EVLİLİKLERİNİN 10"uncu yılını kutlamaya hazırlanırken, 39 yaşındaki eşi Piyade Uzman Çavuş Cahit Yıldırım'ı Aktütün karakolu saldırısında şehit veren, ikisi kız 3 çocuk annesi 34 yaşındaki Nur Yıldırım, “Ben Aşkım"a, kızım Senasu da babacığına doyamadı” dedi.

Diyarbakır"dan Skorsky helikopterle Şırnak"a geçerken çatışma haberini Aşkale İlçesi'ne bağlı Hacımahmut Köyü'nde doğan şehit uzman çavuş Cahit Yıldırım ile anaokulu öğretmeni Nur Tarın"ın yolları Erzurum"daki Paşalar Caddesi'nde bulunan Garnizon Anaokulu'nda kesişti.
Askerlik sonrası uzman çavuş olmak isteyen ve açılan sınava katılan Cahit Yıldırım, iki yıl sürdürdüğü ilişkisini 23 Ekim 1998"de Erzurum Polisevi'nde yapılan düğünle perçinledi. Çocukları 8 yaşındaki Senasu Sarıkamış'ta, 4 yaşındaki Nazlıcan Edirne"de, 1.5 yaşındaki Furkan da Kırklareli"de dünyaya geldi. Geçen nisan ayı sonuna kadar Şırnak"ta geçici görevli olarak kalan Yıldırım"ın, daha sonra Hakkari"ye tayini çıkınca, eşi Kırklareli"deki düzenini bozmak istemedi. Hakkari"den Erzurum"a izinli gelen uzman çavuş Cahit Yıldırım, ramazan ayı öncesi eşi ile çocuklarını Kırklareli"ne götürdü. Bu, Yıldırım'ın ailesiyle son kez yüz yüze görüşmesi oldu. 2 Ekim saat 17.00"de ailesiyle telefonla görüşen uzman çavuş Cahit Yıldırım, bir gün sonra Aktütün Karakolu Bayraktepe mevkiinde kahramanca çarpıştığı PKK'lı teröristlerin saldırısında şehit düştü.




Eşi ve 3 çocuğuyla kendi anne ve babasının evinde kaldığını belirten şehit eşi Nur Yıldırım, Erzurum"da başlayan 12 yıllık aşkıyla yine Erzurum"da 20 bin kişinin katıldığı cenaze töreniyle 5 Ekim günü vedalaştığını söyledi. Erzurum"un 251"inci şehidi olarak Karskapı Şehitliği'nde toprağa verilen Cahit Yıldırım"ın geçen nisan ayında cephede çok etkilendiği ve üzüldüğü bir olay yaşadığını belirtti. Şırnak"ın Küpeli Dağı"nda teröristlerle girdiği çatışmada tam arkasındaki siperde bulunan Mehmetçiğin şehit düştüğünü ve eşinin ölümden kıl payı kurtulduğunu anlatan Nur Yıldırım, bu duruma sevinemediklerini vurguladı.

Çocuklarıyla birlikte Erzurum"da yaşamayı planladıklarını kaydeden Nur Yıldırım, şöyle konuştu:

“Nazlıcan ile Furkan henüz hiçbir şeyin farkında değil. Ama Senasu, babacığını hiç unutamıyor. Senasu"yu Atatürk Üniversitesi kampusunda bulunan Aydın Doğan İlköğretim Okulu'na yazdırdık. Senasu"ya okul, ilaç gibi geldi. Bu arada aşkımın özel eşyalarını teslim ettiler. Cep telefonu, saati, oltu taşı tesbihi ve bizim fotoğraflarımız çıktı eşyalarının arasından. Şimdi bir taraftan resmi işlemleri sürdürüyorum. Diğer taraftan çocuklarımızın sorumluluğunu omuzumda taşıyorum. Ekonomik açıdan birikimimiz olmadığı için şimdilik biraz sıkıntı çekeceğim.”

BİTANEM...

Eşinin askerlik meseğini çok sevdiğini belirten Nur Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gurur duyuyordu. Hepsinden önemlisi insanları çok seviyordu. Hiçkimseyi kırdığını sanmıyorum. Ben ve çocuklarımı bir kez olsun üzmedi. Hiç kırmadı. Çok dürüst biriydi. Bana ve çocuklarına hiç yalan söylemedi. Kalbi temizdi. Keşke bu kadar iyi olmasaydı. Kırmış, incitmiş olsaydı, bu kadar çok acı çekmezdim. Çocukları, "babacağım", ben "aşkım" o da bana "cankuşum" derdi. Aile içinde birbirimize hep bu sıfatlarla hitap ederdik. İbrahim Tatlıses"in "bitanem" şarkısı bizimdi. Gezerken, otururken birlikte söylerdik. Çocuklarına çok düşkündü. Her akşam onların telefonda sesini duymadan uyumazdı. Senasu, "okula geç kalmasın" diye Şırnak"tan Hakkari"den her sabah telefon açar uyandırırdı. Akşam da okulda neler öğrendiğini, ne yaptığını sorardı. Senasu, babasının ayrılığından etkilendi. Her gece onun fotoğrafına sarılarak yatıyor. "Babam böyle yerdi, bunu severdi, böyle yapardı" diye anlatıyor. Çocuklar babalarının şehit olduğunu, onun bizi gördüğünü söylüyor. Eşimin mesleği nedeniyle biz çoğu zaman yalnız yaşıyorduk. Ama bin kilometre uzakta bile olsa, telefonla yalnızlığımızı paylaşıyordu. Bir daha Cahit"i görmemek, sesini duymamak çok zor geliyor. Henüz onu hiç rüyamda göremedim.”

Eşinin annesinin, 3 yıl önce hastalandığını ve vefat ettiğini söyleyen Yıldırım şöyle devam etti:

“Kayınpederim Nurettin Yıldırım (63), İzmir"de yaşıyor. Onun için ben de kendi ailemin yanındayım. Yakında Kırklareli"deki evimizi Erzurum"a nakledeceğiz. Terörün biteceğine inanmıyorum. Yıllardan beri sürüyor ama bir türlü sona gelinmedi. Siyasetçilerin bunu çözmesi gerekir.”

Hem cenaze törerine katılan ve hem de bu hafta içinde başsağlığı ziyaretinde bulunan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Nur Yıldırım"a bir sorunu olması halinde araması için özel telefon numarasını verdi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı AKP"li Ahmet Küçükler"in önerisiyle meclis, şehit ailesine bir ev hediye etmeyi kararlaştırdı.

DHA