AYDINPOST HABER SERVİSİ-Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, TBMM bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, “Merkezî yönetim 2002'de iç borç 91,7 milyar dolar idi. Ekim 2010 itibarıyla borçlar 243,2 milyar dolara fırladı. 151 milyar dolarlık bir artış var, 2,6 kat.” dedi

Uzunırmak, “2002"deki dış borç 56,8 milyar dolar, 2010'da 78 milyar dolar ve artış 1,3 kat. Toplamda 148,5 milyar dolardan 321 milyar dolara çıkmış merkezî yönetimin, sizin hükûmetinizin borcu” dedi.

İÇ BORÇ 91 MİLYAR DOLARDAN 509 MİLYAR DOLARA FIRLAMIŞ
Uzunırmak, “Türkiye Cumhuriyeti'nin borçlarını sayıyorum değerli arkadaşlar: İç borç 91,7, 243,2; dış borç 129,5 milyar dolardan 266 milyar dolara çıkmış, devletin borçları ve 136,9 milyar dolar artmış, 2,05 kat artmış. Tabii ki, daha bunun içinde özel sektör borçları yok değerli arkadaşlar, özel sektör borçlarıyla beraber hesapladığınızda 509 milyar dolar, 2010 Ekim itibarıyla. Yani 221 milyar dolardan 509 milyar dolara çıkmış, 2,3 kat artmış devlet borçlarımız” dedi

ÖZEL SEKTÖR BORCU 43 MİLYAR DOLARDAN 172 MİLYAR DOLARA ARTMIŞ
Ali Uzunırmak, “Özel sektör borcu 43 milyar dolardan 172 milyar dolara çıkmış yani 4 kat artmış değerli arkadaşlar, yaklaşık 130 milyar dolar artış var. Şimdi, bütün bunları ele aldığımızda Türkiye'de borç yönetimi doğru yönetilmiyor, aldatmaca bir şeyler söyleniyor”dedi.

CARİ AÇIK 133 MİLYAR DOLARDAN 380 MİLYAR DOLARA FIRLADI
Uzunırmak, “Cari açık günden güne büyüyor. İşte elimizde, bakın TÜİK'in verilerinde: AKP dönemindeki dış ticaret açığı -yetmiş dokuz yılda- 133 milyar dolar farkla sekiz yılda 380,5 milyar dolara çıkmış. Vatandaşlarımızın dikkatine sunuyorum ben bunları”diye konuştu.

FİNANSAL BORÇLAR 47 MİLYARDAN 797 MİLYARA ÇIKMIŞ.
TÜKETİCİ KREDİSİ BORCU 2 MİLYARDAN 100 MİLYARA FIRLADI. ARTIŞ 160 KAT

Uzunırmak, “Gerçek kişi ve şirketlerin bankalara finansal borçları 51 milyardan 445 milyar 883 milyona çıkmış, 8,7 kat. Tüketici kredisi borç tutarı 2 milyar 260 milyondan 100 milyar 200 milyona çıkmış. Konut kredisi borç tutarı 297 milyondan 47 milyar 797 milyara çıkmış, 160 kat artmış” dedi.

MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak"ın TBMM konuşmasının tam metni şöyle:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul Tutanağı
23. Dönem 5. Yasama Yılı 41. Birleşim 24/Aralık /2010 Cuma
________________________________________________________________________________
BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

BAŞKAN - Madde üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz isteyen Ali Uzunırmak, Aydın Milletvekili. ((MHP sıralarından alkışlar)

