AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 'seçim hovardalığı yapıyorlar' suçlamasına, 'CHP seçim striptizi yapıyor' karşılığını verdi. CHP'nin açılımlarını eleştiren Ergün, "Bir yönüyle de gerçekten bu popülist hareketlere seçim striptizi demek mümkün. Siz 'seçim hovardalığı yapıyorsunuz' derseniz, o zaman birisi size kalkar, 'bu yaptıklarınız ne, bunlar seçim striptizi' der" dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, Meclis'te Parlamento Muhabirleri Derneği'nin yeni yönetimini ziyaret etti. Ziyaret sırasında gazetecilerin sorularını cevaplayan Ergün, CHP'nin son dönemde ortaya koyduğu açılımlarla ilgili bir soru üzerine toplumun kendi iç dinamikleriyle bir değişim yaşadığına işaret ederek, bu modernleşme sürecine tepeden baskı yapılması anlayışını toplumun genel olarak kabul etmediğini söyledi. CHP'nin geç de olsa bunu gördüğünü ve bir açılım yapma ihtiyacı hissettiğini ortaya koyduğunu belirten Ergün, CHP'nin doğru bir ihtiyaç tespitinde bulunduğunu kaydetti. Ergün, "Bir açılım yapması, kendini halka daha yakın bir yerde konumlandırma isteği siyaset açısından doğru bir istek ama yollar doğru mu derseniz, onun çok iyi düşünülmüş, planlanmış bir açılım politikası olmadığını gördük. Seçime yaklaşırken, ayaküstü birisinin aklına gelmiş parlak fikirler şeklinde yürüyor hadise. Aday olmayı düşünen bir kişi akrabasıyla birlikte partinin bir yetkilisiyle görüşüyor. 'Beni aday yaparsanız bütün akrabalarımı biraraya getiririm, onlar da Anadolu'nun muhafazakar insanlarıdır. Bunları kabul ederseniz sizin için de açılım olur' gibi bir değerlendirmeyle bir anda ortaya çıkan bir tablo oldu ve bunun adına çarşaf açılımı falan deniyor. Ama baktık ki ortada iyi düşünülmüş, planlanmış, toplum kesimlerine yaklaşmayı amaçlayan bir açılım politikası yerine popülist bir pazarlık var" şeklinde konuştu. Daha sonra bu pazarlığın çöktüğünü gördüklerini ifade eden Ergün, ortada bir açılım olmadığını anlamış olduklarını söyledi.

"CHP AÇILIM YAPACAKSA MERKEZ ORGANLARINDA İYİ TARTIŞARAK YAPSIN"

CHP'nin ikinci açılımının Kur'an Kursu açılımı olarak ortaya çıktığına işaret eden Ergün, bunun da ayaküstü parlak bir fikir olarak ifade edildiğini ancak daha sonra 'bu da nereden çıktı' diyen CHP'lilere rastladıklarını kaydetti. Ergün, bu konunun da söndüğünü gördüklerini ifade etti. Son açılımın bir tarikat açılımı olarak ortaya çıktığını ifade eden Ergün, bir tarikat liderinin oğluna rozet takılmasıyla bunun da bir açılım olarak lanse edildiğini bildirdi. Bunu Sultan Ahmet Camii'nde imamlık yapmış, daha sonra CHP'den aday olmuş bir kişinin hayata geçirdiğine dikkat çeken Ergün şöyle konuştu: "Ne yapsın. Sultan Ahmet'te imamlık yapan birisinin açılımı, daha çok kendi çevresindeki yakın kişilere yönelik bir açılım olacaktır. O aday da bu açılımı kendi adına yapıyor ama bu bir parti açılımı haline dönüşmüyor. Adayların aklına gelen parlak fikirler açılım olarak karşımıza çıkıyor. Bence CHP bir açılım yapacaksa bunları merkez organlarında iyi tartışarak yapması daha doğru olur. Açılım açılım bir bakıyorsunuz fazla açılmışız. Minareyi kaybedeceksiniz bu sefer. Açılacaksın ama minareyi de kaybetmeyeceksin."

