Nedim Şener, Ahmet Şık ve Soner Yalçın'ın da sanık olarak yargılandığı Odatv davasının 12. duruşması devam ediyor. Duruşmada savunma yapan Yalçın Küçük, "Mütalaa bir şey değiştirmez. Bu davalara Tuncay Özkan sendromu diyorum" dedi.

Duruşmayı izlemeye tiyatro sanatçısı Levent Kırca da geldi.

Davada tutuklu sanık Yalçın Küçük ilk olarak söz aldı. Küçük, "TÜBİTAK'tan beklenenlerin gelmemiş olmasında bir açıdan memnun oldum. Çünkü bizim davamızın bu tür bilirkişi raporları ile ilgisi yok. Bizim ile ilgili iddiaların bilirkişi raporu gelmeden de doğru olmadığına gerçek dışı olduğunda hükmedebilirsiniz. Bizi tanıyacak sınız? Kimi yargılıyor sunuz? Onu bir görmeniz lazım" dedi.

Davayı Tuncay Özkan sendromu olarak tanımlayan Küçük savunmasını şöyle sürdürdü; "Selimiye'de bana çok iyilik yapan vardır. Orada askeri mahkemeye de çıktım. Bu davaların bir özelliği vardır. İspat ortadan kalkmaz, Balyoz davasını da biliyorsunuz... Mütalaa bir şey değiştirmez. Bu davalara Tuncay Özkan sendromu diyorum. Her duruşmada kalkıp 'bana suçumu söyleyin. Beni niye yargılıyorsunuz? Bütün siyasi davalar imzasız adı olmayan mektuplar. Siz yanlıştasınız. Ne adı var, ne yazarı var. Ben 2010'da Gebze'de bir konferans verdim. Beni 2011'de ihbar etmiş.Oda TV klasörlerinde var. Beni ihbar etmiş bu çocukcağız. Ama gönderdiği mektubu deşifre etmişler Küçük: 100 yıl tutun beni umrumda değil"

Küçük, "Yazık değil mi size? Yazık değil mi bana? Ne kadar yatacağımızı, ne alacağımızı hiçbirimiz bilmiyoruz. 100 yıl tutun beni umurumda değil. Görüyorsunuz, ne kadar tutarsanız beni o kadar gençleşiyorum. Bizlerin uzun tutuklanması iktidarın olduğunu belli ediyor. İktidar budur. Hiçbir dava bu kadar güçlü olmadı. Bir tek itirafçı çıkmadı. Ben hepsinin sözcüsüyüm. Bu dava Nedim, Ahmet ve Hanefi Avcı üzerine kurulu. Kitap yazmışlar, kötülük yapmışlar. Bunlar suç değildir. Siz de onları tahliye ettiniz. Davayı bitirdiniz zaten. Benim suçu ne? Barış Pehlivan gelmiş talimat vermişim. Talimatta da bir şey yok"