Son su faturanıza baktıysanız ya da ASKİ veznelerine uğradıysanız sizi bekleyen bayram hediyesini görmüşsünüzdür.

Efeler İlçesindeki aboneler için söylüyorum,95 TL katı atık parası ellerinizden öper. Tabi her ilçe için bu rakam farklı… Zira hesaplamayı yapmak ilçe belediyelerinin görevi.

İşin garibi ASKİ’nin “Tarifeler Yönetmeliği’nde” adından söz edilmeyen ama faturalarda adı geçen” müşterek hizmet” abonelerine tahakkuk ettirilmemesi gerektiği halde onlara da ettirilmiş.

Apartman ya da site sakinleri bu parayı ödeyecekler mi, ödemeyecekler mi, bilinmiyor.

Tam da bayram öncesi, hem de kışa giriş ve okulların açılışı öncesi, yani günün çarığı sıktığı bir zamanda buna eziyet denmez de ne denir?

ASKİ yetkilisine sorarsanız vay efendim bu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın emriymiş…

Bilmeyen de inanır…

Sanki katı atık ücreti Aydın’da 2012 yılbaşında Özlem Çerçioğlu’nun Başkanlığı döneminde alınmaya başlanmamış da yönetmelik yeni çıkmış, belediyeler de emri uygulamak zorunda kalmış…

Sanki o günden bu yana bu olay Özlem Çerçioğlu’nun elinde kah oy avcılığı kah ilçe belediye başkanlarını tehdit ve tedip aracı olarak kullanılmamış…

Aydın’daki katı atık serüvenini bir hatırlayın lütfen…

Uygulamanın başladığı 2012 yılbaşında başlayan bir yıllık dönemde Aydın halkı Türkiye’de 10 TL gibi en pahalı atık ücreti ödeyen vatandaş oldu.

Bu gün sakız gibi çiğnenen “bu paranın alınmasını Bakanlık istiyor” sözü o gün de bunların bahanesiydi.

Hatta Su ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu Aydın’ı bir ziyaretinde “bu para alınmayabilir” demişti de zamanın CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’a konuyla ilgili Mecliste sözlü soru önergesi verdirilmişti.

Ama bunu yapanlar kısa süre sonra ücret alımlarını 2014 Aralık sonuna kadar erteleme kararı almışlardı.

Kimse de “daha dün alınması için yırtınıyordunuz şimdi ne değişti de erteliyorsunuz” diye sormamıştı.

Peki, o karar niye alınmıştı?

Yerel seçimlerde oy kaybettireceği kaygısı…

O popülist karar Özlem Çerçioğlu’na oy kazandırmış olabilir ama kararın uzun vadede mağdur ettiği ilçe belediyeleri oldu.

Çünkü katı atık ücretlerinin toplama aracı su abonelerinin tamamı yerel seçimlerin yapıldığı 2014 Martı sonu itibariyle yeni kurulan ASKİ’ye devredildi.

Yeni duruma göre ilçe belediyelerinin “Atık Yönetmeliği” kapsamında yürüttükleri çalışmalarda koordinasyonu sağlama ve desteklemede yükümlülük BŞB’nindi.(Yön. Md.8/2-c)

Yasaya göre atıkların toplanması ve aktarım istasyonlarına kadar taşınması ilçe belediyelerinin, ondan sonrası yani bertaraf edilmesi BŞB’lerin göreviydi.(5216/7-2/b)

Koordinasyondan maksat ilçe belediyeleri ile iş birliği, uzlaşma ve ortak bir noktada buluşma… Takım oyunu… Kısacası liderlik görevi değil midir?

Yükümlülük ise uyma ve uygulama zorunluluğunu ifade etmez mi?

Öyle ama Özlem Çerçioğlu“ben kaptanlığı da oyunculuğu da bırakıyorum”, der de oyun bozanlık yaparsa ne olacak?

Bir de bunun üstüne “katı atık ücretlendirmeleri su faturaları üzerinden yapılır” (Atık Yön. Md.22) hükmüne rağmen 2015 Eylülünde ASKİ Yönetim Kuruluna “ katı atık ücretleri su faturaları ile tahsil edilmeyecektir,”diye, karar aldırırsa?

Sayın Başkan ya da yönetim kurulu üyeleri yasalara aykırı bu kararlarının yok hükmünde olduğunu bilmiyorlar mı?

Peki, o zaman niye alınmıştı?

1Kasım seçimlerinde CHP’ye oy kaybettirme endişesi ya da kazandırma düşüncesi…

Başka bir iddiaya göre de ilçe belediye başkanlarına haddini bildirme… Tedip etme… Ümüğünü sıkma… Azametini gösterme… Diz çöktürme…

İş bununla da bitmedi.

Alınan BŞB meclis kararı ile 2016 yılında atıkların toplanması ve taşınması ücretsiz hale getirildi.

Bu açıkça ilçe belediyelerini hizmet edemez hale getirmekti… Bellerine bir kazma vurmaktı.

Mağdurlar olayı haklı olarak mahkemeye taşıdı… Bu arada bazıları emlak vergileri üzerinden bu parayı tahsil yoluna gitti.

Tabi gelinen noktada bunlar da ayrı bir sorun… ASKİ bu ödemeleri kabul etmezse ne olacak?

Ama sonuçta hukuk mücadelesini kazanan ilçe belediyeleri oldu.

İşte bu 95 TL üç ayı 2015’den gerisi 2016’dan on bir aylık katı atık borcunun toplamıdır.

Öyle söylendiği gibi Bakanlığın millete dayattığı bir borç değildir.

Yani oy avcılığının,ego tatmin etmenin,azamet gösterisinin bir sonucudur… Popülizmin birikmiş bedelidir.

Aylık tahakkuku halinde yük olmayacak bir ücretin oy derdi ve çekişme sayesinde gariban vatandaşı ödeme zorluğuyla nasıl karşı karşıya getirdiğinin açık bir göstergesidir.

Yazık… Hem de ne yazık…