Klinik Psikologu Ferdi Bozkurt "Azda olsa hamilelikle birlikte başlayabilen annelik hüznü, genellikle doğumdan sonraki ilk iki haftada başlayıp iki, üç ay gibi uzun periyotlarda da annelerin önemli bir çoğunluğunda görülen en sık doğum komplikasyonudur. Annelik hüznü geçici bir durumken, doğum sonrası depresyon profesyonel bir yardım almayı gerektiren önemli bir depresyon türüdür" dedi. Bozkurt, "Doğum olayının gerçekleşmesinden hemen sonraki bu dönemde annede meydana gelen fizyolojik değişikliklere bir takım psikolojik ve davranış değişiklikleri de eşlik eder. Bu dönemde kadınlarda görülebilen duygu -durumda dalgalanma ve yaşamdan zevk alamama gibi belirtileri depresif durum olarak adlandıra biliriz. Depresif durum, normal sayılan bir hüzünlülük halinden, psikotik depresyona kadar giden bir süreç gösterebilir ve belirtileri doğumu takip eden bir yıl içinde, herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir. Doğumdan sonraki dönemde anne hormonal , biyolojik ve fiziksel değişimlerin yanı sıra bir bebeğe bakmanın stresleri ile de başa çıkmak zorundadır. Postpartum dönemde uyku düzeninin bozulması, günlük planlarının değişmesi ve fiziksel görünümün bozulması gibi bu süreçte yaşanabilecek durumlar, annede ilk depresif belirtilerin ortaya çıkışını tetikleyebilir. Postpartum depresif durumda görülen belirtiler, genel depresyon belirtilerinden farklı olmamakla beraber bireyin depresif durumunun şiddetini veya varlığını tanımlayan ölçeklerle ifade edilen, alışılmadık, ancak patolojik (postpartum depresif) olmayan üzüntü/keder duyguları ve depresif belirtileri (ağlama, değersizlik, umutsuzluk, karamsarlık, sosyal izolasyon, cinsel istekte azalma, dikkat eksikligi, kararsızlık, intihar düşünceleri, iştahta azalma ya da artma ve buna bağlı kilo değişiklikleri, uyku düzeninde değişiklikler gibi) içerir . Depresif belirtilerin varlığı, ruhsal ve fiziksel enerji kaybına neden olarak bireyin aile, iş ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşürür" diye konuştu.

Pikolog Ferdi Bozkurt, doğum sonrası depresyonun normal depresyondan farkını açıklayarak, "Postpartum depresyonun belirtileri genel depresyon semptomlarıyla aynıdır. Bunlar, kendini kötü hissetme ve genelde günlük hayatta olan şeylere karşı isteksizliktir. Tek farklılık, bu belirtilerin doğumdan sonraki ilk üç ay içinde ortaya çıkmasıdır. Bazen, daha sonra başlayan bir doğum sonrası depresyonu yaşamak mümkündür, ancak belirtiler doğumdan bir yıl kadar sonra görülürse, buna büyük bir olasılıkla doğum sonrası depresyonu diyemeyiz. Bu konudaki iyi haber, her türlü depresyon gibi doğum sonrası depresyonu da tedaviye olumlu tepki gösterir ve kadınların birçoğu tamamen düzelir." şeklinde konuştu.

Bozkurt, " Eğer, yukarıdaki belirtilen semptomları doğum sonrasındaki dönemlerde yoğun bir şekilde görüyorsanız, bunu anlamanız ve yardım istemeniz önemlidir. İnsanlar genelde doğum sonrası depresyonunu anlamakta zorluk çekerler. Bu çok büyük değişikliklerin olduğu bir zamanda ortaya çıkar, ve yeni anne olanlar neyin normal olduğunu veya bu dönemde neyi beklemeleri gerektiğini bilemezler. Sorun yavaş yavaş büyüyebilir ve genelde anneler doğum sonrası depresyonunu yaşadıklarını anlamakta zorluk çekip, sorunun kendi eksikliklerinden kaynaklandığını düşünebilirler. Aynı zamanda, doğum sonrası depresyonu yaşayan kadınların çoğu, bu durumdan utanırlar ve belirtileri başkalarından saklamaya çalışırlar. Doğum sonrası depresyonu yaşadığınızı ne kadar erken anlarsanız o kadar iyi olur, çünkü tedavi yöntemleri etkilidir ve kendinize yardım etme çareleri vardır. Doğum sonrası depresyonunun çok yaygın olduğunu ve her beş kadından birini etkilediğini unutmayın. O yüzden lütfen, size en yakın sağlık merkezinden konu ile ilgili uzmandan yardım almakta gecikmeyin "ifadelerini kullandı.

İHA