AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Tunus ve Mısır"da yaşanan halk ayaklanmasının, bu ülkelerde halen devam eden CHP zihniyetine karşı bir isyan olduğunu ifade ederek CHP"nin yargı reformu tasarısına karşı Mısır"daki gibi halkı isyana davet etmesini sert bir dille eleştirdi.

Kılıç, “Muhalefet Tunus ve Mısır örneğini çok sevdi. Halkı hukuka karşı ayaklanmaya davet ediyor. Ama halkın Tunus ve Mısır"da değiştirmek için sokağa çıktığı yönetim anlayışı, bugünkü CHP"nin temsil ettiği CHP'nin Milli Şef, tek parti dönemi yönetim anlayışıdır. Biz Anadolu insanı olarak 1946"da o dönemi geçtik” dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Kanal 7 televizyonunda Mehmet Acet"in sunduğu ve Yeni Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Yener Dönmez"in de katıldığı Başkent Kulisi programında gündemi değerlendirdi.

Kılıç, hükümetin, Yargıtay ve Danıştay"ın daire sayısını arttırmayı öngören yargı reformuna ilişkin muhalefet partilerinden ve yüksek yargıdan gelen itirazlarla ilgili, Yargıtay"dan 2-3 yıl önce Adalet Bakanlığı"na yazılı başvuru geldiğini ve daire sayısının artırılmasının istendiğini söyledi. Kılıç, “Kurulu düzende hukukun üstünlüğüne inananları rahatsız eden şöyle bir durum var; ben sizi seçeyim siz de beni seçin, öyle devam etsin. Kendi aralarında son derece memnunlar. Yargıtay ve Danıştay üyeleri HSYK"ya seçim yapsın, sonra birinci sınıf yargı mensuplarından kimlerin Danıştay ve Yargıtay"a seçileceğine de HSYK karar versin "yani al gülüm ver gülüm" ilişkisi devam etsin istiyorlar. Burada demokrasinin d"si yok” dedi.

“YARGITAY"DA HEYET SAYISI 76"YA ÇIKACAK”

Görüşülmesi devam eden tasarıya göre Yargıtay"ın daire sayısının 32"den 38"e çıkarıldığını, Yargıtay"a 137 yeni üye seçimi yapıldığını kaydeden Kılıç, “Ayrıca Yargıtay"ın her bir dairesinin kendi içerisinde heyetler halinde çalışmasına imkân getiriliyor. Bir daire Yargıtay"da iki heyet halinde çalışabilecek. Dolayısıyla daire sayısı heyet sayısı da 76"ya çıkmış olacak” diye konuştu. AK parti döneminde göreve başlatılan hâkim ve savcıların hâlâ birinci sınıfa yükselemediğine dikkat çeken Kılıç, “Dolayısıyla Yargıtay ve Danıştay"a seçilecek üyeler bizim dönemimizden değil, daha önceki iktidarların döneminden olacak” diyerek yandaş yargı iddialarının temelsiz olduğunu söyledi.

“CHP KOMİSYONA TAKOZLUK YAPIYOR”

CHP"nin, tasarının görüşüldüğü Adalet Komisyonu"nu terk etmesiyle ilgili Kılıç, “Komisyondaki görüşmeler sırasında önergeler konusunda ve süreler konusunda sınır yok. Konuşma hakkı sadece üyelerin değil her hangi bir komisyon üyesi gelip konuşabilir. Biz bunu yaşadık. 2007 yılındaki anayasa değişiklikleri görüşmelerinde yaşadık. CHP'liler anayasa değişikliği teklifimize 20 bin adet önerge verdiler. Bir önerge 10 dakikada görüşülüp oylansa yaklaşık 3 bin 400 saat. 140 gün aralıksız çalışmanız lazım ki bunların görüşmeleri bitirilebilsin. Tasarı Adalet Komisyonu"nda ve muhalefet sınırsız sayıda önerge getiriyor ve sınırsız konuşma istiyor. Bu demokrasi mi? Komisyon üyeleri sınırlama yetkisine sahip. Her madde üzerinde 5 dakika süre istendi. Bu da 2 buçuk saatte konuşmak demektir. Muhalefet Adalet Komisyonu"nda takoz rolü oynadı. Silivri'den, Balyoz'dan söz ediliyor. Balyoz yargıda, takoz Meclis"te yorumu oluştu” şeklinde konuştu.

“KANUNİ HAREM SAHNELERİNE İNDİRGENEMEZ”

Tepkilere neden olan “Muhteşem Yüzyıl” dizisi ile ilgili bir soru üzerine Kılıç, Kanuni Sultan Süleyman"ın harem sahnelerine indirgenmesinin kabul edilemez odluğunu ifade etti. Kılıç, “Kanuni Sultan Süleyman Han, 46 yıl hükmetmiş, Osmanlı topraklarını iki buçuk katına çıkartmıştır. Bu başarıyı haremden sağlaması mümkün değil. Osmanlı medeniyeti adalet ve hakkaniyet üzerine inşa edilmiş bir medeniyettir. Çocuklarımın tarih bilincinin yozlaşmasını istemiyorum. Aile içi olmaması gereken hadiseleri meşru gibi gösteren boyutlar vardı. Cesur Yürek"teki gibi savaş sahnelerini bizim yapımcılarımız çekebilmeli. Yoksa dört duvar arasında sahneler... Demokratik bir ülkede filmler, diziler ne kadar müdahalelere açık olabilir. Haremdeki dekolteyi kanunla örtmeye çalışanlar yarın sosyal hayata müdahale ederler gibi bir kaygıyı inatla oluşturmak istiyorlar” dedi.

Eski Hürriyet gazetesi başyazarı Oktay Ekşi ve diğer bazı kartel yazarlarının CHP"ye geçmesini de değerlendiren Kılıç şunları kaydetti: “Hürriyet kurtuldu diyebiliriz aslında. Oktay Bey, son yazısında çok ağır küfürler yazdı. Özürle ortadan kalkmayacak bir kusur. Böyle birinin yakasına rozet takılması yandaşlık, yoldaşlık kriterlerinin bir birine karıştığını gösteriyor. Oktay Ekşi, ilk siyaset girişimini 27 Mayıs darbesinin Kurucu Meclis üyesi olarak yaptı. 12 Eylülcülerin Danışma Meclisine tayin ettiği Kamer Genç de CHP"de. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Karşı devrim eleştirisi, net söylüyorum, hukuk, insan hakları, demokrasi adına yapılan çağdaş reformlara karşı devrim demek açık bir gericiliktir. Attığımız her adım Türkiye'yi evrensel düzeye yaklaştırıyor. Gericilik; tek parti, milli şeflik dönemine duyulan bir özlemdir, artık gelmez.”