Anlatacaklarımın aslında başlıkla ifade edilecek kadar basit değil. Hatta bu başlık kısa ve çaresiz bile kalabilir ama en azından bir şeylere benzetmek gerekiyordu bende bunu buldum.

Konu özellikle son seçimlerden sonra gündemden bir türlü düşmeyen ve kendince herkesin bir şekilde yapmaya çalıştığı, aslında herkesin gayri, ihtiyari bir şekilde yaptığı ALGI YÖNETİMİ. Psikolojik algıya bilinçli ve teknikleri uygulanarak yapıldığında patatesi elma niyetiyle yedirebileceğiniz bir sistem sunar.

Algı yönetimin temeli tamamen bilinçaltına dayalı tekniklerle yapılır ve bu tamamen bilinçsiz bir şekilde beyninize verilen her hangi bir komutun, mesajın tamamen karşı konmaksızın algılanmasını ve yerine getirilmesini sağlar.

Toplumların kendine has değerleri ve davranışsal alışkanlıkları vardır . algı operasyonu denilen mesele de tam da bunun üzerine yapılır.

Türk milleti misafirperverdir.

Herkes kendine yapılan bir iyiliğin ( veya kötülüğün ) bir şekilde karşılığını verme ihtiyacı hisseder. Bizim toplumumuz da minnet duygusu çok yüksektir.

Herkes güçlü olma arzusu taşır. Gücün kaynağı ile ilgili kapsama girmeden güçlü olmanın bir şekilde yolunu arar. Bu bazen çalışmak ve gücü eline geçirmek olur yada en basit haliyle güçlünün yanında yer almakla.

Herkes az olana sahip olmak ister. Neyden az ise o çok kıymetli bir hale gelir ve ona yönelik talep artar

Herkes düşenin yanında olmak ve mazlumun elinden tutmak ister.

Çocukluğumuzdan bugüne pek çok travma ve aslında bilinçaltımızda nereye gittiği tamda hesaplanamayan birçok mesaj ile doluyoruz. Tam da ifade bu dolduruluyoruz. Otomatik olarak ne yapacağımız, nasıl seveceğimiz, neyi seveceğimiz, nasıl alışveriş yapacağımız, ne yiyeceğimiz bize mesajlar şeklinde sürekli dolduruluyor.

Bu yaşta ki çocuk böyle mi olur mesajını yayın olarak almayan kaç kişi var ki aramızda ,

Memleketi sen mi kurtaracaksın mesajını almayan var mı ?

Her şeye karışma

Çok konuşma, etliye tuzluya dokunma ….

Durup baktığınızda kaç yargının yada kaç prensip diye savunduğunuz şeyin size ait olduğunu sorgulamaya kalksanız hepsi sizin – miş gibi dururken aslında hiçte öyle değildir. Kendinizi film seyrederken kötü adamları döverken bulmadınız mı hiç ?

O filmdeki iyi kahramanın giydiği markaları severken, arabayı severken, pantolonu ve yiyeceği kullanırken görmediniz mi kendinizi ? işte bu sonuç algı yönetimin başarılı olduğunu gösterir. Bütün o filmde zaten bunun için çevrilmişti.

Algı yönetiminde asıl problem ise bugün bunu en çok kullananların çok doğru bir şekilde film çevirdiğidir. Tabi ki her silah gibi kitleler üzerinde müthiş bir etki yaratan bu silahı hangi amaçla kullandığınız önemli. Yada hangi niyetle .

Başta da söylediğim gibi patatesi elma diye yedirebilirsiniz. Yada sizin çok güzel bir elmanız varsa bunu gerçek değerinde ve doğru kitlelelere ulaştırmak istiyorsanız ALGI YÖNETİMİ çok doğru araçtır. Tabi ki her araç gibi ALGI YÖNETİMİ de kullanan kişinin niyetine bağlı olarak şekil alır. Bu araçla doğruyu yanlış, yanlışı doğru, güzeli kötü, kötüyü güzel olarak tarif edebilirsiniz. Satış araçları, reklamlar, siyasetçiler, markalar birçok slogan buna göre hazırlanır. Profesyonel ellerden çıkan algı araçları yüzde yüz yönlendirme içerir ve başarıya ulaşır. Bunu etrafınıza baktığınızda rahatça görebilirsiniz.

Bu yazının başlığı da ALGI YÖNETİMİNİN dikkati çekmek kriterleri önceliği ile kuruldu ve sadece yazının başlığına bakarak tıklayan ve sonuna kadar okuyan birçok kişi var. Bu sizin yönlendirilmeniz ile ilgili sadece bir örnekti. Yoksa başlıkla alakalı bir durum değil. Giriş kısmını da algıyı tamamlamak ve devam ettirmek için öyle yazıldı.

İnsan hayatı tamamıyle bir algıdan ibarettir ve iyi algılar…