Ege Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Sağın, toplumu; geleceğini, sağlığını, çevresini, doğasını, çocuklarının eğitimini emanet ettiği bilim insanlarına sahip çıkmaya çağırdı.

Cumhuriyet- Ege Öğretim Elemanları Derneği (EGÖDER) Başkanı Prof. Dr. Ferhan G. Sağın, hükümetin TÜBİTAK ve TÜBA’nın idari ve bilim kurullarını yeniden şekillendirerek, bilimi kendi egemenliği ve emri altına alma yolunda son adımları attığını belirtti.

Sağın, “Yapılan düzenlemelerle Türkiye, bilimde ve toplumsal refahta gelişmiş ABD, Fransa, Almanya gibi ülkelerden uzaklaşmış, bilimde ve toplumsal refahta geri kalmış Ürdün, Mısır, Mozambik gibi ülkelere yaklaşmıştır. Bu değişikliğin öz anlamı, bilimde ortaçağ zihniyetidir, bu zihniyetin 21. yüzyılda ortaya çıkışıdır” dedi. Prof. Sağın, toplumu geleceğini, sağlığını, çevresini, doğasını, çocuklarının eğitimini emanet ettiği bilim insanlarına sahip çıkmaya çağırdı.

Başkan Prof. Dr. Ferhan G. Sağın yaptığı açıklamada, 27 Ağustos 2011 günü yayınlanan 451 sayılı kanun hükmünde kararname ile hükümetin birçok kurumla birlikte TÜBA ve TÜBİTAK’ın da yapısını değişirdiğini anımsatarak, söz konusu kararın, yalnızca düştüğü yerde değil, toplumsal yaşantımızın her alanında kısa ve uzun dönemde birçok olumsuz ve geri dönüşümsüz sonuçlara yol açacağını vurguladı. Siyasi iradenin bu kararnameyi baskıcı bir anlayışla, şuurla, tek başına ve taraf olarak çıkardığını belirten Prof. Sağın özetle şu görüşlere yer verdi:

“Hükümetin bu kararnameden ve öngörülebilen uygulamalarından vazgeçmesi söz konusu değildir. EGÖDER olarak yine de hükümeti, umutsuzca da olsa, bu ortaçağ zihniyetinden vazgeçilmesi, bilimin ve tüm özerk kurumların özerkliğinin ivedilikle iadesi konusunda sağduyuya ve gerekli değişimleri yapmaya çağırıyoruz. Esas çağrımız ise bilim dünyasına ve toplumumuzadır. Toplumumuz artık geleceğini, sağlığını, çevresini, doğasını, çocuklarının eğitimini emanet ettiği bilim insanlarına sahip çıkmalı, bilimin hukukunu ve özerkliğini koruyacak her türlü çareye yasal çerçevelerde başvurmalıdır. EGÖDER olarak, bilim için ve bilimsel kuruluşlar için, bilim dışı hiçbir referansın, hiçbir kılavuzun kabul edilemeyeceğini ve geçerli olamayacağını savunuyoruz, bilim ve aklın yol göstericiliğinden güç alıyoruz, bilimin aydınlık yolundan sapılmaması için çağrımızı başta bilimsel kamuoyu olmak üzere sağduyulu kamuoyunun dikkatine ve ilgisine sunmayı zorunlu bir görev olarak kabul ediyoruz.”