Şeker Piliç"in, global marka olma stratejisine bağlı olarak yenilenen logosunun ve hedeflerinin paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Ayvaz, ekonominin düzelme trendine girmesi, artan ihracat pazarları ve yatırımlarının tamamlanmasıyla 2010 yılında yüzde 40"lık artışla 350 milyon liralık ciroya ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
Ayvaz, 2009 yılında 2008 yılına göre çok daha iyi bir dönem geçirdiklerini belirterek, ilk dokuz ayda cirolarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 33,6 oranında artarak 200 milyon liraya ulaştığını ve 2009 yılını 250 milyon liralık ciro ile kapatacaklarını söyledi.
Söz konusu dönemde 11,4 milyon liralık net kar rakamına ulaştıklarını belirten Cavit Ayvaz, yılın ilk dokuz ayında ihracatlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 418,5"lik artışla 9,6 milyon liraya ulaştığını vurguladı.

Ayvaz, ihracat rakamlarındaki hızlı yükselişe rağmen cirodaki payının hala düşük olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“Ancak yaşanan gelişmeler oldukça sevindirici. 2009 yılında özellikle Irak pazarına önemli oranda ihracat yaptık. AB"ye ihracatımız başladı. Almanya"ya ilk ihracatımızı Eylül ayında gerçekleştirdik. Şu anda Almanya"nın yanı sıra Türk nüfusun yoğun olduğu İngiltere, Fransa ve Avusturya gibi AB ülkeleriyle de ciddi görüşmeler yapıyoruz. Rusya"dan ihracat için ön izin alan firmalardan biri olduk. Bu nedenle önümüzdeki yıl ve sonrasında ihracatımızın cirodaki payının çok hızla artacağına inanıyoruz. Rusya"nın sektörümüzdeki ithalatı Türkiye"deki 1 yıllık üretime eşit. Bu sebeple Rusya bizim için çok önemli bir pazar.
Şeker olarak AB"ye ihracat hedefimiz ilk yıl için 3,5 milyon dolar. Birinci yılın sonunda bu rakama ulaşmayı, daha sonraki yıllarda da bu rakamı sürekli artırmayı hedefliyoruz. Ürünlerimizin tanınmasının ardından, kısa süre içinde bu rakamı çok daha yukarılara taşıyacağımıza inanıyoruz. Bu yılın sonunda toplam 7 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşmayı planlıyoruz. 2010 yılı ihracat hedefimiz ise 10 milyon dolar seviyesinde bulunuyor.”
Cavit Ayvaz, çevreye saygılı üretim yaptıklarını belirterek, tavuğun 1 gramını bile atmadıklarını atık tesislerinde işlediklerini söyledi.

“İLERİ İŞLEM KAPASİTEMİZ YÜZDE 150 ARTACAK”

Ayvaz, Şeker"in yatırımlarla sürekli büyüdüğünü ifade ederek,
Eskişehir"de 4 ayrı yatırım projelerinin bulunduğunu bunlardan 3"ünün tamamlandığını belirterek, 2009 yılının ilk dokuz ayında toplam 7,7 milyon liralık yatırım yaptıklarını söyledi.
Özellikle son iki yılda yapılan yatırımların kapasite artışına yönelik olduğunu belirten Ayvaz, 2010 yılında kesimhane yatırımının devreye girmesinin ardından üretim kapasitesinin yüzde 40 artacağını dile getirdi.
Ayvaz, ileri işlem kapasitelerinin de yeni alınan makinelerle birlikte yüzde 150 artacağını ifade ederek, “2009 yılı sonunda 6 bin tonluk ileri işlem görmüş ürün satış hedefine ulaşacağız. 2010 yılı için ise bu alanda yaptığımız yaklaşık olarak 2 milyon avroluk yatırımla beraber satış tonaj hedefimizi 9 bin ton olarak belirledik. Üretim kapasitemiz ise söz konusu yatırımlarla beraber yılda 6 bin tondan 15 bin tona çıkmış olacak” şeklinde konuştu.
Ayvaz, yumurta üretimine ilişkin ise şunları kaydetti:
“Son 30 yılda dünya tavukçuluk sektörü muazzam bir yükseliş gösterdi. Şeker piliç bugün 120 bin metre kare alan üzerinde yılda 59 milyon adet damızlık yumurtası üretimi yapmaktadır. Şeker Piliç"in bünyesindeki kuluçka Türkiye"nin ve Avrupa"nın en büyük kapasitesine sahip kuluçkadır. Yılda 77 milyon adet yumurta basma kapasitemiz var. Şeker piliç bunun yanında yılda 40 milyon adet sofralık yumurta üretmektedir.”

