İstanbul Sultangazi'de üç yıl önce polisin yaptığı bir operasyonda gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Bülent Özdemir'in (36) Kandıra F Tipi Cezaevi'nden Adalet Bakanlığı'na yazdığı 'İnancım gereği dede ile görüşmek, dertleşmek istiyorum' mektubuna SABAH ulaştı. Sivaslı ve 9 kardeşten biri olan Özdemir, kendi el yazısıyla yazdığı ve iki sayfalık mektubunda şu görüşlere yer verdi: "Alevi inancına sahip devrimci bir tutukluyum. İnancımızın önderi olan dede ile dertleşmek, din ve vicdan özgürlüğü çerçevesinde görüşmek istiyorum. Ceza İnfaz Kanunu Yönetmeliği'nce diğer inançların önderi, sürdürücüsü olan vaiz, papaz, ve haham talebi idarece ve bakanlıkça karşılanmaktadır." İlk kez bir tutuklunun, 'İnancım gereği dede ile görüşmek, dertleşmek istiyorum' talebiyle karşılaşan cezaevi yönetimi Özdemir'in talebini Kocaeli İl Müftülüğü'ne oradan da Diyanet İşleri Başkanlığı'na iletti. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Doç. Dr. Halil Altuntaş imzasıyla gelen yazıda, özetle "Alevilik müstakil bir din olmayıp, İslam dini bünyesinde sosyo-kültürel bir yapıdır" denildi.

GEREKÇE: DİN DEĞİL
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görüşünün ardından Kocaeli Cumhuriyet Savcısı İsa Hakan Kanyılmaz, Özdemir'e "Aleviliğin islam dini içerisinde değerlendirildiğinin bildirilmesi karşısında ve bu bağlamda ayrı bir din olarak kabul edilmediğinden Alevi dedesi ile görüşme talebinin karşılanamayacağı yönünde ilgiliye bilgi verilmesi" bilgisini verdi. Savcılığın yazısına itiraz ederek Ankara İdare Mahkemesi'ne başvuran Özdemir'in Avukatı Ebru Timtik, ceza infaz kanununun 93. maddesine atıfta bulunarak, "Tutuklu kişinin mensup olduğu dinin görevlilerince ziyaret edilmesini mümkün kılmaktadır. Müvekkilim Alevi inancına sahip biri olarak elbette inancının gereği olarak bu konuda yetkin ve ehil biri ile bir Alevi dedesi ile görüşmek istemektedir" dedi.

TALİPLER YILDA BİR 'DEDE' İLE GÖRÜŞÜR
Alevi kanaat önderleri 'dede' talebiyle ilgili şunları söyledi: Muhittin Çalağan (Alevi Federasyonu eski Genel Sekreteri): Talipler yılda bir kez dedeye görünür, irşat olurlar. Onlara nasihatta bulunur dede. Sıkıntısı, derdi varsa onu paylaşır, konuşurlar. Bu çocuğumuz cezaevine girdikten sonra işlediği bir suç var ise pişmanlık duymuş olabilir. Bu çok doğru ve anlamlı bir talep. Muharrem Ercan (Karacaahmet Sultan Dergâhı Başkanı): Bir talibin dede ile konuşması ihtiyaç duymuşsa yapılır. İnançtan, dinden öte vatandaşın arzusunu yerine getirmek önemli. İslam içinde, dışında olması önemli değil. Biz İslam'ın aslıyız, kendisiyiz. 1970'li yıllara kadar Aleviler mahkemelere çıkmazdı. Kendi sorunlarını dedeler önderliğinde kendileri çözerdi. Halen bu gelenek Anadolu'nun birçok yerinde devam etmektedir. Burada insanı kazanmak önemli, bence izin verilmeli.