Türk Ceza Kanununda değişiklik öngören ve ""Basın suçlarına af"" olarak nitelenen yeni tasarının getirdiği hükümler tartışma konusu oldu. Bazı yeni maddelerin, ""Suçu legalleştirdiği, teşvik ettiği ve özel hayatı tehdit ettiği"" belirtildi.

Halen TBMM"de görüşülmeyi bekleyen, hukukçular ve muhalefetin tepki gösterdiği tasarıda ""Ortam dinlenerek yasa dışı yollardan elde edilen ses kayıtları ya da görüntüler, yurt dışında herhangi medya organında yayınlanmışsa, Türkiye"de yeniden yayınlanması suç olmayacak. Ayrıca bir davanın iddianamesi ve eklerinde yer alan belgeler ile, iki kişi arasındaki telefon konuşmalarının yayını da suç olmaktan çıkarılıyor.

CEZA ARTIYOR AMA…
Mevcut TCK ""Haberleşmenin gizliliği"" ilkesi gereği ve bu tür yayınlara hapis öngörüyor. Yeni tasarı ise, hem ""Aleniyet ilkesini"" getiriyor, hem de TCK"daki “Haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçuna verilen cezaları arttırıyor. Daha önce olmayan, hapis cezasının paraya çevrilmesine de olanak tanınıyor.

İddianameden alınan bölümler ile, yurt dışında başka bir yayın organında yayınlanmış verileri yeniden yayınlamak da, ""Aleniyet kazandığı"" gerekçesiyle suç olmaktan çıkıyor. ""Soruşturmanın haber verme sınırları aşılmaksızın yayın konusu yapılması suç oluşturmaz"" biçiminde de esnek bir madde getiriliyor. Ancak hangi hallerin sınır içinde kalacağı tasarıda belirtilmiyor.

4 BİN DAVA VAR
Tasarı yasalaşırsa iki kişi arasındaki konuşmalar yasa dışı biçimde, tespit edilip yayınlanırsa suç olacak. Ancak aynı görüntü ve telefon kayıtları ya da belgeler, önce yurt dışındaki bir medya organında yayınlanırsa, bunları alıp Türkiye"de yeniden yayınlamak suç olmaktan çıkacak.

Birçok basın mensubu hakkında ""Haberleşmenin gizliliği"" ilkesini ihlal nedeniyle dava açıldı ve hapis cezaları verildi. Ergenekon, Balyoz gibi davalarda iddianame ve eklerindeki belge ve konuşmaları yayınlayanlar hakkında halen devam eden 4 bine yakın dava bulunuyor.