Yoğun gündemli bir haftayı yorumlamak için bilgisayarımın başına geçip bu satırları yazmaya başladığım sırada terör devleti İsrail; Gazze'ye kara hareketi başlattı. Çoluk çocuk demeden katliam yapıyor.Başta BM olmak üzere tüm dünya uyuyor.Batının uyuması normal diyelim onlar kendinden olmayanlar için kılını kıpırdatmaz.Ancak koskoca İslam aleminden de ses yok.Sadece Türkiye'nin ,Erdoğan'ın sesi çıkıyor.Sahilde oynayan 4 masum yavruyu katleden İsrail'i dünyanın tükürükleri ile boğulmalıydı.
Masum çocukların dinine ,milletine bakılmadan tüm dünya ayağa kalkmalıydı.Fakat insanlık ölmüş.İnsanlığımızdan utanarak haber kanallarını gezinerek haber almaya çalışıyorum.Bir taraftan da ülkemizde yaşayanlarla bağ kurmaya çalışıyorum.
Ne yazık ki ;bu vahşete sert çıkan tek lider Erdoğan'ın önünü kesmek için siyaset üstü safsataları ile millete aday dayatanların niyetinin öncelikle hedefinin bu cesur sesin kısılması olduğu bir daha ortaya çıkıyor.
Bu adaya destek veren meclisteki iki muhalefet partisinin yanındaki üç küçük partiye bir şey demiyorum. Bu konudaki görüşlerimi de daha önce paylaştım.Ancak rahmetli M.Yazıcıoğlu'nun partisinin bu kirli ittifakı desteklemesini içime sindiremiyorum.Bu destekle birlikte parti artık şehit liderin partisi olmaktan çıkmıştır.Onu şehit eden ve nefret eden zihniyetle aynı safta yer alması akla vicdana sığacak gibi değil.
Yıllardır yaşamlarından dolayı mütedeyyin insanlara baskı yapanlar,sırf giyimlerinden dolayı kızları üniversite kapılarından kovan ,mahalle baskısının alasını yapıp ,bu çirkinliklerini baskı yaptıkları insanların üzerine atan zihniyet bu sefer bu konuda ne kadar maharetli olduğunu Başbakan'ın İstanbul'daki toplantısına katılan sanatçılara yaptıkları ile bir defa daha ortaya koydular.Aman Allah'ım ne çirkinlik,ne faşistlik,ne ucuzluk...olamaz.
Bu beyefendiler, bu beyaz efendilerin toplantılarına gidersen cicisin,ancak onların istemediği yerlere gidersen yandın.Vallahi sosyal medyada darmadağın ederler.Çünkü yıllardır her şey bunların tekelinde olmuş.Bu tekel kırılmaya başlayınca çıldırdılar,İsrailleştiler.Yazık utanın demekten başka bu zavallılara diyecek bir şey bulamıyorum.Çünkü bunların gözünü kin ve nefret bürüdüğü,kalpleri insanlığa kapalı olduğu için sözden anlamıyorlar.
Eski Türkiye refleksleri bu haftada buna benzer olaylarla devam etti.Milletin önünü açan,yeter artık söz milletin deyip milletle birlikte siyaset yapanlara saldıran bu çephe eski Türkiye'nin değişmeye başlaması ile birlikte,Menderes ve Özal'a yaptıklarının mislisini Erdoğan'a yapmaya devam ediyorlar.Ancak kendilerini yenileyemiyorlar.Sloganları bile aynı.Menderes ve Özal diktatördü.Erdoğan'a da aynı yafta. Ama kendi seçmenini aşağılayarak tıpış tıpış sandığa diyen ,kulağına fısıldanan adayı yakın kurmayları ile paylaşanlar demokrat.
Siz tıpış tıpış içinize sinmeyen aday için istemeyerek sandığa,gidin.
Tıpış tıpış Erdoğan'a karşı sağcısı,solcusu,marksisi,enteli,danteli,bilimum beyni sadece nefretle hareket edenler bir araya gelmekten utanmıyorsunuz,biz Keşke Erdoğan 12 Eylül den önce de olsaydı ve binlerce genç ölmeseydi,bizim neslimiz açılar yaşamasaydı deyince kızıyorsunuz.
Niye kızıyorsunuz ;Türk solu ile kol kola olacaksaydınız, bizim neslimize Komünistler Moskova'ya sloganını boşa mı attırdınız?
Ne Erdoğan'mış be o yıllarda bir araya gelmesini rüyada bile göremeyeceğimiz irili ufaklı kimleri bir araya getirdi.Bir de kamplaştırıyor diye iftira atıyorsunuz. Ne kamplaştırması, birleştirici mübarek, tutkal solcularını, sağcı muhafazakar; milliyetçileri solcu hatta Perinçekci yaptı.
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!
