Düştüğü yeri ısıttığına inanır herkes cemrenin. Peki ya hava, toprak ve sudan oluşan insanı da ısıtır mı? Kış mevsimine veda etmeye hazırlandığımız şu günlerde içimizi ısıtacak cemre beklentisi içine girdik bile. Ne yapsak da içimiz ısınsa diyorsanız, siz de bize katılın ve "cemre diyeti" ile ilkbahara 'merhaba' deyin!

Sabah uyanınca gece boyunca yavaşlayan metabolizmamızı hızlandırmak adına bir fincan yeşil çay ile başlayalım güne. İçine 2 adet karanfil ve bir küçük parça kabuk tarçın atarak lezzetlendirdiğimiz yeşil çayı, arzu edersek limon ile de tatlandıralım.

Kahvaltıda peynirin yanında, turunçgiller ile C vitaminine doyalım, baharda bizi tehdit eden grip virüslerinizden vücudumuzu koruyalım. Öğle ve akşam yemeklerinde 1 kase sıcak çorba ile içimizi ısıtalım. Bol sebze ile renklendirdiğimiz soframızı hafif bir ızgara et ile hazırlayalım. Yoğurdun dinlendirici etkisi ile kış soğuğunun bıraktığı yorgunluktan uzaklaşarak bahar aylarına zinde bir şekilde giriş yapalım. Ara öğünlerde taze sıkılmış meyve suları tüketerek yenilenen hücrelerimizle gücümüze güç katalım. Yanında 1 avuç içi kadar kabuklu yemiş yiyerek enerji kazanalım. Gece yatmadan önce bir bardak ılık sütümüze arzu edersek şifa kaynağı olan baldan ekleyelim ve gece uykusuna rahatça dalalım. Bahar yağmurlarının toprağı bolca suladığı gibi, biz de bol bol sıvı tüketelim. Kışın kuruyan cildimizi, suyun bitkileri canlandırdığı gibi su ile canlandıralım.