“LOGO DEĞİŞİMİNE 2 MİLYON LİRA YATIRIM YAPTIK”

Şeker Genel Müdür Yardımcısı Emre Bor ise, “Şeker” markasına yaptıkları yatırımla 2010"da daha hızlı bir büyüme ivmesi yakalayacaklarının altını çizerek, sektörün her yıl yüzde 10-15 arasında büyüme gösterdiğini bildirdi.
Emre Bor, teknoloji ve üretim süreçlerine yatırım kadar markaya yatırım yapmanın da önemli olduğunu, bu nedenle 2008 yılından bu yana çok ciddi çalışmalar yaptıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
“Markamızın gücüne güç katmak için 2009 yılı başında reklamcılık sektörünün öncülerinden Alice BBDO ile çalışmaya başladık. Aslında bu karar çok kolay olmadı. Çünkü logo değiştirmenin güçlüklerini çok iyi biliyoruz. Sadece beyaz et sektöründe önemli bir marka olmak bize yetmiyordu. Bu nedenle bir gıda markası haline gelmek istedik ve "Şeker" ismiyle bir gıda markası logosu hazırlanmasına karar verdik. Bildiğiniz gibi bizim yumurta ve su konusunda da ciddi yatırımlarımız var. Tüm bu yatırımlarımızı artık tek logo altında topladık.”
Genişleyen ihracat pazarları sayesinde, dünyanın farklı ülkelerinde farklı tüketicilere ulaştıklarının altını çizen Emre Bor, global bir marka olmak istediklerini ifade etti.
Emre Bor, Türkiye"de tavukçuluk sektöründe yılda 65 bin ton ihracat yapıldığını, bunun 27 bin tonunun tavuk ayağı olduğunu belirterek, şeker pilicin de yılda bin 250 ton tavuk ayağı ihraç ettiğini söyledi.

Yeni logoyla daha modern bir yüzlerinin olmasının hedeflendiğini dile getiren Bor, “Logo değişimi ile ilgili olarak yaklaşık 2 milyon liralık yatırım yaptık” dedi.
Irak"a ihracatın çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu anlatan Bor, 2010"da Irak"a ihracatın artarak devam edeceğini bildirdi.

Emre Bor, Rusya için ise, “Rusya"da 2010 yılında emekleriz, 2011 yılında ise koşmaya başlarız” dedi.

Bor, AB"ye pişmiş ürünlerin ihraç edilebildiğini, yakında dönerin de ihraç edilebileceğini kaydederek, çiğ etin ihracatının izin verildiği takdirde ihracat hacminin 3-5 kat artabileceğini ifade etti.

İstihdam"a tavukçuluk sektörünün büyük katkısı olduğunu dile getiren Bor, Şeker piliç olarak istihdam sayısını yüzde 13 artırdıklarını belirtti.
Reklam Ajansı Alice BBDO Başkan Yardımcısı Haluk Sicimoğlu ise yeni logonun temsil ettiği anlamları şöyle açıkladı:

“ Modern ve firmanın güçlü kurumsal duruşunu yansıtacak şekilde tasarlandı. Bu nedenle belirgin ve keskin formlara sahip bir tasarım hazırlandı. Süslemeci bir grafik anlayıştan çok minimal bir anlatım tercih edildi. Logonun üstündeki mavi renk ve altındaki yeşil rengin doğal yaşam döngüsünü ve dengesini yansıtması hedeflendi. Bu iki renk arasında kalan "Şeker" yazısı bu denge içinde güçlü bir yer buluyor ve bunu baskın ve modern formuyla vurguluyor.”/milliyet