İnsanın biyolojik çeşitliliği koruma ya da yok etme gücüne sahip olduğuna işaret eden TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, "Doğaya bir şey olmaz" yaklaşımının dünya genelinde doğal varlıkların tahribatını arttırdığını söyledi. Dünya üzerindeki türlerin insanlığın yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmasında ana unsur olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Bu türler insan olmadan da yaşamlarını devam ettirebilirler. İnsan doğaya verdiği zarar ile iklimin istikrarını bozarak, karmaşık bir ekolojik güvenlik ağının iplerini çözmekte, ama yaşamı mümkün kılan şeyin biyoçeşitlilik olduğu göz ardı edilmektedir. Orman, sulak alan, mera, bozkır, makilikler gibi ekosistemlerin insan tarafından tahrip edilmesi çok büyük ekolojik ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. BM destekli bir rapora göre ormansızlaşma ve toprağın verimsizleşmesine yol açan faaliyetler yılda 2 ila 4,5 trilyon dolar doları tutarında ekonomik kayba yol açmaktadır. Aynı raporda koruma altına alınması gereken bölgelere yılda yapılacak 45 milyar dolar yatırımın, 5 trilyon doları olarak geri döneceği belirtilmekte ve son ekonomik krizin sonuçlarına bakıldığında söz konusu miktarın yüksek olmadığı ifade edilmektedir” dedi.
Ekonominin temelini oluşturan tarım, hayvancılık, ormancılık, turizm, tıp ve eczacılık sektörlerinin ham madde yönünden doğal kaynaklara ve tür çeşitliliğine bağımlı olduğunun altını çizen Özdemir, “Ülkemizdeki canlı türlerinin bir çoğu, genetik ham madde kaynağı olarak uluslar arası düzeyde aranmaktadır. Her alanda olduğu gibi bu alanda da dünya, hiç olmadığı kadar hızlı değişiyor. Doğal varlıklar, gen kaynakları tükeniyor. Artan nüfusla birlikte, kontrol edilemeyen ve durmadan körüklenen tüketim arzusu, insanlığın ve dünyamızın geleceğini tehdit ediyor. Bu tehlikeler karşısında "biyoçeşitlilik ve gen kaynaklarımızın" korunması daha da çok önem kazanıyor. Doğanın bir bütün olduğu, dünyanın insanlara değil, insanların dünyaya ait olduğu bilincine ulaşıldığında "koruyuculuk" eylemi başlamış olur. 2010 Yılı Uluslararası Biyoçeşitlilik Yılı"nda bizler bu hazineyi koruyup gelecek nesillere aktarmayı başaramazsak, maddi kaygılarla biyolojik çeşitliliğini, gen kaynaklarımızı ve doğal ormanlarımızı yok eder, doğal ortamı bozarsak, kendi sonumuzu kendimiz hazırlamış oluruz” şeklinde konuştu.