"BİRİSİ DE KALKAR SİZE 'BUNLAR SEÇİM STRİPTİZİ' DER"

CHP lideri Baykal'ın bazı devlet icraatlarını eleştirdiğini ve 'seçim hovardalığı yapıyorlar' dediğini hatırlatan Ergün, "Biz o zaman CHP'nin açılım adı altında yaptığı şeylere, bir yönüyle CHP siyasetinin nerelerinde kendi ayıbını ortaya çıkaran bir politika ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Bir yönüyle de gerçekten bu popülist hareketlere seçim striptizi demek mümkün. Daha ne söylenebilir. Gerçekçi bir tarafı yok. Sen bizi bu şekilde eleştirir, seçim hovardalığı yapıyorsunuz derseniz, o zaman birisi size kalkar, 'bu yaptıklarınız ne, bunlar seçim striptizi' der. Bunların bir toplumsal karşılığı, değeri, bir politik karşılığı yoktur' diye düşünülebilir" şeklinde konuştu.

'Sizce CHP'den üniversitelerde başörtüsüne özgürlük şeklinde bir açılım gelebilir mi?' sorusu üzerine CHP'nin o konuyu da daha sağlıklı bir zeminde tartışmasında yarar olduğunu söyledi. Ergün, bu konuyu daha iyi bir zeminde tartışması, dünyadaki laiklik uygulamalarını değerlendirerek bir tartışma yapması halinde CHP'nin daha sağlıklı bir adım atabileceğini ifade etti.

"DAVOS YERİNİ BULDU İFADESİ İSRAİL'DEKİ İÇ DİNAMİKLERE YÖNELİK DEĞİL"

Başbakan Erdoğan'ın İsrail seçimlerinin ardından 'Davos yerini buldu' ifadesini kullanarak ne demek istediğinin sorulması üzerine Ergün, Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki tutumuyla ilgili dünya kamuoyunda farklı değerlendirmeler yapıldığını, çoğunlukla 'İsrail yönetiminin izlediği bu politika karşısında bunların yüzüne söylenmesi lazımdı' noktasında birleşildiğini anlattı. Davos'taki çıkışın dünyanın her yerinde bulması gereken yankıyı bulduğunu dile getiren Ergün, 'İsrail'de karşılığını buldu' anlamında bir değerlendirmenin eksik bir değerlendirme olacağını ifade etti. Davos'ta söyleyenlerin sadece İsrail'deki iç dinamiklere yönelik bir mesaj olmadığını dile getiren Ergün, Erdoğan'ın sözlerinin, 'Davos'taki çıkış bütün dünyada yerini bulmuştur, anlamını bulmuştur' şeklinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

"TÜRKİYE'NİN YAKIN GELECEĞİNDE KARANLIK NOKTALAR OLUŞMASIN"

Ergenekon davasında yargılanan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un eşine ait olduğu bildirilen ses kaydı ile ilgili sorular üzerine Ergün, bazılarının 'bunlar nasıl kayda alındı' diye tartıştığını, bazı kesimlerin ise konuşmanın içeriğini öne çıkardığını belirtti. Bu sesleri orada bulunan bir kişinin cep telefonu vasıtasıyla kayda almış olabileceğine işaret eden Ergün, GATA'da cep telefonlarıyla hastaneye girişlerin yasaklandığını bugünkü gazetelerden öğrendiklerini belirtti. Bu tür içeriklerin nasıl gerçekleştiğinin de önemli olduğunu ifade eden Ergün, "Bu tür konuşmalarla yargı safahati üzerinde değerlendirmeler yapılması gerekiyor mu? Yapılıyorsa doğru mu bunlar? Yargıyı başka şekilde etkileme çabaları doğru çabalar mı? Bir taraftan da bunun düşünülmesi lazım. Kaynağının doğruluğunu, olayın doğruluğunu teyit ettilerse bütün basın yayın organları bunları yayınlıyor. Şeffaflık içinde bunlar tartışılıyor. Ama iki yönüyle tartışılması lazım" diye konuştu. Bu tür büyük davalarda böyle tartışmaların yaşanabileceğini dile getiren Ergün, herkesin duruşunu hukuk ölçüleri içinde belirlemesinin ve görev yaptığı alanlara dönük çürümeye karşı sağlıklı bir yer tutmasının önemli olduğunu ifade ederek, "Hiç olmazsa Türkiye'nin yakın geçmişinde karanlık noktalar olduysa bile yakın geleceğinde bir daha karanlık noktalar oluşmasın diye hep beraber gayret edelim" dedi.

CİHAN