Devlet Bakanı Faruk Çelik, 11 sene önce yaşanan ve 35 kişinin hayatını kaybettiği olayların yaşandığı Madımak Oteli'nde anma alanı oluşturulmasıyla ilgili projenin Nisan ayına kadar sonuçlanacağını söyledi. Konunun Sivas Valiliği takibinde bulunduğunu belirten Bakan Çelik, anma alanında olayda vefat edenlerin isimlerinin yanı sıra Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Mevlana ve Aşık Veysel gibi önemli şahsiyetlerin deyişlerinin yer aldığı bir platformun da yer alacağını açıkladı.

Alevi çalıştaylarının sonuç bildirgesini açıklayan Bakan Faruk Çelik, Sivas'taki Madımak Oteli ile ilgili gelinen sürece değindi. Çelik, "Madımak Oteli bildiğiniz gibi şöyle bir alan; takriben 340 metrekare üzerine kurulu ifade ediliyor. Çok sağlıksız bir bina bu uzaktan konuşulunca çok şeyler söyleniyor. Yerinde gördüğünüz zaman durum çok farklı. Yıkılması doğru ama yandaki binalar için de tehlike arz ediyor. Ayrıca altından da bir derenin aktığını da ifade edelim. Böyle bir yapısı var. Alan olarak da yıktığınız zaman bir şey ifade etmiyor. Arada kalan bir yer. Çok geniş bir alanı istimlak etmeniz gerekiyor. O da kentin merkezinde bir yer, başka sorunlar çıkarıyor. Dolayısıyla bizim Sivas'ta yaptığımızı geniş katılımlı toplantıda Madımak Oteli'nin öncelikle kamulaştırılsın mı, kamulaştırılmasın mı? Şimdi burada üst katlar var biliyorsunuz. Tekrar ediyorum; önü üç tarafı kapalı bir bina." diye konuştu.

Otelin kullanımının teknik açıdan da sıkıntılı olduğunu söyleyen Çelik, "Biz bununla ilgili bu giriş bölümünü yangın çıkarılan bölümünün bir anma, anı bölümü olarak tanzim edilmesini bununla ilgili bir proje çalışmaları yapılmış. Bir platform kurulmasını, burada platformun 37, su pınar sürekli devir daim yapacak. Vefat edenlerin isimleri yer alacak ve ayrıca sağ ve sol taraflar ise Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Mevlana'dan Aşık Veysel'den deyişlerin içerdiği bir platform düzenlemesi. Şu anda proje taslak halinde. Nisan ayında bitirilecek şekilde Valiliğimiz tamamlama gayreti içinde. Biz de bu iş tamamlanmadan Sivas'a bizzat giderek orada yine ilgili kimselerle beraber bunun artık bir tartışma çatışma, kavga alanı değil geleceğe bakacağımızı ve geçmişten ibret alacağımız bir mekan haline dönüşmesi konusunda da çalışmamız son şekline gelmiş bulunuyor." şeklinde konuştu.

'ALEVİ VATANDAŞLARIMIZLA KALICI MUHABBET KÖPRÜLERİ KURDUK'

Alevi çalıştayları birçok yönden olumlu sonucu olduğunu kaydeden Bakan Çelik, "Saedce 2 yıla yakın bir sürede aldığımız mesafeyi göstermesi açısından son derece önemlidir diye düşünüyorum. Aldığımız bu mesafe sayesinde Alevi vatandaşlarımızla aramızda kalıcı muhabbet köprüleri kurduk. Biz samimi ve kararlı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Hiç kuşkusuz önümüzde önemli bir eşik daha var. O da cemevlerinin statüsü konusu. Cemevlerinin hukuki bir statüye kavuşturulması konusunda çalıştay katılımcıları arasında fikir birliği sağlanmıştır. Ancak bu statü nasıl bir statü olmalıdır sorusu karşımıza iki önemli tartışma alanı çıkarmaktadır. Birincisi konunun teoloji boyutuyla ilgilidir. Teoloji konusunda yetkin akademisyenler inanç anlamında farklı yorumlar yada mezhepler olsa da Hristiyanlıkta ve Musevilikte tek bir ibadethane olduğunu İslam dinini de ibadethanesinin tek olduğunu, farklı bir ibadethanenin farklı anlamlara yol açacağını dile getirmekteler." ifadelerini kullandı.

Alevi vatandaşların ihtiyacının karşılanması için üniversiteler bünyesinde enstitüler kurulması gibi çözümleri tartışmaya açacaklarını belirten Çelik, "Orta ve uzun vadede ise bu sivil yapılanmanın bugün artık özerkliğinin tartışılmasının uygun olacağı Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir devlet kurumu çatısı altında yer alıp almayacağı ya da ne şekilde yer alabileceği hususları da değerlendirmeye açık olacaktır. Konunun hassasiyeti nedeniyle seçim sürecinde inanç meselelerinin siyasi malzemeye dönüşmesini önlemek amacıyla ve özgürlükler boyutu dikkate alınarak çalışmamızın yeni Anayasa süreci fırsat bilinerek değerlendirilmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim." dedi.