CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Libya’da Kaddafi yönetimini deviren muhaliflere Türkiye’nin gönderdiği 100 milyon doların ancak Bakanlar Kurulu kararıyla gönderilebileceğine dikkat çekerek, “Ben şunu görmek istiyorum; bu giden paralara mesnet teşkil eden Bakanlar Kurulu kararı nerededir” diye sordu.
 
BÜYÜME RAKAMLARINA BİR DE BÖYLE BAKIN
 
Öztrak, CHP Genel Merkzi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek dün açıklanan ekonomideki büyüme rakamlarını değerlendirdi. Yılın ikinci üç ayında ekonominin bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8.8 büyümesinin, beklentilerin çok üstünde bir büyüme oranı olduğunu belirten Öztrak, “Bu durum ilk bakışta sevindirmekle birlikte dünyada kaygıların arttığı bir dönemde ülkemizi en fazla ısınan ekonomiler arasına sokuyor” dedi. Ortaya çıkan büyümenin, seçim öncesinde izlenen vatandaşların borçlandırılmasına dayanan ve son küresel krizde iflas eden politikanın sonucu olduğuna dikkat çeken Öztrak, “Bu model sıcak paraya kucak açmaya- vatandaşı borçlandırmaya -harcatmaya-ekonomiyi ısıtmaya dayanır ve kaçınılmaz olarak sürdürülemez dış açıklar yaratır” dedi.
 
"DIŞ AÇIK YARATAN, İSTİHDAM YARATMAYAN BÜYÜMEYE DEVAM"
 
Yılın ilk yarısında Türkiye’de vatandaşın harcadığı her 100 liranın 35 lirasının yurtdışında üretilen mal ve hizmetlerle karşılandığını dile getiren Öztrak, “Yani içeride vatandaşı borca batırarak yaratılan harcamanın artan bir bölümü bizim dışımızdaki ülkelerin çalışanlarına iş ve aş vermiş” diye konuştu. İkinci üç aylık dönemde kaydedilen hızlı büyümeye rağmen işsizlik rakamlarının yeniden artış eğilimine girmesinin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Öztrak, “Bu, AKP döneminde alıştığımız dış açık yaratan, ancak istihdam yaratmayan büyümenin devam ettiğini ortaya koymaktadır” dedi.
 
"İHRACATIN İTHALATI KARŞILAMA ORANI 10 YILDIR BU KADAR DÜŞÜK OLMAMIŞTI"
 
Temmuz ayı itibariyle 12 aylık dış ticaret açığının 99.5 milyar dolara ulaştığını kaydeden Öztrak, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 56’ya indiğini, bu oranın, son 10 yılın en düşük rakam olduğunu ifade etti. Dış ticaret açığındaki bozulmanın Türk Lirası’nın değer kaybetmesine rağmen yaşandığına dikkat çeken Öztrak, “Ancak ihracatımız ve sanayimiz kurdaki bu olumlu tabloya yanıt verememektedir. Çünkü ticarete konu mal üreten sanayi tabanımız önemli ölçüde aşınmıştır” diye konuştu. Bu gelişmelere bağlı olarak cari açığın 506 milyar dolara ulaştığını söyleyen Öztrak, bu yılın ilk yedi aylık döneminde açığın finansmanının büyük ölçüde kaynağı belirsiz ve kısa vadeli fonlarla karşılandığını ifade ederek “Her an kaçabilecek fonlara artan bağımlılık ekonomide ani duruş riskini artırmaktadır” dedi.
 
“CARİ AÇIĞA GÖZ YUMULMASI ÇÖKÜŞ RİSKİNİ ARTTIRACAKTIR”
 
Öztrak, ekonomide yaşanan çalkantıların vatandaşa da yansıması olduğunu, İMKB’deki düşüş sonucunda yerli yatırımcının 10 milyon TL zarara uğradığını, piyasalardaki bir aylık dalgalanmanın vatandaşa getirdiği yükün 17.1 milyar TL olduğunu ifade etti. Dünya ekonomisi kritik bir süreçten geçerken Türkiye’nin bu konjonktüre tarihi rekorlar kıran dış açıklarla yakalandığına dikkat çeken Öztrak, “Mevcut durumda sıcak paraya güvenip, büyümeye odaklanmak ve cari açığın kontrolünden vazgeçmek bir intihar girişiminden farksızdır” dedi. 
 
