerektiği ortaya çıkmaktadır.
 
‘Vira bismillah’ diyeceğiz ama mazot bel büküyor
 
RUMELİ Feneri’nde demirledikleri teknelerinde ağlarını son kez gözden geçiren, devasa depolarına tonlarca mazot alan ve kumanyalarını istifleyen balıkçılar bu seneki avdan umutlu.
 
Yaz aylarının sıcak geçmesinin balık üremelerine büyük katkısı olduğunu düşünen balıkçılar, bu yıl palamut bolluğunun olacağına inanıyor; ancak mazotun pahalılığından yakınıyorlar.
 
Av sezonunda denize 20 kişilik tayfasıyla birlikte açılmayı planlandığını söyleyen 50 yıllık balıkçı Nahit Koçali, 20 ton mazot aldığını, ancak bu miktarın bir ay yetmesinin imkânsız olduğunu söylüyor. Balıkçılara mazot alımında ÖTV uygulanmadığını belirten Koçali, “Hesaplayın işte. 20 ton mazot aldım, 2,20 TL’den 44 bin TL ediyor. Bu masrafı çıkarmak zorundayız. İşimiz zor” diyor. Koçali, “Çoğu arkadaşım kredi çekti. Borçlu çıkıyoruz denize. Balık fiyatları da düşünce bizim için işler iyice zor oluyor” diye konuşuyor.
 
Duyarlılık bekliyoruz
 
Küçük tekneleriyle denizi sürekli kontrol ettiklerini, başta palamut olmak üzere çinakop ve istavritin bol olacağını söyleyen 46 yıllık balıkçı Şendoğan Özkırcaali ise “Bu zamanda Rumeli Feneri’nde bile 2 tane küçücük palamut tezgahta 10 TL civarında. Ancak avın başlamasıyla 10 TL’ye daha fazla palamut alınabilecek. Sabırsızlıkla 1 Eylül’ü bekliyoruz. Vira bismillah diyeceğiz” diyor. Sezonun başlamasından 1 ay sonra hamsinin de artacağını söyleyen Özkırcaali, “Hamsi şu an ufak. Biraz daha beklemek lazım. Duyarlı davranmaya çalışıyoruz.
 
Tüm arkadaşlardan da bu duyarlılığı bekliyoruz” diyerek son kez uyarılarda bulunuyor.
 
hürriyet