Ak Parti İstanbul üçüncü bölge milletvekili aday adayı olan Şükür, futbolda sağladığı başarıyı siyasete de taşımak istiyor. Kendi serüvenini Başbakanınkine benzetiyor ve "Haksız yere o kadar çok eleştirildim ki bu yüzden siyaset bana zor gelmiyor" diyor.
 
Aileniz siyasetle ilgilenir miydi?
 
Hayır, ama bu ülkede olup da siyasetle ilgilenmeyen yoktur.
 
Gençlik yıllarınızda hiç mitinglere katıldınız mı?
 
Sakarya'daki mitinglere katıldım. Bunu toplum psikolojisini anlamamı sağladı.
 
Aileniz hangi partiye oy verirdi?
 
Babam merkez sağdan muhafazakar bir partiye oy veriyordu. Amcam ise Bülent Ecevit'in yakın bir dostuydu. Toplumumuzun aynası olabilecek bir durum aslında. Her ailede farklı görüşte insanlar var.
 
Sizin politik görüşünüz neydi peki?
 
Turgut Özal döneminden Anavatan Partisi'ne oy veriyordum.
 
Başbakanı 1994 yılından beri tanıyormuşsunuz. Başbakan sizin neyiniz olur?
 
Ben başbakanı ağabeyim gibi görüyorum. Kendisini yakından tanıyorum, samimi ve dürüst buluyorum. Bilmeyen pek çok yönü var. Onları da bildiğim için daha farklı bir sevgi duyuyorum. Aslında siyaset yapay bir dünya... Fotoğraf çekilirken tavrınız bile farklıdır. Ama Sayın Başbakanda böyle bir şey hiç görmedim. Bu siyaset dünyasını bildiğimiz anlamda 'siyaset' olarak algılayamıyorum. Çünkü samimi bir ortam.
 
Peki siz 'siyaset' dendiğinde ne anlıyorsunuz?
 
Başbakanın algıladığı gibi; samimiyet ve güzel ahlak... Bunlar olmadığında uzun vadeli istikrarlı bir başarıyı sağlayamazsınız. Ben başarılı bir sporcuyum, önemli şeyler yaptım. Önce ben yaptım sonra yanımdakilerden istedim. Başbakana baktığınızda da onu görürsünüz. Bu kadar yoğun bir tempo ama hep ön saflarda yer alıyor. Her kesime hitap eden bir yapının olduğunu düşünüyorum. Arkadaşlarıma hiç bir zaman çok fazla çalışın demedim ama ben hep daha çok çalıştım.
 
Sizin medya serüvenlerinizde benziyor aslında. Sizde başbakan gibi çok eleştirildiniz...
 
Eleştirilme sebebinize bağlı. Darbe anayasası kötü, referandumla kısmen değişti. Belli bir dayatmanın esiri olunmuş hep. Bütün partilerin beyannamesine baktığınızda hepsi "Yeni Anayasa" diyor. Artık bütün özgürlüklerin yaşanabildiği, herkesin özgürce katılım gerçekleştirebildiği bir ülke.
 
Futbolu neden bıraktınız?
 
Spor dünyasının içinde çok ağır eleştiriler aldığım dönemde başarılı bir şekilde bıraktım. Bazı insanların eleştirme şanslarını ellerinden aldım. Çünkü benim yaptığım şeylere göre değerlendirmiyorlardı. Belki konjonktür değişti, bugün daha farklı şekilde ifade edilebiliyor. Bunu açıkçası Ak Parti Hükümeti yaptı. Her kesimden insanın olduğu bir partinin, herkesi anlayan bir parti olarak yükselen çıtaya katkıda bulunmak istiyorum.
 
Futbolcu olduğunuz dönemde memleket meselelerine ne kadar duyarlıydınız?
 
O dönemde de gazeteleri birinci sayfadan okumaya başlayan bir insandım. Sporcu olmama rağmen sadece spor sayfalarını okumadım. Duyarsız, ülkenin sorunlarını anlamayan biri değilim.
 
Siyaset size neleri farkettirdi?
 
Koalisyon dönemlerinde birbirleriyle anlaşamayan insanların arasında yaşadık. Bundan halk zarar gördü. Bu yeni süreçte yaşadıklarıma kadar, iç dünyasını bilmiyordum. Gönüllü, işadamı, sokakta bizimle beraber gezen çok değerli dostlar gördüm. Sadece seçim dönemlerinde değil, her an olduğunu bildiğim için bu bana ayrı bir yakınlık hissi veriyor. O yüzden burada olmayı tercih ettim.
 
Gol kralısınız. Siz futbolda krallığınızı ilan ettiniz. Siyasete girmek bu krallığın devamı mı?
 
Hayır. Herkesin Hakan Şükür'ü iken belli bir kesimin Hakan Şükür'ü olmak çok tercih edilesi bir şey değil. Ben farklı partilerin standlarını da geziyorum. "Seni çok seviyoruz ama yanlış partiden aday oldun diyenler" var. Böyle bir durumla karşılaşacağımı biliyordum.
 
Umursadınız mı bu tepkileri?
 
