ZONGULDAK ve Bartın'da, "Hanta virüs" şüphesiyle hastanede tedavi altına alınan 16 kişiden 46 yaşındaki İlyas Bilgin yaşamını yitirdi.

Ormanlık alandaki bir acağın dalını koparmak isterken parmağına diken batan, 2 hafta sonra da rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede ölen İlyas Bilgin'in incelenen kan örneklerinde virüs pozitif çıktı. 42 yaşındaki Döndü Bilgin, hayatı boyunca hiç hastaneye gitmeyen eşinin, parmağına batan bir diken yüzünden öldüğünü söyledi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Songül Vaizoğlu'nun, Mart 2008'de hazırladığı, "Küresel Isınmanın Halk Sağlığına Etkileri" başlıklı raporunda, artan sıcaklıklara bağlı olarak, tüberküloz ve frengi gibi hastalıklarla birlikte dünyaya yayılacak ölümcül virüsler arasında gösterilen Hanta virüsü, Bartın'da can aldı. Bartın'a bağlı Hasankadı Beldesi'nde yaşayan ve 8 ay önce Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan emekli olup, hayvancılıkla uğraşmaya başlayan 4 çocuk babası İlyas Bilgin, geçen şubat ayında hayvanlarına yem toplamak için ormana gitti. Evinin yakınındaki ormanlık alanda bir ağaç dalını koparmak isteyen Bilgin'in parmağına diken battı. Bilgin, eve geldikten sonra, tırnak ile et arasında kalan dikeni iğne ile çıkardı.

HASTANEDE ÖLDÜ
Bir süre sonra parmağı moraran ve şişen Bilgin, ailesi tarafından 2 hafta sonra üşüme, yüksek ateş, kusma ve bulantı şikayetiyle Hasankadı Sağlık Ocağı'na götürüldü. Buradan Bartın Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Bilgin, acil serviste yapılan müdahalenin ardından Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne sevk edildi. Hanta virüsü şüphesiyle İnfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nde tedavi altına alınan Bilgin, 20 Şubat günü yapılan tüm müdahalelere rağmen, 'akut böbrek yetmezliğine bağlı multi organ yetmezliği' sonucu yaşamını yitirdi.

Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı yazılı açıklamada, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'ne gönderilen kan örneğinin incelenmesi sonucunda İlyas Bilgin'de Hanta virüs tespit edildiği bildirildi.

HİÇ HASTANEYE GİTMEDİ
Eşinin rahatsızlandığı dönemde kendisi de hastanede fıtık ameliyatı olan Döndü Bilgin, eşinin hiçbir sağlık sorununun bulunmadığını, hayatı boyunca hastaneye bile gitmediğini söyledi. Hayvanlar için bir ağacın dalını kırarken parmağına diken battığını, 2 hafta sonra da eşinin rahatsızlandığını belirten Döndü Bilgin, "Hepimiz çok şaşkınız. Eşim bu zamana kadar hastaneye bile gitmemişti. Doktorlar bile eşimin çok dirençli ve dayanıklı birisi olduğunu söylediler. Ama parmağına batan bir diken yüzünden öldü" diye konuştu.

Oğlu 23 yaşındaki Musa Bilgin ise, babasının parmağına batan dikeni iğne ile çıkardığını, bir süre sonra parmağının kanadığını ve morardığını belirterek, şöyle dedi:

"Babam başta hastaneye gitmiyor. Zamanla düzeleceğine, geçeceğine inanıyor. Ama 2 hafta sonra rahatsızlanıyor. Bartın Devlet Hastanesi'ne kaldırdık. Sonra da Zonguldak'a sevk ettiler. Zonguldak'ta hastanede sürekli, 'Üşüyorum, karnım çok şiş, şu karnımın şişliği insin, başka birşey istemiyorum' diyordu. Vücudunda, ellerinde şişlik vardı. Gözleri kızarmıştı. İdrarını yapamıyordu. Sonra da kaybettik. Doktorlar kemirgen hayvanın dışkısı veya salyasıyla bulaşan bir hastalıktan öldüğünü söyledi. Hepimiz çok şaşkınız, üzüntülüyüz"

8 HASTADA VİRÜS POZİTİF
Bu arada Hanta virüsü şüphesiyle Bartın'dan 12, Zonguldak'tan da 4 olmak üzere toplam 16 hastanın ZKÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde tedavi altına alındığı, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'nde yapılan analiz sonuçlarına göre bunlardan İlyas Bilgin ile birlikte 8'inde virüsün pozitif çıktığı ve halen 5'inin tedavi altında bulunduğu, 2'isinin de taburcu olduğu bildirildi.

TÜRKİYE'DE İLK KEZ GÖRÜLDÜ
Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı yazılı açıklamada virüs ile ilgili şu bilgiler verildi:

"Hanta virüsü ilk defa 1950'li yıların başında Kore'de tespit edilmiştir. Bazı kemiriciler, virüsü taşımakta ve etrafa bıraktıkları vücut çıkartılarının solunum yolu ile alınması şeklinde insana bulaşmaktadır. Hastalığın iki tipi mevcut olup, akciğer yetmezliğine neden olan tip Amerika kıtasında, böbrek yetmezliğine yol açan tipi ise daha çok Asya ve Avrupa kıtasında görülmektedir. Rusya'nın güney bölgesi ve balkanlarda uzun yılardır görüldüğü bilinen hastalık, ülkemizde gelişen tanı ve laboratuvar imkanları çerçevesinde ilk kez tespit edilmiştir"

Milliyet