Değerli Aydınlılar,

Yılın son yazısında 2016 için genel bir değerlendirme yapıp, 2017 için yine geçen yıl olduğu gibi “papatya falı” açalım diye düşünmüştük. İçinde bulunduğumuz süreçte öylesine olaylar yaşandı ve yaşanıyor ki memlekete bir tebessüm bile nerdeyse çok görülüyor hissine kapılmamak elde değil. Değerlendirmelerimizi gelecek yıla bırakalım ve okuduğumuz, dinlediğimiz ve dağarcığımızdaki bir iki hikaye, anekdot ile yıla veda edelim.

ÇİN İMPARATORU

1.Dünya savaşı yılları. Süleyman Nazif,  Bağdat valisi. Ordu komutanlığından: “Yüz bin okka şeker, beş yüz bin okka un ve on bin okka çayı hemen temin edip gönderiniz”  şeklinde, bin kelimeleri fazladan yazılmış bir telgraf alır ve hemen şu cevabı gönderir: “Çin İmparatoru’na göndermiş olduğunuz telgrafın yanlışlıkla vilayetimize geldiği arz olur. Bu itibarla, mesuliyetimiz mahşere kalmıştır!”

RESMİ GÖRÜŞ

Gazeteci Can Ataklı’dan…

Bakanlar durumlar nasıl diye memleketi dolaşıyormuş. Yolları bir köye düşmüş. Kahvede oturmuşlar. Çay kahve derken bakan başlamış sormaya. Yapılan işlerden memnun musunuz? Yolarınız nasıl? Suyunuz akıyor mu? Eksik yapılan bir şeyler  var mı? Köyün muhtarı” Sayın bakanım yolarımız gayet iyi, karda kışta çamur falan olmuyor. Çeşmelerimizden suyumuzda akıyor. Kaymakamımızdan, müdürlerimizden memnunuz, bir eksiğimiz yok ”demiş. Bakan ve etrafındakiler onları takip eden gazetecilerle birlikte köyden ayrılmışlar. Bu arada bir gazeteci,  bakan ve heyeti nasıl olsa buralarda ben bir şeyler atıştırayım diye köye geri dönmüş. O sırada muhtar ve köylüler kahvede dertleşiyormuş. Yolar bozuk. Her yağmurda çamurdan gidip gelmek mesele. Çeşmelerden su hiç akmaz. Kaymakam ve müdürlerden gelen giden olmaz. Gazeteci hayretler içerisinde sormuş. Az önce bakana neden söylemediniz? Muhtarın cevabı “O bizim resmi görüşümüz”

KEDİ TESTİ

Değerli arkadaşım Levent Işık’tan…

Bu hikâye 90’lı yıllarda çok anlatılırdı. Almanlar ve Ruslar bir otomobil fuarında yan yana araçlarını sergiliyorlarmış. Bir müddet sonra sohbet başlamış ve konu otomobillerin nasıl test edildiğine gelmiş. Rus mühendisler biz en son yalıtım için “kedi testi” yapar öyle piyasaya süreriz demişler. Almanlar da bizde en son olarak yalıtım için “kedi testi” yapar aracı öyle piyasaya süreriz demiş. Ruslar meraklanmış ve nasıl yani diye sormuşlar.

Alman mühendisler başlamış anlatmaya: Bütün işleri biter ve akşam giderken otomobilin kapısını,  penceresini kapatır kediyi aracın içine kilitleriz, sabah gelince kapıları açar bakarız. Kedi ölmüşse yalıtım tamamdır. Alman mühendisler Ruslara peki siz nasıl yapıyorsunuz? Diye sormuşlar.

Rus mühendisler başlamış anlatmaya: Bütün işleri biter ve akşam giderken otomobilin kapısını,  penceresini kapatır kediyi aracın içine kilitleriz, sabah geldiğimizde kedi kaçmamışsa yalıtım tamamdır.

Eğer sizlere bir nebze tebessüm ettirebildiysek bizim yazı da tamamdır.

Hepimiz için tebessümlerimizin bol olduğu bir 2017 yılı diliyorum.

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA