MHP’li yönetici ve milletvekilleri hakkında yayınladıkları kasetle gündeme gelen “farklıülkücüler” bu defa kaset yerine, kasetleri niye yayınladıklarını ve bundan sonraki yol haritalarını anlattılar.

Genel seçimler öncesi MHP’lilerle ilgili kasetlerle gündeme gelen ve kendilerini “farklıülkücüler” olarak tanıtan kişi ya da kişiler, budan sonra nasıl bir yol haritası izleyeceklerini anlattılar. Açıklamada şöyle denildi:

“Yaptığımız yayınlar esnasında, medyada kasıtlı olarak hakkımızda bilgi kirliliği ve dezenformasyon yapıldığına şahit olduk. ‘Farklı Ülkücülük’ internet sitesi olarak, ‘Başbuğ Ülkücüleri’ ile bir röportaj yapmaya karar verdik. Açık ve net bir şekilde sorularımızı sorduk ve cevaplarımızı aldık. Siz değerli vatandaşlarımızın dikkatine sunuyoruz.”
Yaptıkları röportajda kendi kendilerine şu ilginç soru ve cevapları yönelttiler:

Farklı Ülkücülük: Kasetleri çekmekteki amacınız ne idi? Niçin böyle bir yönteme başvurdunuz?

Başbuğ Ülkücüleri: Bir meseleyi anlamak ve doğru tespit yapmak ancak olaya tüm yönleri ile bakıldığı zaman mümkün olabilir. Sadece kasetleri yayınlamamıza odaklanırsanız yanlış bir düzlemde ilerlersiniz ve tespitleriniz de sizi yanıltır.

Farklı Ülkücülük: Tüm yönetim bu tip insanlardan mı oluşuyor? Hiç aralarında Ülkücü Harekete hayatını ve gönlünü adayan insanlar yok mudur?

Başbuğ Ülkücüleri: Elbette tüm Başkanlık Divanı üyelerini, tüm MYK üyelerini bu şekilde itham etmek doğru olmaz. İçlerinde gerçekten bu davaya gönül vermiş, çilesini çekmiş arkadaşlar mevcuttur, ancak bunlar azınlıkta kalır hale gelmiştir. Burada üzerinde durulması gereken konu parti yönetimine; Sn. Bahçeli’nin gayretleri neticesinde, bahsettiğimiz ahlaksız ve devşirme tiplerin hâkim olmasıdır. Ve bu hakim anlayış her geçen gün partimizi ‘Türk-İslam Davamızdan’ uzaklaştırmış, kan kaybetmemize sebep olmuştur. Sn. Bahçeli ve A takımı o kadar haddini aşmıştır ki; Ülkü Ocaklarımızı tasfiye etmeye kalkmışlar, Bozkurtlarımızı kuzulaştırmaya çalışmışlardır. Ülkücü Hareketin ihtiyacı olan aksiyoner ve netice odaklı bir mücadele yerine, sözde bir mücadele, göstermelik bir mücadele ortaya koymuşlardır.

-"BAHÇELİ ÜLKÜCÜ İDEOLOJİYİ TEMSİL ETMEMEKTEDİR"-

Başbuğ Ülkücülerinin, Devlet Bahçeli’nin ülkücü ideolojiyi temsil etmediğini, MHP’yi belli bir oy oranında tutmaya gayret göstermediğini, iktidar olma niyetinin olmadığını dile getirdiler. Bahçeli’nin A takımını da bu misyona göre seçtiğini belirterek şöyle dediler:

“Bu insanların Ülkücü maskelerine aldanmayın. Maskelerinin arkasına bakın. Bunlar zamanı geldiğinde rolünü çok iyi oynamaktadırlar. Canibaşı Apo'yu idam ettirmeyen bizzat Bahçeli’nin kendisidir. Şimdi ise timsah gözyaşları dökmektedir. Her şey çok açıktır.”
MHP’liler hakkında yayınlanan kasetleri ise şöyle açıkladılar:

“Kasetleri çekmekten ve yayınlamaktan zevk aldığımız, mutlu olduğumuz söylenemez. Bu bir cerrahi müdahaledir, urlu yapıya neşter atılmasıdır. Eğer urlu bünyeye neşter atılmazsa tüm vücudun kaybedilme riski doğar. Netice vermeyeceğini bile bile önce ilaçla tedavi yöntemini uyguladık. Bahçeli’ye arkadaşlarımız defaatle uyarılar yaptı. Bu gidişatın doğru bir gidişat olmadığını, bu A takımıyla ve bu anlayışla bir yere varılamayacağını söyledik, uyardık. Çalışmalarımız esnasında gördük ki Bahçeli’nin zihniyeti ve ideolojisi bu devşirme–maneviyatsız insanlarla aynı paralelde, hatta daha haince. Gözümüzle gördük bunu. Artık cerrahi müdahaleden başka bir çıkar yol yoktu bizim için.”

Kasetlerin seçimlere 2 ay kala yayınlama nedenlerini ise, “Tabi ki seçimlere az bir zaman kala bu işin başlamasını biz istemezdik. Bunun zamanlamasına bizi, Bahçeli’nin takındığı tavır mecbur etti. Bahçeli hem bizi dinlemedi, dinlemediği gibi maneviyatsız ve liyakatsiz bu takıma daha da sarıldı” sözleriyle dile getirdiler.