“BİR OK ATTIM, CEYLAN VURULUP KEBAP OLDU”
MHP GRUBU ADINA ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Çok değerli milletvekilleri, en önemli maddelerden birine geldik bütçe üzerinde, en çok tartışılan maddelerden birisi. Dolayısıyla el kaldırmaktan, indirmekten yorulan siz milletvekillerine dikkat çekmek için ve vatandaşlarımızın dikkatini çekmek için kısa bir fıkra anlatmak istiyorum. Onunla bağlayın bunu. Yetişip gelen bir şehzade varmış, bu şehzade tabii ki etrafı tarafından -tırnak içinde- saray ve iktidar yanlıları tarafından edebiyat cemiyetlerine ve av cemiyetlerine falan davet ediliyor ve buralarda sohbetler ediliyor. Sohbetler edilirken deniliyor ki: "Sultanım, iki cümle de sen söyle falan…" Tabii şehzade çıkıyor, diyor ki: "Bir ok attım, kebap oldu." Hemen iktidar mensuplarından birisi çıkıyor -orada itiraz edenler var tabii ki, akıllı uslu insanlardan bizim gibi itiraz edenler- diyor ki: "Olmaz."
AHMET YENİ (Samsun) - Ayıp ediyorsun. Herkes akıllıdır.
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Hemen diğeri, iktidar mensubu çıkıyor, diyor ki: "Olur, olur. Olmaz mı! Sultanımda öyle bir kol var ki öyle bir yay geriyor, bir ok attı, ceylanı vurdu.
Ceylan havalandı gitti, ağaca saplandı. Okun şiddetinden ağaç alev aldı ve o közde ceylan kebap oldu." "Olmadı ya, olsun hadi bakalım." diyor. Neyse ikinci bir cemiyete geliyorlar. İkinci cemiyete geldiklerinde diyorlar ki: "Sultanım, iki söz de siz edin falan…" Sultan diyor ki: "Bir ok attım, helva oldu." Diyorlar ki: "Olmaz." Taklacı tabii ki çıkıyor, diyor ki: "Sultanım ben bunu tevil yapamayacağım, kusura bakma."
Ya ne olur, şimdi bu devlet borçları bu kadar olmuş, bu hükûmet borçları bu kadar olmuş, ne olur içinizden "olmuyor" deyin ya. Buradaki konuşmalar var, iki belge var elimde. Bunlardan birisi sizin, Plan ve Bütçe Komisyon Raporu. Birisi de Sayın Başbakanın konuşmaları. Şimdi bunlardan size devlet kaynaklarından örnekler vereceğim değerli arkadaşlar.
KEMALETTİN AYDIN (Gümüşhane) - "Olmuyor" diyen taklacı mı?

BORÇLAR 148 MİLYAR DOLARDAN 321 MİLYAR DOLARA FIRLAMIŞ
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Elimde, hazine kaynak. Gerçi tarihlerde değişiklikler var ama bakın… Önce ikiye ayırıyorum, merkezî yönetim ve Türkiye Cumhuriyeti devlet borçları olarak. Merkezî yönetim 2002'de iç borç 91,7 milyar dolar, Ekim 2010 itibarıyla -daha iki ayı yok- 243,2 milyar dolar. 151 milyar dolarlık bir artış var, 2,6 kat. Dış borç 56,8 milyar dolar, 2010'da 78 milyar dolar ve artış 1,3 kat. Toplamda 148,5 milyar dolardan 321 milyar dolara çıkmış merkezî yönetimin, sizin hükûmetinizin yönetiminin.
80
________________________________________
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ne kadar artmış, kaç kat artmış?
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Artış ne kadar? 172,9 milyar dolar artmış, 2,16 kat. Dolayısıyla…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Gayrisafi yurt içi hasıla ne kadar artmış?
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Gayrisafi yurt içi hasılaya geleceğiz. Sen onları hesaplamayı bilmiyorsun.

İÇ BORÇ 91 MİLYAR DOLARDAN 509 MİLYAR DOLARA FIRLAMIŞ
Bakın, Türkiye Cumhuriyeti'nin borçlarını sayıyorum değerli arkadaşlar: İç borç 91,7, 243,2; dış borç 129,5 milyar dolardan 266 milyar dolara çıkmış, devletin borçları ve 136,9 milyar dolar artmış, 2,05 kat artmış. Tabii ki, daha bunun içinde özel sektör borçları yok değerli arkadaşlar, özel sektör borçlarıyla beraber hesapladığınızda 509 milyar dolar 2010 Ekim itibarıyla.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sıcak parayı da koy.
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Onları da vereceğiz.
Yani 221 milyar dolardan 509 milyar dolara çıkmış, 2,3 kat artmış devlet borçlarımız.
Elitaş diyor ki: "Gayrisafi yurt içi hasıla ne kadar artmış?"
Değerli arkadaşlar, argümanlar değişiyor, tabii ki enflasyonu hesaplarken TÜİK'in sepetini ayarlarsanız enflasyonu da geçmişe göre doğru kıyaslayamazsınız.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Dolar olarak hesapla, dolar, dolar.

