Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, yaptığı açıklamada, sulak alanların kurbağaların yaşaması, beslenmesi ve üremeleri için çok önemli bir ortam olduğunu bildirdi. Ovada bulunan pek çok sulak alanın bünyesinde sazlık, kamış, kaşak gibi bitki türlerini barındırdığını anlatan Sürücü, bu alanların ayrıca sivrisineklerin üreme merkezleri olduğunu, sivrisineklerin de kurbağaların en temel besinlerinden birini oluşturduğunu belirtti.
Yaptıkları araştırmalarda, eski yıllara oranla, kurbağaların azaldığını tespit ettiklerini ifade eden Sürücü, ''Kurbağaların azalmasının nedeni, yasal olmamasına rağmen şubat ve haziran ayları arasında toplanmasıdır. Bu aylar arasında çiftleşen ve yumurta bırakan kurbağalar, ticari bir amaçla toplanmakta ve Söke Ovası'nda ekolojik denge bozulmaktadır. Kurbağa toplayıcılığı denilen bu iş, Söke Ovası'na Hatay'dan gelen kişilerce yapılmaktadır. Ekolojik dengenin bozulmaması için bu sorun çözülmelidir” dedi.
Sürücü, her gece ellerinde lambalar ve çuvallarla, ovadan kurbağaları toplayan kişilerin, daha sonra bunları işleme yapılacak tesislere gönderdiğini öne sürdü. Söke Ovası'nda binlerce yıldır var olan kurbağaların ekosistem içinde önemli bir işlevi bulunduğunu vurgulayan Sürücü, bu hayvanların üreme zamanları da göz ardı edilerek bilinçsizce toplanmasının, sivrisinek popülasyonunda artışa neden olacağını iddia etti. Sürücü, kurbağaların sayısı azaldıkça, bölgedeki leylek nüfusunun azalmasının da kaçınılmaz olacağını, yılanların da yiyecek bulmak için farklı alanlara yöneleceğini bildirdi. Sürücü, ovada sesleri kesilmemesi gereken kurbağalar için ilgili kurumlara müracaatta bulunduklarını kaydetti.
MART-NİSAN AYLARINDA DİKKAT EDİLMELİ
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun ise Söke Ovası'nda 5 tür kuyruksuz kurbağa bulunduğunu söyledi. Bu kurbağalardan sadece bilimsel adı ''Rana ridibunda'' (ova kurbağası) olan türünün toplandığını ifade eden Prof. Dr. Olgun, diğer kurbağaların özellikle arka bacaklarında, toplanmasını gerektirecek kaslı kısımların oldukça az olduğunu belirtti. Kurbağalarda çiftleşmenin en etkili olduğu dönemin mart sonu ve nisan ayları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Olgun, Türkiye'nin hiçbir yerinde kurbağa toplayıcılarının bu tarihlere dikkat etmediklerini savundu. Prof. Dr. Olgun, şunları kaydetti: ''Zamansız toplanan kurbağalar, suya henüz yeni bırakılmış yumurtaların toplama sırasında zarar görmesine neden olur. Bu durum yumurtadan çıkmış ve karaya çıkabilmesi için suya gereksinim duyan larvaların ortamlarının bozulmasına, onların ölmelerine, mart-mayıs ayları arasında çiftleşecek ve yumurta bırakacak ergin hayvanların yok olmasına yol açar”