Hayır, çünkü bütün bunların sebebi sadece hizmet etmek. Çok büyük bir başarının, değişim ve dönüşümün içinde olmak bana heyecan veriyor. Mal varlığımı çok farklı şekilde değerlendirip, üst sınıf bir yaşamı da tercih edebilirdim. Ama hiç bir zaman böyle bir insan olmadım. Hep yardımlaşan, en yakınına el uzatan biri olma idealim var. Benim Sayın Başbakanımızla dost olma şansım vardı. Milletvekilliğini teklif etti. İnanılan ve güvenilen bir tarafım da var çok şükür. İnsanlar beni gördüklerinde sorunlarını anlatmıyorlar, sarılıp öpüyorlar, imza istiyorlar. Demek ki doğru temsil ettim kendimi diye düşünüyorum.
 
'Hakan'dan siyasetçi olmaz' diyenler var...
 
Sayın Başbakanımızdan da "muhtar olmaz" dediler ama başbakan oldu. Bir şeye gönül vermek bir çok şeyden feragat etmeyi beraberinde getiriyor. Siz çocuklarınızın büyümesini göremediğiniz bir süreçten bu başarıyı elde ediyorsunuz. Başbakan şimdi yanında kızını gezdiriyor. Ben de futbolcu olduğum dönemde çocuklarımın büyüdüğünü göremedim. Kızım, oğlum büyüyor ama hayatıma şimdi de siyaset girdi.
 
Hakkınızda yazılanlara kızıyor musunuz?
 
Ben sadece adaletli olmalarını bekliyorum. Yazıp çizen insanlar, bir ülkenin en önemli sporcusunu, yanındaki on katını kazanırken onun onda birine top oynadığı dönemlerde neden yazmadılar? İdeolojik miydi, yoksa başka bir sebep mi vardı? Bu insanlar o zaman 'Hakan'ın hakkını çalıyorsunuz, bu çocuk can hıraş çalışıyor, o kadar emek veriyor, ülkesine hizmet ediyor, ne oluyor size?' diye sormadılar. Onun için bugün buradayım.
 
Seçilirseniz nasıl bir hizmet vermek istiyorsunuz?
 
Türk gençliği sportif anlamda körelmiş durumda. Bu alanda hizmet edebileceğime inanıyorum. İnsanların bildiği bir isimim. Allah herkese bir unvan verir, onu nasıl kullandığına bakar. İnsanlar beni seviyorsa ve bana güveniyorsa ben de hizmet edebileceğime inanıyorum.
 
Sanatçı ve popüler diyebileceğimiz bir çok isim aday adayı olamadı. Siz hangi kritere göre seçildiniz? Başbakana yakın olduğunuz için mi?
 
Başbakan benim siyaseti düşünmediğimi biliyordu. Siyasetin içinde olmadan da her kapıyı istediğim gibi açabilecek önemli bir unvanım vardı. Benim hizmet edeceğimi düşündüğü için tercih ettiğini düşünüyorum. Konuşabiliyorum, hedef sunabiliyorum. Başbakanın çok şey yapabileceğime inandığı için beni seçtiğini düşünüyorum.
 
Rekor golümden sonra ilk arayan Başbakandı
 
İyi bir sporcu olmak için çok çalışmak ve istikrar gerekiyor, iyi bir siyasetçi olmak için ne lazım?
 
Fark yok. İyi ve güvenilir bir insan olmanız gerekiyor. Fakat her soruna hemen çözüm bulmanız, insanları hemen memnun etmeniz mümkün değil. Yine de en azından ilgilenmek ve elimden geleni yapmak önemli benim için. Bazı insanlar bu hakkı, hakkı olmadığı halde istiyorlar. Mesela, beni hiçbir zaman çok kazanan biri olarak görmedi insanlar, çünkü çok para kazanmadım. Ben de spor dünyasının emekçisiydim. İyi yerlerde oynadım ve o iyi yerlerin en iyisiydim. Ama yanıma gelen insanların arasında en az kazananıydım.
 
Olumsadığınız bir şey mi bu?
 
Ben hakkıma her zaman razıyım. Yaşadıklarıma ve bugüne baktığımda dua ederken ellerimi açıyorum ve isteyecek bir şey bulamıyorum. "Allah'ım daha bana ne vereceksin" diyorum. Verdiklerini ben istemedim, onun için birşeye istemeye çekiniyorum. Çünkü onları kazanmış olsaydım bugün karşınızda olamaz ve insanların teveccühünü kazanamayabilirdim. Çok duygulanıyorum ve bazen ağlıyorum.
 
Siyaset üzerine herhangi bir eğitim aldınız mı?
 
Hayır, almadım. Kendimi süsleme gereği hissetmiyorum. Eleştirmeleri önemli değil.
 
Futbolun krallığı olduğu kadar siyasetin de krallığı var. Kendinizi geleceğin lideri olarak görüyor musunuz?
 