Öztrak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın “Biz krize karşı tedbirlerimizi erkenden aldık” sözlerini de eleştirerek “Krizde erken ya da geç değil zamanında tedbir alabilmek önemlidir. Aksi takdirde atacak barutunuz kalmaz” diye konuştu.
 
Bu aşamada düşük ancak pozitif bir büyümeye dayalı politika izlenmesi gerektiğini söyleyen Öztrak, şunları kaydetti:
 
“Düşük ancak pozitif bir büyümeye razı olmayıp, ekonomide sıcak parayla desteklenen büyümenin sürdürülmesi ve yüksek cari açıkların oluşmasına göz yumulması ekonomide ani bir çöküş riskini artırmaya devam edecektir. Bu çerçevede iç talebin aşamalı bir şekilde kontrol edilmesine, TL’nin değerlenmesine izin verilmemesine odaklanılarak cari açığı düşürecek bir orta vadeli program derhal açıklanmalıdır. Ancak şunu da ifade etmeliyim ki seçim öncesinde, yaklaşan yeni bir küresel fırtınayı görmezden gelip, aşırı sıcak paraya göz yumulması sonucunda oyun alanı büyük ölçüde daralmış ve geç kalınmıştır. Bu nedenle büyüme hızında ciddi bir düşüşü de ön görmek gerekmektedir. Bu da AKP’nin seçim hovardalığının ülkeye ödeteceği bedeldir." 
 
“LİBYA’YA GÖNDERİLEN PARA İÇİN ALINAN BAKANLAR KURULU KARARI NEREDE?”
 
 
Öztrak, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine Yunanistan’daki son ekonomik gelişmelerin Türkiye ekonomisine olası etkilerini değerlendiren Öztrak, Yunanistan’ın borcunu ödememe riskinin bulunduğunu ve Euro’dan çıkma olasılılığının Avrupa’daki yükselen piyasa ekonomilerine ilişkin endişeleri arttıracağını ifade ederek “Biz de bu bölgede yükselen piyasa ekonomilerinden biri olduğumuz için aynı dosya, aynı portföy içindeyiz. Buradaki zararları telefi etmek için bizdeki karları realiz etmeye kalkarsa yatırımclar, biz de bundan önemli ölçüde etkileneceğiz” dedi.
 
Öztrak, Libya’da Kaddafi yönetimini deviren muhaliflere Türkiye’nin gönderdiği 100 milyon dolarlık hibeyle ilgili son günlerde birçok bakanın açıklamalar yaptığını belirtirken Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimi Kanunu’na göre yabancı ülkelere borç ve hibelerin Hazine Müsteşarlığı’nın görüşü, Hazine’den Sorumlu Bakan’ın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla verildiğini belirterek şöyle konuştu:
 
“Yapılan yardımın böyle gösterilmesi AKP’nin geleneksel anlayışıdır. Biz deriz ki ‘Sağ elin verdiğini sol el görmesin.’ Ama bunlar ‘Şöyle para götürdük, bavula koyduk, uçağın düşmesinden korktuk’ gibi birtakım açıklamalar yapıyorlar. Ben şunu görmek istiyorum; bu giden paralara mesnet teşkil eden Bakanlar Kurulu kararı nerededir? Bu paraların dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararı nerededir, bunu görmek istiyorum.” 
 
“KREDİ KARTI KULLANANLARI RAHATLATACAK ÇÖZÜMLER BULUNMALI”
 
Öztrak, kredi kartları borçlarının asgari ödeme tutanağının arttırılmasını da değerlendirirken vatandaşın seçimden önceki 1 yılda borçlandırıldığını kaydederek “Şimdi vatandaşa diyorsunuz ki bu borçları öde. Bir yıl önce yapılan bir düzenlemenin sonucu bu, ama öyle anlaşılıyor ki bize gelen şikayetler, bu konuda vatandaşı ciddi sıkıntıya sokacak sorunlar ortaya çıkabilecek. Bu sorunların aşılması bakımından da Hükümet’in bir an önce bankalarla bir araya gelerek tüketiciyi, kredi kartı kullananları rahatlatacak çözümler bulması gerektiğini düşünüyorum” dedi.(ANKA)