Eski Adli Tıp uzmanı asistanlarından Dr. Osman Öztürk, bugüne dek Adli Tıp Kurumu"ndan 1 günde çıkan bir rapor olmadığını söyledi. Öztürk, “19 Eylül Cuma günü, tacize uğrayan kız çocuğu muayene ediliyor. Hafta sonu zaten tatil. Demek ki rapor 1 günde çıkarılıyor. En hızlı olunması gereken olaylarda bile raporlar 15 günde çıkar. Bana 1 günde çıkarılan bir rapor göstersinler, gösteremezler. Çünkü bu mümkün değil. Üzmez için raporun bu kadar erken verilmesinin altında başka şeyler aramak lazım” dedi.



Cumhuriyet Gazetesi'nden Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, Bursa Mudanya"da 14 yaşındaki B.Ç. adlı kız çocuğuna cinsel istismar suçundan 6 aydır tutuklu bulunan Hüseyin Üzmez, mahkemeye gönderilen Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurumu raporu sayesinde geçen günlerde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti.



RAPORUN ÇIKMASI BU KADAR KISA SÜRMEZ



Üzmez"in tahliyesinde rol oynayan Adli Tıp Kurumu raporunun 1 gün gibi çok kısa bir sürede 18 sayfa olarak çıkarıldığını anımsatan Dr. Osman Öztürk, “Bir raporun çıkması bu kadar kısa sürede olamaz. Bir ölüm olayında bile otopsi için ön raporun hazırlanması, kişinin defin işlemlerinin hızlılığı için bir günde çıkar, ama bu da ön rapordur. Kesin otopsi raporu daha uzun bir süre alır” dedi.



Özellikle, Üzmez olayında olduğu gibi adli psikiyatri vakalarında dosyaların incelenmesinin daha uzun zaman aldığına dikkat çeken Öztürk, basına yansıdığı gibi raporun üç günde çıkmasının da sıra dışı olduğunun açık ve net olduğunu anlattı.



Adli Tıp Kurumu"na dosyası gönderilen kişinin öncelikle muayene edildiğini, ardından asistanlar tarafından taslak raporun hazırlandığını belirten Öztürk, “Adli Tıp Kurumu"nda ben de yıllarca çalıştım. Sistemin işleyişi böyledir. Hazırlanan rapor taslak olarak hazırlandıktan sonra konunun uzmanlarına sunulur ve ardından kurul bunu inceleyerek kabul eder. Adli Tıp Kurumu başkanının onayı ile rapor tamamlanmış olur” diye konuştu.



Adli Tıp Kurumu"na güven azalıyor



Tutuklu vakalarında zaman zaman raporların mahkeme tarafından hızlı istendiğini ancak bunların bile 10-15 günden önce çıkmadığına vurgu yapan Öztürk, “Herkes raporların hızlı çıkmasını ister. Ancak yazılan raporların hatasız olması zorunludur” dedi.



6. İhtisas Kurulu üyeleri arasında çocuk psikiyatristinin bulunmamasını da eleştiren Öztürk, şöyle devam etti:

“Bildiğim kadarıyla Üzmez"e rapor veren 6. İhtisas Kurulu üyeleri arasında çocuk psikiyatrı yok. Oysa bu yasalarla tanımlanmış. Raporun 1 günde çıkması birilerinin olaya müdahalesinin olduğunu akıllara getiriyor. Ayrıca böyle bir raporu onaylayan Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Keramettin Kurt da raporun usule uygun olmadığını belirterek onaylamamalı, kurul üyelerini uyarmalıydı. Oysa Kurt da bu raporu onayladı. Tüm bu yaşananlar Adli Tıp Kurumu"na olan güveni sarsmıştır, güven giderek azalıyor.”
HÜRRİYET