Baykal, “Bizim Hükümet de (beni bu bol ve ucuz döviz havası mahvetti, o havada yatırım yapmayı, borç ödemeyi unuttum, beni bu havalar mahvetti) dese, yeridir” diye konuştu.

TBMM Genel Kurulunda, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, 2009 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanunu Tasarısının sunumunu tamamlamasının ardından, siyasi partiler adına ilk sözü, CHP adına Baykal aldı.

Ekonomik göstergeleri, yanında getirdiği grafiklerle anlatan Baykal, bütçe tasarısının, büyük talihsizlikle karşı karşıya olduğunu savundu. Bütçe tasarısını hazırlayanların, dünya ve Türkiye'nin nereye gittiğini görmediğini ya da görmemeyi tercih ettiğini ifade eden Baykal, “Dünyadaki krizin bizi teğet geçeceği iddiası dile getiriliyordu. Tasarıyı hazırlayanların, bu söylemi ciddiye aldığı anlaşılıyor. Ve tasarı buna göre hazırlandı” dedi. Baykal, bütçe tasarısının, dün ilan edilen resmi gerçeklerden kopuk olduğunu, bu gerçeklerin tam tersini varsayarak hazırlandığını ileri sürerek, “Varsayımları geçerli olmadığı için bu bütçenin ne samimiyetinden ne gerçekliğinden ne de ciddiyetinden söz etme imkanı vardır” diye konuştu. Büyüme rakamlarına ilişkin varsayımların, bütçeyi mali ve ekonomik açıdan geçerli olmaktan çıkardığını ifade eden Baykal, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in, 2009 yılı için ithalat tahmininin yüzde 25 ile 2008'in altında olacağını açıkladığını anımsattı. Baykal, Bakanın açıklamalarına rağmen, bütçe tasarısında ithalatın artacağının ve ithalattan yüzde 20 üzerinde KDV tahsilatı elde edileceğinin öngörüldüğünü söyledi.

“KEŞKE MÜZAKERE DAHA ÖNCE YAPILSAYDI”

Baykal, bütçeyi anlamsız hale getiren bir diğer noktanın, IMF ile yürütülen müzakereler olduğunu belirtti.

Tasarının görüşmelerinden birkaç hafta sonra Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı'nın niyet mektubu imzalayacağını kaydeden Baykal, bunun, TBMM'de kabul edilen bütçeyi anlamsız hale getireceğini savundu. “IMF ile müzakere yapılacaksa, keşke çok daha önce yapılsaydı da önünüze gelecek bütçe, o varsayımları dikkate alarak düzenlenseydi” diyen Baykal, TBMM'ye yakışmayan bir konuma sürüklenildiğini öne sürdü. Baykal, IMF çevrelerinin, bütçede çok büyük bir budama gerçekleştireceklerini açıklamasına rağmen, TBMM'nin bu bütçeyi kabul etmek zorunda olduğunu söyledi. Baykal, olayın; parlamento ve milli iradeye saygı anlayışıyla izah edilmesinin güç yönlerinin olduğunu dile getirdi.

GRAFİKLERLE ANLATIM

Türkiye'nin büyüme hızının düştüğünü belirten Baykal, bunun, dünyadaki krizle doğrudan ilgisi bulunmadığını, pembe masallar anlatarak, “Astık, kestik” diyerek, bir yere varmanın mümkün olmadığını vurguladı. Türkiye'nin 2002'den itibaren dünya çapında ekonomik bolluk konjonktürü yakaladığını anımsatan Baykal, bu dönemde, likitide ve döviz bolluğu yaşandığını, krizin altında da bir ölçüde bunun yattığını dile getirdi. Baykal, ancak Türkiye'nin bu şansı kullanamadığını, doğru değerlendiremediğini belirtti. Baykal, Türkiye ve gelişmekte olan ülkelerin 2003-2008 yıllarını kapsayan büyüme rakamlarını, Türkiye'nin büyüme hızını, işsizlik oranlarını, cari açığı, ihracat, ithalat, özel sektörün dış borç stoku, hane halkı borç stoku verilerini, grafiklerle gösterdi.