GAYRİ SAFİ MİLLİ HASILANIN İÇİNE SICAK PARAYI BORÇLARI DA KOYUYORLAR, MİLLETİ ALDATIYORLAR
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Bakın şimdi, "Gayrisafi yurt içi hasıla." diye bir terim çıktı ortaya, eskiden gayrisafi millî hasıla vardı. Gayrisafi yurt içi hasılanın içerisinde yabancıların getirdikleri para, sıcak para, borçlar, özel sektör borçları her şey var, eskiden bunlar yoktu.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Allah Allah!

ÖZEL SEKTÖR BORCU 43 MİLYAR DOLARDAN 172 MİLYAR DOLARA ARTMIŞ
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Dolayısıyla bakın, özel sektör borcu 43 milyar dolardan 172 milyar dolara çıkmış yani 4 kat artmış değerli arkadaşlar, yaklaşık 130 milyar dolar artış var. Şimdi, bütün bunları ele aldığımızda Türkiye'de borç yönetimi doğru yönetilmiyor, aldatmaca bir şeyler söyleniyor.

CARİ AÇIK 133 MİLYAR DOLARDAN 380 MİLYAR DOLARA FIRLADI
Cari açık günden güne büyüyor. İşte elimizde, bakın TÜİK'in verilerinde: AKP dönemindeki dış ticaret açığı -yetmiş dokuz yılda- 133 milyar dolar farkla sekiz yılda 380,5 milyar dolara çıkmış. Vatandaşlarımızın dikkatine sunuyorum ben bunları.
Orta Vadeli Plan'da da, bunda da bir hayır görünmüyor çünkü 39 milyar dolardan 2010'da 47,8 milyar dolara çıkıyor Orta Vadeli Program'da da.
Bunun yanında, tabii ki, cari işlemler açığında da bütün cumhuriyetin yetmiş dokuz yıldaki farkına sekiz yılda 163,5 milyar dolar AKP artı getirmiş. Bütün bu açıklar artıyor.

KREDİ BORÇLARI 4,5 MİLYARDAN 41 MİLYAR DOLARA ÇIKTI
Değerli milletvekilleri, değerli vatandaşlarımız; bütün bu açıklar artarken acaba kişisel borçlarda ne oluyor? Kaynak Sayın Ali Babacan'a 06/10/2010 tarihinde verdiğim soru önergesine gelen cevap: Kredi kartı borç toplamı 4,5 milyardan 41 milyar dolara çıkmış, yaklaşık 10 kat.

FİNANSAL BORÇLAR 47 MİLYARDAN 797 MİLYARA ÇIKMIŞ.
TÜKETİCİ KREDİSİ BORCU 2 MİLYARDAN 100 MİLYARA FIRLADI. ARTIŞ 160 KAT
Gerçek kişi ve şirketlerin bankalara finansal borçları 51 milyardan 445 milyar 883 milyona çıkmış, 8,7 kat. Tüketici kredisi borç tutarı 2 milyar 260 milyondan 100 milyar 200 milyona çıkmış. Konut kredisi borç tutarı 297 milyondan 47 milyar 797 milyara çıkmış, 160 kat artmış.
Yabancı bankaların kullandığı kredi tutarı 2 milyar 272'den 86 milyar 791'e çıkmış. Bütün bunlarda, tarımsal kredilerde, başka alanlarda… Tarımsal kredilerde geri dönüş on sekizde 1'e düşmüş. Borçları yeniden yapılandırarak, şunu yaparak, bunu yaparak vatandaşlarımızın borç ödeyebildiğini iddia etmek çok saçma bir yoldur değerli arkadaşlar.

