Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi"nin (BETAM) araştırmasına göre 2011-2013 Yılı Orta Vadeli Programı, mali kuraldan daha sıkı bir maliye politikası belirliyor. Açıklanan OVP, seçim ihtimalini gündemden düşürüyor.

BETAM, Seyfettin Gürsel ve Zümrüt İmamoğlu tarafından hazırlanan araştırma notunu yayınladı. 2011-2013 yılı Orta Vadeli Programı"nda (OVP) Türkiye"nin 2011 yılı merkezi yönetim bütçe açığı hedefinin yüzde 2.8 olarak açıklandığına dikkat çekilen araştırma notunda, bu oranın hükümetin yürürlüğe koymaktan vazgeçtiği mali kuralın uygulanması halinde yüzde 3.2 olacağı vurgulandı. Araştırma notunda 265 milyar TL olarak açıklanan faiz dışı harcamaların ise mali kurala göre 5 milyar TL daha fazla, yani 270 milyar TL olacağına işaret edilirken, “Hükümet OVP ile yürürlüğe koymaktan son anda vazgeçtiği mali kuraldan daha sıkı bir bütçe yapmaya hazırlanıyor. Açıklanan OVP"nin 2011 yılında seçim ekonomisi ihtimalini gündemden düşürdüğü söylenebilir” denildi.

-YIL SONUNA KADAR YÜZDE 6.8"LİK BÜYÜMENİN YAKALANMASININ ZOR DEĞİL-

OVP"nin merkezi yönetim bütçesine ilişkin öngörüde temel hedefler gösterildiği, programa göre 2010 ve 2011 yılları için öngörülen büyüme oranları sırasıyla yüzde 6.8 ve yüzde 4.5 olarak açıklandığı hatırlatılan araştırma notunda, “Bu hedefler OECD"nin Türkiye için öngördüğü büyüme rakamlarıyla aynı. 2010 yılının ilk iki çeyreğinde Türkiye ekonomisinin toplam yüzde 4.2 oranında (çeyrekten çeyreğe, mevsimsellikten arındırılmış rakamlarla) büyüdüğünü hatırlarsak, yıl sonuna kadar yüzde 6.8"lik büyümenin yakalanmasının zor olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. 2011 büyüme oranı da küresel durgunluk ve iç talebe dayalı canlanmanın hız kesmesi göz önüne alındığında gerçekçi bir hedef olarak duruyor” ifadeleri kullanıldı.

-KAMUNUN AĞIRLIĞI AZALIYOR-

Programa göre 2010 yılı bütçe açığının yüzde 4 olarak öngörüldüğü, gecen yılın orta vadeli programında bu oran yüzde 4.9 olarak hedeflendiği anımsatılan araştırma notunda, 2010 yılında ekonomideki büyümenin beklenenden daha yüksek olmasının bütçe açığının hedeflenenin altında kalmasını sağladığı belirtildi. Yılsonuna kadar bu oranın yüzde 4 ile sınırlı kalmasının fazlasıyla mümkün göründüğü kaydedilen notta, “Bütçe gelirleri programa göre GSYH"ın yüzde 23"ü olarak gerçekleşecek. Betam"ın hesaplarına göre son 6 yılın ortalama bütçe geliri GSYH"ın yüzde 22,5"i kadardı. Dolayısıyla beklenen gelir düzeyinin gerçekçi bir hedef olduğu gözüküyor” denildi. Giderlere bakıldığında ise hükümetin, orta vadeli program ile merkezi yönetim giderlerinin GSYH"a oranının yüzde 27"den yüzde 25,7"ye indirmeyi hedeflediği kaydedilen araştırma notunda şu ifadeler kullanıldı:

“Bütçe açığının yüzde 4"ten yüzde 2.8"e harcamalardaki bu azalma sayesinde inmesi planlanıyor. Hükümet harcamalardaki azalmanın 0.7 yüzde puanını faiz dışı harcamaların kısılması ile, yüzde 0.6 puanını ise faiz ödemelerindeki azalma ile gerçekleştirmek istiyor. Ekonomide kamunun ağırlığını azaltarak özel kesimi öne çıkaran bu büyüme stratejisi sıkı maliye politikası ile uyumludur.”

-HÜKÜMET 2011 YILINDA KEMERLERİ MALİ KURALIN GEREKTİRDİĞİNDEN DAHA FAZLA SIKMAYI PLANLIYOR-

Araştırma notunda, “Eğer mali kural yürürlükte olsaydı, Betam"ın yaptığı hesaplara güre bütçe açığı hedefi yüzde 3.2 olacaktı. Bu oran orta vadeli programdaki hedefin yüzde 0,4 puan üzerinde. Bir diğer değişle, hükümetin bütçe hedefi, mali kuralın getireceğinden daha sıkı. Cari rakamlarla baktığımızda ise, programda faiz dışı harcamalar 265 milyar TL olarak öngörülürken, mali kuralın uygulandığı durumda bu tutarı 270 milyar olarak hesaplıyoruz. Harcamalar mali kuralın getireceği kısıtlamanın yaklaşık 5 milyar TL daha altında kalıyor. OVP"ye göre Hükümet 2011 yılında kemerleri mali kuralın gerektirdiğinden daha fazla sıkmayı planlıyor. Bütçe giderlerinin yanında, brüt kamu borç stokunun da orta vadeli programa göre daha hızlı azaldığı görülmekte” ifadelerine yer verildi.

-HÜKÜMET 2011"DE MALİ KURALDAN DAHA SIKI BİR POLİTİKA İZLEYECEK-

2012 yılına bakıldığında ise orta vadeli programla mali kuralın birebir uyuştuğunun görüldüğü vurgulanan araştırma notunda, 2011"den itibaren mali kurala uyulması durumunda 2012 yılında orta vadeli programla hemen hemen aynı hedeflere varılmış olacağı kaydedildi. Araştırma notunda, “Kısaca hükümet 2011"de mali kuraldan daha sıkı bir politika izleyecek” denildi.

-MALİ KURALIN YASALAŞMASI, EKONOMİK İSTİKRARI SAĞLAMAK AÇISINDAN FAYDALI OLACAK-

Hükümet açıkladığı orta vadeli programla mali kuralı yasalaştırmasa da mali disiplinden taviz vermeyeceğinin görüldüğü belirtilen notta, bu durumda mali kuralın yasalaşmasının hükümet için bir sakıncasının da olmaması gerektiği kaydedildi. Araştırma notunda, aynı zamanda mali kuralın geleceğe dair uzun vadeli bir taahhüt olduğu için, yasalaşmasının ekonomik istikrarı sağlamak açısından faydalı olacağı vurgulandı.