aha çok Alpler ve Doğu Karadeniz Bölgesi hastalığı olarak nitelendirilen guatr kabusunuz olmasın. Uzmanlara göre, tedavi edilmeyen guatr, çocuk sahibi olmayı engellediği gibi aşırı kilo kaybı ve kalpta ritim bozukluğu nedeniyle kişinin ölümüne neden olabilir. Ayrıca anne karnındaki çocukta gelişim ve zihinsel bozukluklara yol açabilir.

Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hasan Taşçı, Türkiye'de görülme sıklığı bölgelere göre yüzde 50 oranına kadar değişebilen guatr için uyardı. Özellikle zehirli guatrın tedavi edilmesi gerektiğine vurgu yapan Taşçı, "Özellikle zehirli guatr aşırı kilo kaybı ve kalpteki ritim bozukluğu nedeniyle hastanın ölmesine, bayanlarda adet düzensizliğiyle çocuk yapamamasına neden olabilir" dedi.

2 TÜR GUATR VAR

Tiroid bezinin iltihabi ve tümör olmayan büyümeleriyle ortaya çıkan guatrın diffüz ve nodüler olmak üzere ikiye ayrıldığını aktaran, "Diffüz; yaygın olarak tiroit bezinin büyümesi durumudur. Bu durumda sadece büyüme vardır ve tiroidbezi içinde başka oluşum ve patoloji yoktur, genellikle denizden uzak yerlerde iyot eksikliğine bağlı olarak görülür. Diffüz guatrlar zaman içinde nodüler guatr haline dönüşebilirler. Bir veya birden fazla nodül içeren nödüler guatrlarda ise tiroid bezinin içinde mercimek veya nohut büyüklüğünde, bazen daha da büyük kitleler mevcut" İfadelerini kullandı.

ZEHİRLİ GUATR ÖLDÜREBİLİR

Prof. Taşçı, gerek diffüz, gerekse nodüler guatrlı hastalar fonksiyonel olarak 'ötiroidi', 'hipertiroidi' ve 'hipotiroidi' olmak üzere 3 durumda bulunabileceğini sözlerine ekledi. Özellikle hipertiroidinin yani diğer adıyla zehirli guatrın önemli olduğuna ve tedavi edilmesi gerektiğine işaret etti. Taşçı, "Zehirli guatrlı hastalarda aşırı kilo kaybı, hızlı kalp çarpıntısı, elde titreme, gözlerin dışarı çıkması, idrar ve tuvalet bozuklukları olabilir. Bunun yanı sıra kadınlara adet bozukluğuna ve çocuk yapamaması gibi pek çok sorunlara yol açabilir. Hatta tedavi edilmediği takdirde zayıflık ve kalp bozuklukları nedeniyle ölümüne neden olabilir. Özelikle hamilelerin tiroit hormonlarının çok düzenli takip edilmesinde fayda var. Çünkü hamile olan bayanın tiroitinin az ya da çok çalışması çocukta gelişim ve zihinsel bozukluklara sebebiyet verir. Bu açıdan tedavi edilmesi şart" dedi.

AMELİYATLA KESİN ÇÖZÜM

Zehirli guatrda ameliyatın kesin çözüm olduğunu aktaran Taşçı, hasta ameliyat olamıyorsa radyoaktif iyot tedavisinin de uygulanabileceğini anlattı. Radyoaktif iyot tedavisinin de narkoz riski olanlar ve yaşlılar için geçerli olduğunu anlatan, "Hem zehirli guatr için hem tiroit kanseri için tiroit bezini ameliyatla alıyoruz. Ondan sonra hasta ömür boyu tiroit hormonu veriliyor. Tiroit bezini aldığımız için de tedavide başarı oranı yüzde 100'lere kadar çıkabiliyor. Burada erken tanı ve ameliyatın önemi dikkat çekiyor."ifadelerini kullandı.

ERKEKLERDE DAHA YAYGIN

Taşçı, genel cerrahinin sık yaptığı ameliyatlardan biri olan guatrın Doğu Karadeniz ve Isparta bölgelerinde daha sık rastlandığını söyledi. Taşçı sözlerine şöyle devam etti. "Guatrın sebebi olarak gıdalar gösteriliyor. Aşırı yağan yağmur topraktaki iyotu alıyor. Başta karalahana olmak üzere iyotu alınmış gıdalar tüketildiğinde guatra davetiye çıkarılmış oluyor. Her guatrın kanser olmayacağına dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Taşçı, "Kanser tiroit içindeki nodülerden oluşuyor. Bu nodüllü tiroitte kanser ihtimali yüzde 20'dir. Guatrda bir ve birden çok nodüller olabilir. Tek olan nodüllerde ve özellikle erkeklerde kanser tehlikesi söz konusudur" açıklamasında bulundu. bugun.com