AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Ayalan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Başbakan Erdoğan'a yönelik 'bir bilen olarak kenarda otur' tavsiyesine sert tepki gösterdi. Bahçeli'yi 'siyasi infaz' çağrısı yapmakla suçlayan Ayalan, "Sayın Bahçeli, demokratik bir yolla başbakan olan bir liderin antidemokratik yolla başbakanlıktan ayrılması gerektiğine işaret ediyor" dedi.

Ayalan, Bahçeli'nin AK Parti'ye ve başbakana yönelik açıklamalarına yazılı bir açıklamayla cevap verdi. Bahçeli'nin ifadelerinin 'Acaba ülkemizin bugünlerde içinde bulunduğu durumla ilgili olarak bazı güçler ve onların taşeronları tarafından üretilen çok sayıda senaryodan biriyle mi karşı karşıya bulunuyoruz?' sorusunu gündeme getirdiğini belirten Ayalan, "Sayın Bahçeli 3 Kasım 2002 seçimlerinde partisinin seçim barajının altında kalmasından sonra milletin önünde partisinin genel başkanlığından ayrılma sözü verip, her nedense genel başkanlığa devam etmiş bir siyasetçidir. Bu itibarla Bahçeli'nin söylediklerinin kendisinde ve millet nezdinde hatta MHP tabanında dahi bir karşılığı yoktur" diye konuştu.

Bahçeli'nin tavsiyesini "Bu ifadeler, demokratik bir yolla başbakan olan bir liderin anti demokratik bir yolla başbakanlıktan ayrılması gerektiğine işaret ediyor" sözleriyle değerlendiren Ayalan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Bahçeli, istikrarı sağlamak için lider feda etmeyi öneriyor. Bu, bir siyasi infaz çağrısıdır. Oysa, normalleşme çağrısı sayın başbakana değil, istikrarı bozmaya çalışan mihraklara yönelik olmalıydı! Diğer taraftan, demokratik yöntem şahısları değil, sistemi ve onun sıhhatini esas alır. Sayın Bahçeli aslında memleketi düşünür görünürken, anti demokratik yöntemlere vurgu yapmaktadır. Demokrasi dışı yöntemler söz konusu olduğunda, yaklaşım ne olursa olsun milletin ve memleketin menfaatine olmayacaktır.

Milletin ve memleketin menfaatine olan, ancak millete danışılarak belirlenebilir. Bu açıdan bakıldığında yapılması gereken şey, milletin seçimine saygı göstermektir. Siyasi ahlak bunu gerektirir. Sayın Bahçeli'nin unutmaması gereken bir husus da şudur: AK Parti 'her şey Türkiye İçin' düsturuyla hareket eder ve gücünü sadece milletinden alır. Bu da AK Parti'nin elde ettiği seçim başarılarıyla ortadadır. AK Parti milletinin teveccühüyle girdiği bütün seçimleri kazanmış sürekli oyunu arttırmıştır. Sayın

Bahçeli, AK Parti'nin erken seçimi zorlaması halinde siyasi bir parçalanma ile yüz yüze kalacağını belirtirken, ince bir tehdidi de açığa vurmaktadır. Kimlerdir AK Parti'yi parçalayacak olanlar? Bunu sayın Bahçeli nereden bilmektedir? Yoksa Bahçeli, bir erken seçim durumunda kaybedecek olanlardan olduğunu mu sezmiştir? Şimdi sorulması gereken bir soru da şudur: Acaba Sayın Bahçeli'nin kulağına bu senaryoları birileri mi fısıldamıştır? Sayın Bahçeli, yüce mahkemede görülmekte olan bir dava sonuçlanmadan sayın başbakanımızın siyasi yasaklı olacağı iddiasıyla bir takım senaryoları ortaya atarak neyi amaçlamaktadır? Sayın Bahçeli bunları kamuoyuna açıklamalıdır."