Kadınların vazgeçilmezi olan ve son günlerdedeğeri giderek artan altın takıların bilinçsiz kullanım nedeniyle kısa sürede yıprandığı, geri dönüşüm sırasında da değer kaybına uğradığı bildirildi.

Ordu'da yaklaşık 50 yıldır hurda altınları işleyerek geri dönüşümünü sağlayan altın ustası Yılmaz Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, altın işleme atölyesine, her gün onlarca yıpranmış altının ulaştığını söyledi.

Selimiye Mahallesi'ndeki atölyede zarar görmüş, yıpranmış, solmuş ve kırılmış altınları yeniden eski haline getirmek için çalıştığını belirten Ateş, altının kuyumcu tezgahındayken kıymetinin bilindiğini ancak kullanılmaya başlandıktan sonra bunun unutulduğunu ifade etti.

Altın takıların, çok özenle kullanılmadığını anlatan Ateş, şöyle konuştu:

''Daha çok kadınların kullandığı bu altınlar, kısa sürede yıpranabiliyor ve zarar görebiliyor. Mesela altının en büyük düşmanlarından biri bulaşık ve çamaşır deterjanlarıdır. Maalesef kadınlar, çamaşır ve bulaşık yıkarken altın takmaya devam ediyorlar. Bilinmelidir ki çamaşır suyu, bulaşık deterjanları gibi kimyasal maddeler içeren bu sıvılar, altının rengini solduruyor, parlaklığını alabiliyor. Sonuçta bu sürekli yapıldığı için belirli bir kullanımdan sonra altın eski birgörünüm kazanıyor.''

Atölyeye en fazla kırık altınların getirildiğini bildiren Ateş, ''Altınların kırılma sebepleri arasında, günlük rutin işlerdeki dikkatsizlik geliyor. Mesela bileklik ve kolye gibi takılar, daha çok dikkatsizlik sonucu kırılıyor. Köyde yaşayan hanımların, bağ ve bahçede çalışması sırasında kolye ve bileklikleri kırılabiliyor. Oysaki özensiz kullanılan bir altın, satışı sırasında maddi kayba uğruyor.Kadınlar bu duruma özellikle dikkat etmeli''dedi.

-Hurda altının geri dönüşümü-

İlerleyen teknolojiye rağmen altının geri dönüşümünün büyük bölümünün, el emeği ile yapıldığını ifade eden Yılmaz Ateş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Hurda altınlar, atölyemize kuyumcular aracılığıyla getirilmekte. Bize ulaşan hurda bir altın bileziğin ilk olarak gramı kayıt altına alınıyor. Daha sonra bu altın eritilerek tabakalara konuluyor. Ardından lama haline getirilip, silindirden geçirilerek ince çubuklara dönüştürülüyor. Boyutlarına göre kesilen bu çubuklar kaynaklarla birleştiriliyor. Ardından tornadan geçirilen altınlar eğe ve testerelerle işlendikten sonra cilalanıyor. Son olarak ise bilgisayar ortamında yerleştirilen birmakine içerisinde deseni veriliyor. Bu oldukça yorucu, zahmetli ve özen isteyen bir iş. Kuyumculardan günde onlarca hurda altın geliyor. Biz de isteğe göre bu altınları geri dönüşüme kazandırarak değerli olan bu metali hak ettiği gibi işliyoruz.''

-''Hurda altının geri dönüşümünde gram kaybı da olabiliyor''-

Hurda bir altının eski haline dönüşürken gram kaybına uğradığını belirten Ateş, şunları kaydetti:

''Örnek verirsek, bir elden diğer ele kum elediğimiz zaman bu kum eksilir. Aynı şey altın için de geçerli. Çünkü hurda altın tornadan geçiyor, eğe ve testerelerle yeniden şekil alıyor. Bu da gram eksilmelerine yol açıyor. Altın kullanıcıları özellikle gramı 100 liraya yaklaşan şu günlerde böylesine önemli bir metali kullanırken daha dikkatli olmalı.''