Önceki gün sivil toplum kuruluşları tarafından Siirt Kasaplar Deresi"nde ortaya çıkan toplu mezarların usulüne uygun biçimde açılması için yapılan yürüyüşe yaklaşık 40 bin kişi katıldı. Türkiye, dünkü Radikal"de ise Necati Mumay"ın fotoğrafları ve izlenimleri eşliğinde Kasaplar Deresi"nde ne olduğunu bir kez daha hatırladı.

Ne var ki Türkiye"nin toplu mezar utancı Kasaplar Deresi ile sınırlı değil. Türkiye"de Hizbullah kurbanları da dahil olmak üzere bugüne kadar açılmış 28 toplu mezar ve bu mezarlarda gömülü 210 insana ulaşıldı. Toplu mezarlar konusunda tek ciddi çalışma olan, İnsan Hakları Derneği"nin (İHD) "Toplu Mezar Tespit Raporu" ise çarpıcı iddialara sahip. Rapora göre açılmayı bekleyen 117 toplu mezar daha var. Ve bu mezarlarda gömülü olduğu sanılan 1.743 insan...

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, kendilerine gelen ihbarlara göre araştırılan ve tanıklıklarla desteklenen bu sayıların "neredeyse kesinleşmiş" olduğunu belirtiyor. Türkdoğan, “Özellikle Ergenekon sürecinden sonra kayıpların akıbeti konusunda çalışma başlatılınca şubelere de başvurular gelmeye başladı” diyor.

Türkdoğan, mezarların yeterli hazırlık yapılmadan ve hukuki prosedürler işletilmeden açılmasını istemediklerini belirterek çalışmaların 1996"dan beri sürdüğü Bosna"daki deneyimi örnek almak gerektiğini söylüyor ve ekliyor: “Ne yazık ki hükümet henüz irade beyanında bulunmadı.”

"Bosna örnek alınmalı"

Toplu mezar utancı Şeyh Sait isyanına kadar uzanıyor. Bingöl"ün Genç ilçesinde 1920"lerde yaşandığı tahmin edilen olayda iddiaya göre yaşlı, kadın, erkek, genç ve çocuk 84 kişi, bir eve konularak yakılıyor. Türkdoğan, İHD"ye başvuran bir kişinin bu olaydan sağ olarak kurtulan amcasının ifadelerinden yola çıkarak bu ihbarı yaptığını belirtiyor. İhbarın 10 gün önce geldiğini belirten Türkdoğan, bu olayı yerinde araştıracaklarını kaydediyor.

Dersim 38 için AİHM"ye ilk başvuru

Tunceli"de 1937-38"de meydana gelen "Dersim olayları" sırasında düzenlenen askeri harekâtta öldürüldüğünü iddia ettiği kardeşleri için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül"e dilekçe yazarak devletin kendisinden özür dilemesini talep eden, ancak 30 gün içinde cevap alamayan Musa Kaçar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"ne gitti. Karşılar köyünde, kardeşleri Ali ve Gülistan Kaçar"ın bebekken öldürüldüğünü savunan Kaçar"ın avukatı Barış Yıldırım, başvurularının, teknik anlamda AİHM"de açılmış ilk dava olduğunu söyledi.