Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Beyoğlu'nda Ermeni, Süryani, Rum ve Yahudi inanç grupları temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantı sonrası bir açıklama yapan Demirtaş, "Bugün burada İstanbul'da farklı kimlik, inanç temsilcileriyle bir araya geldik. Belki kimliklerimiz, inançlarımız farklıydı ama ortak paydalarımız birlikte yaşam, özgürlük, demokrasi ve kardeşlik üzerine kuruluydu. Elbette ki emeğe saygının olduğu, kadın özgürlüğüne bakış açısının aynı olduğu bir toplulukta bir tartışma yürüttük. Benim için son derece keyifli, verimli ve öğretici bir toplantı oldu. Çünkü Cumhurbaşkanlığı kampanyası sürecinde şunu özellikle çok daha fazla konuşmam lazım. Bu ülkede bir Müslüman Yahudiye, bir Türk Ermeniye, bir Süryaniye, Aleviye kardeşim diyemiyorsa, yürekten kardeşçe hissiyatlar bekleyemiyorsa, birlikte yaşam her gün daha da zora girecektir. Biz birlikte yaşayacaksak ve bir adaletten ve özgür bir toplumda söz edeceksek, tek bir kimliği, inancı bile dışlayamayız. Siyaset dilini bunun üzerine kurayamayız. Bütün kimliklerin eşit olduğunu savunan bir devlet, yönetim modeli inşa etmek zorunda olduğumuzu bu seçim kampanyasında özellikle vurgulamamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanlığı kampanyalarında tekçi, ırkçı, milliyetçi, ötekileştirici söylemlerin asla kullanılmaması gerektiğini belirterek, "Çünkü toplumumuz bunlardan, şiddetten ve kavgadan çok çekti. Halkın istediği bu değil. Evet birlikte yaşayalım ama adil ve eşitçe bir savaş olsun. Yoksulluğun, işsizliğin ve sömürünün olmadığı bir yaşam inşa edelim. Herkes bunu istiyor, gittiğim her yerde bu dile getiriliyor. Demek ki şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, yoksulluğun Kürdü, Ermenisini yok. İşsizsin Süryanisi, kadını ve genci yok. Hepimiz aslında bütün ezilenler olarak ilk defa devletin yönetimine talip olmuşken, hep birlikte bu mücadeleyi sırtlanalım, omuzlarımıza bu yükü eşitçe dağıtalım ki gelecek Türkiye'sini birlikte inşa edeceksek şimdiden birlikte mücadele etme duygusunu güçlendirelim.Türkiye yüzlerce yıldır biriktirdiği medeniyet kültürüyle, acısıyla ve tatlısıyla artık önüne, geleceğe bakacaksak bu şekilde kardeşçe yaşaması gereken toplumların derdini, sorununu çözerek ilerlemek zorundadır. Bu toplantıda en somut kazanım ise, ezilmişliğe, yoksulluğa, işsizliğe karşı birlikte siyasi mücadeleyi yürüteceğiz. Bunu tek parti altında yürüteceğiz anlamına gelmesin. Ancak el ele omuz omuza demokrasi güçleri olarak burada düşmanlığı geliştirmeye çalışanlara inat bizi birbirimize düşman etmeye çalışanlara inat yeni bir toplumu bu pratik adımlarla inşa edeceğiz. Bundan daha somut bir ilerleme olamaz."