Öyle ki hayatında en az bir defa uyuşturucu kullananların sayısı 2014'te bir önceki yıla göre bir milyon kişi arttı.

Dünyada her yıl 26 Haziran Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günüolarak anılıyor.

Birleşmiş Milletler'in Dünya Uyuşturucu Raporu, dünyanın uyuşturucu ile mücadelede çok da başarılı olmadığını gösterir nitelikte. Rapora göre, 2014'te, 247 milyon kişi hayatında en az bir defauyuşturucu kullandı. 2014'de 29 milyon kişide bağımlılık sorunları tespit edilirken, bağımlılık teşhisi konulan her 6 kişiden sadece biri tedaviye başvuruyor.

Vücuduna uyuşturucu enjekte eden her 7 kişiden birine HIV, her 2 kişiden birine de Hepatit c virüsü bulaşmış olabileceği tahmin ediliyor.

Raporu değerlendiren BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu üyesi Prof. Dr. Sevil Atasoy, raporun 2030 yılına kadar ülkelerin önüne 17 hedefli bir çalışma takvimi koyduğunu söyledi. Atasoy, “Rapor, reçeteye tabi ilaçların denetimini ve çocuklarla kadınların oluşturduğu riskli topluluklara yönelik önlemlerin ciddiye alınması gerektiğinin altını çiziyor” dedi.

Uyuşturucu, kaçakçılık ve sahtecilikle mücadelenin bir olması gerektiğine vudgu yapan Prof. Atasoy, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Birleşmiş Milletlerin New York’ta toplanan özel oturumu UNGASS’ta alınan kararları bir araya getiren ve gelecek için yol haritası çizen bu yılki uyuşturucu raporu, mücadelenin sadece uyuşturucu ile kısıtlı kalmayıp kaçakçılık, sahtecilik ve terör suçlarına genişletilmesini önermekte. Her zamanki gibi talep azaltmaya önem verilmesi gerektiğinin altını çizerek, reçeteye tabi ilaçların denetimini ve çocuklarla kadınların oluşturduğu riskli topluluklara yönelik önemleri ciddiye almayı kaydediyor.”

 

Uyuşturucu kullanma yaşının orta öğretim çocuklarına kadar düşmüş olması, Türkiye'de de çok sayıda aileyi endişelendiriyor.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE DENGELİ POLİTİKALAR YÜRÜTÜLMELİ

Raporda; önleme ve tedavide kullanılacak yöntemlerin mutlaka kanıta dayalı olması, WHO ve UNAIDS tarafından geliştirilen kritik standart ve teknik rehberlere uyması gerektiği vurgulanarak arz ve taleple mücadelenin dengeli politikalarla yürütülmesinin önemine dikkat çekiliyor.