Son yıllarda hızla yükselen ve rekor üstüne rekor kıran emtia fiyatlarında hızlı bir geri çekilme bekleniyor. Riskten kaçanların soluğu aldığı altın geçtiğimiz günlerde 1033 dolara, petrol ise 111 dolara kadar yükselmişti. Hisse senedi piyasalarında sıkıntılar arttıkça gelen spekülatif alımlar altın ve petrolün sürekli değer kazanmasını sağladı. Ancak bu trend tersine döndü. Altın fiyatları bugün 980 dolara geriledi. Petrol 104 dolardan işlem görüyor. Danışmanlık şirketi Independent Strategy'nin Başkanı David Roche'a göre emtiada hızlı bir düşüş başlamak üzere. Roche'un Financial Times'ta yayımlanan yazısı şöyle:
Bu uyarının en önemli nedenlerinden biri ise son aylarda riskli aktiflerden kaçan fonların hacmi ve onların türevlerinin emtia fiyatlarında balon etkisi yaratması. Global hisse senedi piyasalarının toplam piyasa değeri, emtia piyasalarındaki kontratların toplam sözleşme değerinin 10 katına eşit. Hisse senedinden kaçış bu nedenle talebi patlatıp fiyatları yukarı itiyor.

Emtia piyasasındaki spekülatif unsurlar önemli ölçüde arttı; ticari olmayan işlemlerin yarısından fazlasını oluşturuyor, hedge fonlar bu işlemlerde başı çekiyor. 2007'de küresel hisse senedi fonları, portföylerini büyük oranda mali piyasalar ve gayri menkulden emtialara çevirdi.

Ama bu durum değişmek üzere. Küresel büyüme hızla yavaşlıyor. Bunu resesyon takip edecek ve hiçbir bölge ya da aktif sınıfı bundan etkilenmekten kurtulamayacak. Ekonomik ayrışma da mümkün gözükmüyor.

Avrupa'nın ABD'deki kötüye gidişe direneceği umutları da boşa çıktı. Bu gidiş, global talebin süreceğini uman dünyanın en önemli iki ekonomik bloğu ve üreticiler için iyi haber değil. ABD ve Batı Avrupa dünya GSMH'sının % 47'sini oluşturuyor. ABD ve Avrupa'da tüketimin durması durumunda bunun telafi edilmesi için dünyanın geri kalanında fazladan 3-4 puanlık bir artış gerekiyor.

Çin'deki talep son yıllarda emtia fiyatlarında yaşanan artışın temel yön vericisi oldu, 5 yıl içinde geniş bir ölçekteki emtialara karşı oluşan küresel talepteki marjinal artışın %50-100'ünü oluşturdu. Çin'in tükettiği emtiaların yarısı dış piyasalar için yapılan üretimde kullanılıyor. Bu yüzden Çin'in sanayi metallerine ve enerjiye olan talebi küresel tüketim döngüsünün bir parçası. Açıkçası 2005'ten beri net ihracat Çin'in reel GSMH büyümesine üçte ikiden fazla katkı sağladı.
Fakat olumsuz koşullardan etkilenen Çin iç enflasyon baskılarıyla mücadele etmek için mali politikasında sıkı önlemler alma yolunda ve bu da iç talepte bir düşüş yaşanacağı anlamına geliyor ki zaten küresel talepteki düşüşe bağlı olarak ihracat büyümesi bir sapma gösteriyor.

Peki şimdi ne olacak?

Global yavaşlamaya bağlı olarak Çin'in büyüme oranında 3 puanlık bir düşüş bekleniyor (%11'den %8'e). Bu da enerji piyasasında beklenen küresel talep/arz açığını ortadan kaldıracak, çelik ve bakır gibi sanayi metallerinde önemli miktarda bir arz fazlası oluşturacak.
Bütün bunların ışığında petrol fiyatlarında % 30 ve sanayi metallerinde %20-30 düşüş beklenebilir.