Türkiye'nin büyümesinin, 2004'te yüzde 9,4'ten, 2005'te yüzde 5,8, 2006'da yüzde 6,9, 2007'de yüzde 4,6, 2008'de ise yüzde 2'e düştüğüne işaret eden Baykal, sürdürülebilir ekonomik büyümenin gerçekleştirilemediğini söyledi. Baykal, bu düşüşün, ekonomik krizden değil, konjonktörün doğru değerlendirilememesinden kaynaklı olduğunu söyledi. Birleşimi yöneten TBMM Başkanı Köksal Toptan, grafiklerle sunumunu tamamlaması üzerine Baykal'a, “İhtiyacınız yoksa aldıralım mı?” diye sordu. Baykal'ın, olumlu yanıtı üzerine, görevli kavas grafikleri aldı.

“6 YIL SONRA IMF'NİN KAPISINA DAYANMAK”

Baykal, dünyada yaklaşık 200 ülke olduğuna işaret ederek, “Kaç ülke, ekonomik kriz nedeniyle IMF'nin önüne gitti? Kriz nedeniyle herkes IMF ile anlaşma ihtiyacında mı?” diye sordu.

Herkesin kendi işini kendisinin çözdüğünü, paketlerini hazırladığını ifade eden Baykal, Sırbistan, Macaristan, İzlanda ve Türkiye'nin IMF'ye gittiğini söyledi. Baykal, şunları kaydetti:

“Hani biz Maliye Bakanı'nın söylediği gibi ekonomik sorunlarımızı çözdüysek, niçin IMF ile müzakere ediyoruz, niçin Türkiye 6 yıl sonra IMF'nin kapısına gelip dayanmak durumunda kalıyor? Başbakan, kıyameti koparıyordu; (IMF ümüğümüzü sıkacak, bizden yüzde 2 kalkınma istiyor, kabul etmiyoruz) diyordu. Şimdi IMF yok, kalkınma ne olacak? Yüzde 2'yi kendi elinle yaptın. Anlaşılıyor ki milletin ümüğünü sıkmak için bu Hükümetin IMF'ye ihtiyacı yok, kendisi de o işi yapabiliyor. Büyüme, 2009'da IMF ile işbirliği yapmazsak ne olacak? İlişki kurduğumuzda ne olacak?

Türkiye ekonomisi, sıkıntı içine girdi. Bu sıkıntının altında,

Türkiye'nin eline geçen fırsatları iyi kullanamaması yatıyor. Dünyada dövizin bol ve ucuz olduğu dönemi, borçlarımızı ödemek, sanayimizi kurmak, geliştirmek, yatırım, kalkınma için kullansaydık, tüketmeyi değil, üretmeyi düşünseydik, bambaşka noktada olurduk.”

ORHAN VELİ'NİN DİZELERİ

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hükümetin ekonomik kriz karşısındaki tutumunu, Orhan Veli'nin “Beni Bu Havalar Mahvetti” şiiriyle değerlendirdi. Orhan Veli'nin, “Beni bu güzel havalar mahvetti/Böyle havada istifa ettim/ Evkaftaki memuriyetimden/Tütüne böyle havada alıştım/Böyle havada aşık oldum/ Eve ekmekle tuz götürmeyi/Böyle havalarda unuttum/Şiir yazma hastalığım/Hep böyle havalarda nüksetti/Beni bu güzel havalar mahvetti” dizelerini okuyan Baykal, “Bizim Hükümetin de şimdi (Beni bu bol ve ucuz döviz havası mahvetti, o havada ben yatırım yapmayı, borç ödemeyi, açık vermemeyi unuttum, dünyaya benim açılmam gerekirken, dünyanın bana açılmasına fırsat verdim, elimdeki avucumdakileri götürmelerine izin verdim. Beni bu havalar mahvetti) dese, yeridir” diye konuştu.

“KARARSIZLIĞIYLA, TAHRİBATI ARTIYOR”

Baykal, Breton Woods döneminin bittiğini, uluslararası mali kuruluşların, yeni yetki ve anlayışlarla şekillendirilmesi gerektiğini ifade etti. Krize yönelik tutarsız konuşmalar yapıldığını öne süren Baykal, “Krize çare olacak paket açılacağı yerde, krizle ilgili iddia paketleri ortaya atıldı. Yaşanan ekonomik krizi okuyamayan iktidar, halen ne yapacağına karar veremedi.İktidar, kararsızlığıyla, krizin tahribatını ve millete maliyetini artırıyor” dedi.

Mazot, yem, gübre fiyatlarının 2002-2008 yılları arasında arttığını, traktör satışlarının düştüğünü dile getiren Baykal, Türkiye'nin talihsizliğinin, ekonomik krizi; 2001 krizi öncesi sahip olduğu borç yüküyle göğüslemesi olduğunu söyledi.