Şiirlere konu olacak denli bir İstanbullu olan ancak ne var ki hızla azalan yelkovan kuşları 4 ülkeyi bir araya getirdi.

İstanbul - Yunanistan, Bulgaristan, Romanya gibi Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Birdlife partnerleri ve Türkiye'den de Doğa Derneği 'Karadeniz'in güneyinde denizel Önemli Kuş Alanlarının envanterinin hazırlanması' projesi için bir araya geldi.

Projenin uygulanacağı güney Karadeniz kıyıları Yelkovan (Puffinus yelkouan) ve Tepeli karabatak (Phalacrocorax aristotelis desmarestii) kuşlarının uluslararası öneme sahip popülasyonlarına ev sahipliği yapmaktadır. Yelkovan kuşlarının tehdit durumu yakın zamanda güncellenerek “Hassas” (Vulnerable) olarak belirlenmiştir.

Proje kapsamında Türkiye, Romanya ve Bulgaristan’da dağılım gösteren bu türler Karadeniz’de ilk defa denizel ortamlarında araştırılarak denizel Önemli Doğa Alanları (ÖDA) ve Önemli Kuş Alanları (ÖKA) araştırma yöntemlerine göre sınıflandırılacak ve haritalanacaktır. Bu çalışma, Karadeniz’de deniz ÖDA ve ÖKA’larının belirlenmesine temel oluşturacaktır. Proje aynı zamanda Romanya, Bulgaristan ve Türkiye'den araştırmacı, akademisyen ve gönüllülerin deniz kuşları araştırma ve koruma yöntemleri konusunda gelişimini sağlayacaktır.

Proje ile 4 ülkenin doğa koruma kurumları koordineli bir şekilde ilk etapta güney Karadeniz bölgesini araştıracak başta yelkovanlar olmak üzere Karadeniz’de ki deniz kuşlarıyla ilgili bugüne kadar yapılan en kapsamlı çalışmayı yürütecektir. Taşıdığı önem sebebiyle Avrupa Birliği tarafından desteklenen projede Karadeniz’in güneyinde deniz kuşlarının önemli üreme ve beslenme alanlarının belirlenerek haritalanması da gerçekleşecektir.

Konuya ilişkin açıklama yapan Bulgaristan Kuşları Koruma Derneği Koruma Müdürü Stoycho Stoychev “Geniş katılımlı bölgesel işbirliğini sağlayan bu projenin sonuçlarına dayanarak 2 yıl içerisinde Bulgaristan ve Romanya’nın deniz kıyı ÖKA’ları bilimsel yöntemler temel alarak belirlenecek ve böylece ulusal mevzuatlarımız kapsamında koruma altına alınacaktır“ dedi.

Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz ise “Dünya denizlerinde balık popülasyonlarının bir biri ardına çökmesi insan da dahil tüm canlı türlerini olumsuz yönde etkilerken deniz kuşlarının da geleceğini tehlike altına atıyor. Bu nedenle denizel ÖDA ve ÖKA’ların belirlenerek koruma altına alınması hayati önem taşıyor. Türkiye’de henüz hiç bir açık deniz korunan alanı olmadığı gibi bu alanlara ilişkin bir mevzuat da bulunmamakta. Bu durum projenin, kıyı ve açık deniz ekosistemimizi ve nesli tehlike altında olanlar başta olmak üzere canlı türlerinin korunması açısından taşıdığı önemi bir daha ortaya çıkarıyor. Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya olarak önce bu ekosistemler ve türler hakkında eksik olan bilgilerimizi tamamlamak, ardından tehditleri belirlemek ve en nihayetinde bu tehditleri ortan kaldırmak zorundayız. Umuyorum ki bu büyük ve kapsamlı ortaklıkla bunu başaracağız. Ancak daha önemli olan başta İstanbullular olmak üzere yelkovan ve karabatak gibi bu önemli türlerimizin de yer aldığı deniz ekosistemize herkesin sahip çıkması. Aksi halde yelkovanları sadece şiir mısralarında kalan nostaljik canlılar olarak anabiliriz” dedi.