Şimdi, bütün bunlara baktığımızda… Bugün 70-80 milyar dolara yakın Türkiye'de bir sıcak paranın olduğundan bahsediliyor. Değerli milletvekilleri, aslında sıcak para Türkiye'de iyi para kazandırıyor ve aslında millî güvenliği tehdit unsurudur. Eğer borçlanmaya kalksanız, devlet borçlarıyla LIBOR artı yüzde 1-1,5'la falan borçlanırsınız ama bakın, sıcak paranın ben size bir hesabını yapacağım. 1 milyon doları eğer 1.500'den bozdursanız 1.400'e düştüğünde tekrar alsanız -ki bir ay içerisinde oldu bu hareketler- Türkiye'deki 1 milyon doların kazancı yüzde 12 civarındadır ve buna 3 defa takla attırdığınızda Türkiye'de yüzde 40 civarında bir para kazanır 1 milyon dolar. E, peki, devlet borçlanarak yapsa bu işleri yüzde 6'yla, 7'yle borçlanabilecek. Oysaki sıcak paranın bizdeki maliyetleri vatandaşımıza daha yüksektir.
Değerli milletvekilleri, burada bir noktaya gelmek istiyorum. Bu on dakikada tabii ki bu iş çok kolay değil, bütün meseleleri açıklayabilmek zor. Sayın Başbakanın 2011 bütçesiyle ilgili birtakım görüşmelerde sarf ettiği sözler var. Ben Sayın Başbakanın bunları konuştuğuna inanmıyorum çünkü eğer bunları konuştuysa devletin rakamlarından haberi yok. Bunları zannederim ki yazılı verdiler. Başbakanın konuşmasında bu metni okumadığını zannediyorum çünkü değerli arkadaşlar, bu kadar doğru olmayan bilgilerle rakamlara yalan söylettirilerek bir devlet adamının yüzünün kızarması gerektiğine inanıyorum. Bakın, Sayın Başbakanın bu konuşma metninde deniyor ki: "IMF'ye 23,5 milyar dolar borç vardı, devralmıştık, şu an itibarıyla 6 milyar dolara düşürmüşüz. 2013 yılının Mayıs ayında IMF'e borcumuzu tamamen ödemiş olacağız. İşte, emanete sahip çıkmak budur, işte vatandaşın hakkına, hukukuna sahip çıkmak budur."

IMF"YE BORÇ 6.5 MİLYAR DOLARA DÜŞTÜ AMA, TOPLAM BORÇ 550 MİLYAR DOLARA FIRLADI
Arkadaşlar, IMF'e borç 6,5 milyar dolara düştü, ama Türkiye'nin borcu 550 milyar dolara çıktı! Yani, Ahmet'e olan borcunu ödemiş olman, yeni eklenen borçları veya Mehmet'e olan borcunu, Cafer'e yeni borç edinmiş olmamanı gerektirmiyor. "Hayır, Türkiye'nin borcu, borç yükü artmıyor, tam tersine Türkiye on yıllar öncesinden devraldığı borçları dahi bugün başarıyla ödüyor ve kapatıyor."
81
________________________________________
ZIRVA TEVİL GÖTÜRMÜYOR

Ödeyemiyor, kapatmıyor. İşte bu sıcak parayla, misafir parayla, başka başka borçlanmalarla, "gayrisafi yurt içi hasıla" kavramının Türk ekonomisine girdiği yıldan beridir vatandaşın gözü boyanarak birtakım terimlerle bu borçlar, doğrudan yatırımlar, devlet bütçesinden yap-işlet-devret modeliyle yeni yatırımlar yapılmayıp özel sektöre yaptırılması, en basitinden yeni İzmir-İstanbul otoyolunun yapılması, özel sektöre yaptırılıyor. Hava limanları, enerji santralleri birtakım şeyler hep özel sektöre yaptırılıyor. Eskiden bunları devlet borçlanıyordu. Cumhuriyet borçlandı bunları 2002'ye kadar ve bütün bu toplamlar hep netice olarak sıkıntıya doğru gitti. Dolayısıyla zırva tevil götürmüyor, rakamlar yalan söylettirilir ama bir gün patlar bu işler.

BU HALKI DAHA NEREYE KADAR KANDIRACAKSINIZ?
Türkiye'de ipin ucu şu anda Hükûmetin elinde görünüyor, ama bu borçlarla sizlerin ipi, Sayın Ba-kanım, başkalarının elinde görünüyor. Bu, çok acı. Dolayısıyla, bu iple daha sizler ne açılımlar yaparsınız, ne kapanışlar yaparsınız. Ve ülkem adına üzülüyorum, acıyorum, bu kadar tevili, bu kadar doğru olmayan bilgiyi, bilimi yalan söylettirerek, inançları tevil yaptırarak bu halkı nereye kadar kandırabileceksiniz çok merak ediyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)