Yanlışlıkla yeni evli bir başka genci 3 gün sonra da eşini vurdular. Şimdi de onu tehdit ediyorlar

Urfalı 19 yaşındaki Fahriye zorla amcasının oğlu ile imam nikâhı kıyılarak evlendirildi. Ancak o Maraşlı bir genci seviyordu. Töreye karşı çıkıp, geçen ay sevdiğine kaçtı ve resmi nikâhla evlendi. Ancak başlarına geleceklerden habersizdi.. Aile meclisinin kararıyla 6 Temmuz'da Fahriye'nin kocası diye sokak ortasında bir başkası öldürüldü. 3 gün sonra ise Fahriye ve eşi yolda yürürken kurşun yağmuruna tutuldu. 6 günlük kocası sokak ortasında can verdi, kendisi zor kurtuldu. Şimdi töreden köşe bucak kaçan Fahriye, ailesine "Sevdiğimi aldınız ne olur beni öldürmeyin, bırakın acımla yaşayayım", yetkililere ise "Beni ve eşimin ailesini koruyun" diye sesleniyor. Saklandığı yerde SABAH'a konuşan genç kadın, "O artık yok. Mavişim, hayatımın yarısı artık yok. Hayatta yapayalnız kaldım. Biliyorum benim sonumda Mavişim gibi olacak" dedi.

KARŞI ÇIKTI

Şanlıurfa' nın Ceylanpınar ilçesinde yaşayan ve ailesinin 4'ü kız 5 çocuğundan en büyüğü olan 19 yaşındaki Fahriye, bir yıl önce Kahramanmaraş'tan köye bir komşularını ziyarete gelen 23 yaşındaki Uygun Özden'le tanıştı. Birbirlerine âşık olan çift görüşmeye devam etti. Fahriye sevdiği gençle evlilik planları yaparken, ailesi 'Amcanın oğlu Yusuf'la evleneceksin' dedi. Ancak genç kız buna karşı çıktı, "Ben başka birini seviyorum" dedi. Ancak o da biliyordu ki; "Bir kızı amcaoğullarından biri 'istiyorum' dedikten sonra kızı asla bir başkasına vermezler, çünkü töre böyleydi."

"BİLEREK KAÇTIK"

Karşı koymasına rağmen Fahriye amcasının oğluyla nişanlandı ve imam nikâhı kıyıldı. Ancak genç kız sevdiğinden vazgeçmeye niyetli değildi. İki ay önce Uygun ve Fahriye anlaşarak kaçmaya karar verdi. Fahriye, o kararı alırken ki düşüncelerini "Uygun bana 'senin için ölmeye razıyım' deyince 'ben de senin için ölmeye hazırım' diyerek öldürüleceğimizi bilerek kaçtık.

Birbirimizi o kadar seviyorduk. Kaçıp izimizi kaybettiririz diye düşünmüştük. Biz kaçtık töre bizi kovaladı" diye anlattı. Şanlıurfa'dan kaçtıktan sonra genç âşıklar birkaç hafta başka illerde yaşadılar. Ancak temmuz ayının başında Kahramanmaraş'a dönüp, 6 Temmuz'da resmi nikâhla evlendiler. Göksun ilçesinde kiraladıkları bir eve yerleştiler. Ancak töre peşlerini bırakmadı. Fahriye'nin ailesi 'töre uğruna' yanlışlıkla bir başkasının canına kıydı. Töre uğruna, 23 yaşındaki Uygun diye sokak ortasında 21 yaşındaki başka bir genç öldürüldü. 10 temmuz gecesi tıpkı Uygun ve Fahriye gibi kısa süre önce evlenen 21 yaşındaki Cengiz Kıvanç, eşi Eda Kıvanç ile misafirlikten dönüyordu. Arkalarından yaklaşan saldırgan Cengiz Kıvanç'ın ensesine ateş etti. Saldırgan daha sonra Kıvanç'ı kurşun yağmuruna tuttu. Vücuduna 7 kurşun isabet eden genç olay yerinde öldü, eşi ise olaydan sağ kurtuldu. Polis saldırganı yakalamak için çalışma başlatırken, 3 gün sonra aynı yerde bir cinayet daha işlendi.

