Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt Ortadoğu sempozyumunun açılış konuşması-nda çarpıcı açıklamlar yaptı. Bölgedeki durumu özetleyen Büyükanıt, çok açık konuştu:

Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt Ortadoğu sempozyumunun açılış konuşmasını yaptı. Büyükanıt'ın sözleri özetle şöyleydi:
"Ortadoğu'daki gelişmeler dünya barışını etkiliyor. Ortadoğu'dan çıkarılan petrole baktığımızda bile bölgenin neden istikrarsızlık içinde olduğunu anlamamıza yetecektir. Türkiye istikrarsızlık ve bunalım alanlarının ortasındadır. Bölgede en fazla dikkat etmemiz gereken ülke Irak'tır. Irak'ta güvenlik ve istikrarın sağlanamaması, Irak'ta çatışmaların devam etmesi bölge ülkelerini de etkilemektedir. Irak'taki gruplar bütünlüğü sağlayamıyor çıkar sağlamaya çalışıyor. Ortaya çıkan manzaraya baktığımızda Irak'ın geleceği ile ilgili pek umut olmadığı ortadadır. Ülke bölünmeye doğru gidiyor. Irak'ın bölünmesi Ortadoğu'nun bölünmesi ve yeni çatışmaların çıkması demektir.
Irak'ın geleceği Türkiye'nin de iç ve dış politikasını etkileyecektir. Tarihi iyi okumamız gerekir. Bölgede Osmanlı'dan bu yana çatışmalar devam ediyor. Ortadoğu'da sorunlar 1. Dünya Savaşı'ndan sonra başaladı. Irak'ın toprak bütünlüğü Türkiye için hayati önem taşımaktadır. Bu durum Türkiye'nin güvenliği açısından ciddi tehdittir. Irak'taki mevcut yapı kalıcı hale gelirse istikrar sağlanamaz. Irak bu kadar kan dökülen bir ortamda nasıl istikrara kavuşur.
Ortadoğu'da bizim için öncelik bakımından 2. sırada İran var. Biz nükleer silahlardan arınmış barış ve huzur içinde bir Ortadoğu istiyoruz. İran nükleer programıyla ilgili sağduyulu politikalar izlemeli.
Bölgedeki sorunlu 3. ülke Suriye'dir. Ülke bölge açısından kilit öneme sahip bir ülkedir. Suriye'nin uluslararası sisteme entegre edilmesi önemlidir.
İsrail ve Filistin'in yanyana yaşamasını sağlayacak bir ortam oluşturmalıdır. Türkiye bunu desteklemektedir. Mücadele siyasi destek ve silahlı destek arasında kalmıştır. Böyle bir durumda istikrar sağlanamaz.
Ortadoğu'da istikrar için sorun oluşturan iki yer var. Irak ve İsrail-Filistin. Bu iki yerde istikrar sağlanmadıkça Ortadoğu'da barış ve istikrar sağlanamaz. Ortadoğu'da dış aktörlerin tesirleri içerdekilerden fazladır. Ortadoğu'da sorunlar ideolojik ve etnik temelde çözülemz.
Lübnan'da cumhurbaşkanı seçilmesi ile başlayan gelişmeler az da olsa umut vericidir. Umuyorum bölge için hayırlı olur.
İsrail tüm limanları tuttuğu halde terörün silahları nereden geliyor. PKK silah ve patlayıcıları nereden buluyor. PKK konusunda uluslararası kamuoyu ne kadar hassas? Geçmişte katırlarla silah taşıyan PKK şimdi kanyonları kullanıyor.
Enerji kaynaklarının güvenliği uluslararası işbirliği ile mümkündür. Enerji güvenliği ulusal güvenlikten ayrılamaz. Dünyada yeni bir enerji kaynağı bulunmadığı sürece petrol geçerliliğini koruyacaktır. Enerji kaynakları siyasi baskı unsuru olarak kullanılmamalıdır.
Ortadoğu'daki diğer tehdit silah ticaretidir. Bölgedeki kargaşa ortamından faydalanan ciddi bir terör tehdidi var.
Hamas, Hizbullah ve müslüman Kardeşler bölgede yaşam alanı buldu. Radikal dini akımların öne çıkması istikrarsızlığın temel nedenlerin biridir. Hiçbir haklı gerekçesi olmayan terör insanlık suçu işlemektedir. Operasyonlarımız terörle mücadelede kararlılığımızın göstergesi.
Türkiye bölgede istikrarın güvencesidir. Bağımsız laik demokratik Türkiye'yi ihmal etmek riske girmektir. Dünya kırılmaya hazır kristal bir küre gibi orada dururken işbirliği çok önemlidir. Masum insanların hayatlarını hiçe sayan örgütlere karşı sıfır toleransla yaklaşılması gerketiğini düşünüyorum.
Kritik bir bölgede bulunan Türkiye jeopolitik tartışmaların odağında laik ve demokratik yapısıyla bir denge unsuru oluşturmaktadır. Güçlü bir Türkiye bölgesinin temel dinamitlerinden biri olmaktadır. Türkiye'nin laik demokratik yapısını bozmaya yönelik son yıllarda bazı akınlar bulunmaktadır. Türkiye laik yapısı ile İslam dünyasının tek örneğidir.
Gerçekten Ortadoğu'da huzur ve barış ortamı isteniyor mu? Bunun için etkili politikalar yürütülüyor mu? Bence bu sorulara olumlu cevap verilemez. Uygulanan politikalarla istikrar sağlanabileceğine inanmıyorum. İç ve dış aktörler politikalarını değiştirmediği sürece kan ve gözyaşı akmaya devam edecektir. Gerçekçi olan gözler bu gerçeği görecektir. İlmin eriştiği noktada duygusal zeka da önemlidir. Bölgede sorunların öçözümü için duygusal zeka öne çıkarılmalıdır. Terör şiddetle kınanmalı ve yeryüzünden silinmelidir. Çağdaş bir toplum bunu görmezden geliyorsa terörün ortağı demektir. Terör siyasi amaçtam çok cinayettir."