3 GÜN ARAYLA İKİ CİNAYET

Bir okulun bahçesinde yapılan düğün töreninden dönüyordu Uygun ve henüz 6 günlük eşi Fahriye...Saat 23.00 sıralarında kol kola evlerine doğru yürüyorlardı. 3 gün önce aynı yerde işlenen cinayetten habersizdiler. Birden ıssız sokakta silahlar patladı. Uygun kanlar içinde yere yığıldı, Fahriye ise kurşunlara hedef olmaktan son anda kurtuldu. Ağır yaralanan Uygun kaldırıldığı hastanede tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Bu defa töre hedefi tutturmuştu ! Kocalarını kaybeden her iki kadın da verdiği ifadede aynı saldırganın eşkalini tarif etti, ayrıca olay günü iki kadının da beyaz renk elbise giydiği belirlendi.

AZMETTİRİCİLER TUTUKLU

İlçeye 6 kişilik ekip gönderildi. Fahriye'nin ifadesinde "Uygun'la evlenmeden önce amcamın oğlu Yusuf K. ile nişanlanmıştım" demesi üzerine ekip töre cinayeti üzerinde yoğunlaştı. Ve yapılan araştırma sonunda olayın töre cinayeti olduğu, şüphelinin ise Yusuf K. olduğu belirlendi. Olayla ilgili azmettirici oldukları gerekçesiyle genç kızın amcası Fevzi K. ve akrabası Ergun Ö. tutuklandı. Ancak güvenlik güçleri her yerde saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen firari nişanlı Yusuf K.'yı arıyor. Ergun Ö.'nün verdiği ifadede iki cinayeti de Yusuf K.'nın işlediğini belirterek, "İlk olayda yanlış kişiyi öldürdüğünü anladı. Daha sonra Uygun Özden'i vurdu" dediği öğrenildi.

Son sözü: Sevdiğim için pişman değilim

Severek evlendiği adamı evliliğinin 6'ncı gününde kaybeden ve öldürülme korkusu ile yaşayan Fahriye yaşadıklarını SABAH'a anlattı: "Uygun'la her şeyi göze alarak evlendik. Evimizin geçimini sağlayacak kadar bir iş bulduğunda çocuk yapacaktık. Hatta çocuklarımızın ismini bile belirlemiştik. Erkek 'Umut Yaşar' kız 'Sevda Güler' olacaktı. Olay gecesi düğünün bitimine az bir süre kala eve doğru yola çıktık. Kol kola yürüyorduk. Evimize az kalmıştı. Düğünden peş peşe havai fişekler atılıyordu. Mavişim elimi sıkarak bir anda yere yığıldı. Bir elimi tutuyor öteki eliyle beni yere yatırmaya çalışıyordu. Arkamı dönüp baktığımda şapkalı bir kişinin koşarak uzaklaştığını gördüm. O ana kadar Mavişimin vurulduğunu fark etmedim. Yüzünden kan gelmeye başlayınca vurulduğunu anladım. Ben bir yandan bağırıp yardım isterken Mavişim 'Seni sevdiğime pişman değilim Fahriye' diyordu.."

"NASIL ÖLÜME NASIL TERK EDERİZ"

Gözleri renkli olduğu için kocasına 'Mavişim' diye seslendiğini söyleyen genç kadın, duygularını ve hayattan tek beklentisini şöyle anlattı: "Hayatımın yarısı artık yok. Yapayalnız kaldım. Onun anne ve babası bana kucağını açtı. Ama biliyorum ki töre peşimi bırakmaz. Benim sonumda Mavişim gibi olacak. Kendi ayağımla ailemin yanına dönsem de sonum ölümle bitecek.

Buradan aileme ve amcalarıma sesleniyorum. Kocamı aldınız, ne olur beni öldürmeyin, bırakın acımla yaşayayım. Hiç olmazsa onunla geçirdiğim günleri hatırlayarak yaşayayım. Hayatta tutunacak en büyük dalımı kestiniz. Yeter artık bitsin bu töre cinayetleri..." Yetkililere de seslenen Fahriye, "Beni ve eşimin ailesini koruyun" diyerek yardım istedi. Öldürülen Uygun Özden'in babası Mehmet Özden de ölüm tehdidi aldıklarını ve can güvenliklerinin olmadığını söyledi. Baba Özden, "Kızı bize teslim et diyorlar. O bize oğlumuzdan kalan tek hatıra. Oğlum onun için canından oldu. Biz onu bile bile ölüme nasıl terk ederiz" dedi. Eşinin ilçe emniyet müdürlüğünde adli emanette tutulan kanlı giysileri ve özel eşyalarını teslim alan Fahriye Özden "Hâlâ senin kokun var bu elbiselerde. Bu töre değil, canavarlık" diye konuştu.