O çok uç bir hayal... Spor da liderlik vasfına ulaşırken hiçbir zaman "en zirvede olayım" ayalim olmadı. Benim futbolu tercih etmemdeki sebep, oturduğumuz evden çıkmak zorunda kalmamızdı. Annemin ağladığını gördüğüm gün, kararımı verdim. O gün anneme ev alma sözü verdim. Sonra evlerim oldu ve ailemin her ferdine ev aldım, kimseden kısmadım. Kazandıkça paylaştım. Her insan bir devlettir. Ben çocukluğumdan bu yana bu fikirle yaşadığım için siyasete siyaset olarak değil, insan olarak bakıyorum. Çok geniş hayaller kurmuyorum.
 
Milletvekili seçilemeseniz ne olur?
 
Halk beni milletvekili seçmezse "bırak" derlerse bırakırım. Hizmet edebilmem önemli. Her şeyim belli, kimseden sakladığım bir şey, kafamın arkasında bir plan yok. Planım sadece 2023'e doğru büyük adımlarla gidebilmek. Kendimi bu heyecanın içerisinde gördüğüm için buradayım. Ne yapabilirim bunu hep birlikte göreceğiz.
 
Başbakan Fenerbahçeli ama siz Galatasaray'da oynadınız. Derbi maçları nasıl geçiyor?
 
Tabii latifeler oluyor. O rekor golü attığım gün oyundan 10 dakika erken çıktım ve soyunma odasına geldim. Beni ilk arayan kişi sayın başbakanımızdı. O maçı izlemiş ve rekor kırdığım anı görmüş. Galatasaray'da da oynasam benim başarılarımdan mutlu oluyordu. Onun desteği benim için çok önemliydi. Bunu sadece ben anlatmıyorum, farklı branşlardaki arkadaşlarım da bunu yaşamış. Bu çok önemli bir moraldir.
 
Siyaseti futbola benzetiyorum
 
Siyaset futbola benziyor mu?
 
Benzerlik çok var, siyasette de takım olmak çok önemli. Ak Parti bunu sağlamış, karşılık beklemeden hizmet üretmiş bir parti. Yanlışlar elbette var. Ama genele baktığımızda bir başarı hikayesi var. Ben de başarıların nereden geldiğini bilen bir insanım. İmece kültürünü bilen biriyim.
 
Siyasete futbolcu gibi mi bakıyorsunuz?
 
İnsan gibi bakıyorum. Belkide bu cevap siyaseti öğrendiğim anlamına geliyor. Futbolcudan öte ben bu ülkenin bir insanıyım. Benim bir insanın evine gidip onu derdini dinlemem için siyasetçi olmama gerek yok. Ülkemizin bir çok yerinde her sorunun içinde olmaya çalışıyorum.
 
Futbolun kendi kuralları var. Siyasete girdikten sonra oradan aldığınız tüyolar var mı?
 
Siyasette çok yeniyim. Ama çok uzun zamandır siyaset çevresinden dostlarım oldu. Siyasete girmeden önce herkes "siyaset çok zor bir alan" diyordu. Ama baktım ki kendinizi doğru ifade ederseniz hiç de zor değil. Futbol döneminde yaşadığım o ağır eleştirilerin siyaset için iyi bir antrenman olduğunu düşünüyorum. Gün geçmiyor ki hakkınızda gerçekliği yansıtmayan bir dedikodu çıksın. Bir tarafta bunu yönetiyorsunuz. Açıkçası birazda siyaset yapıyorsunuz. Kendinizi anlatırken ki tavrınız değerlerinize sıkı sıkıya olan bağlılığınız. Bunların hepsini bir sınav olarak düşündüğünüzde siyasetin çok zor bir şey olduğunu düşünmüyorum.
 
Bu oluşumun içinde olmak size iyi geldi mi?
 
Henüz hiçbir şey yaşamadım, elbette birçok şey yaşayacağım. Ama eminim sekiz buçuk yıl öncesi gibi olmayacak. Hakikaten çok önemli bizi geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak güzel şeyler oldu. İnsanların biraz böyle bakmaları gerektiğini düşünüyorum. Ne görev verilirse onu yapmaya çalışacağım.
 
Siyasetten ne bekliyorsunuz?
 
Zaman zaman yurt dışında bazı yerlere gidiyorum. Oraya gittiğimde çeşitli belediyelerin içerisinde oluyoruz. Adam diyor ki; "mesaim bitti eve gitmem gerekiyor." Orada sistem oturmuş. Özlemim böyle bir düzenin gelmesi ve Yeni Anayasayla hak ve özgürlüklerin gelişmesi.
 
Hakan Şükür olarak sizden ne isteniyor?
 
Amatör branşlardan istekler geliyor. Genç kardeşlerimizin yetişmesi için federasyonumuzun uyguladığı –federasyon özerk bir kurum- formüller var. Özellikle 30 yaş üzeri genç kardeşlerimizin. Ben onlara genç diyorum çünkü 30 yaştan sonra en verimli dönemimi yaşadım. Bu kardeşlerimiz alttan gelebilecek insanlara yol açılsın diye biraz geri planda kaldı ve farklı yerlere atıldılar. Maddi imkan kazanma şansları ortadan kalktı. Bu anlamda şikayetler var. Bunları konuşuyoruz. Her semtte ve şehirde tesisler arttıkça bu oyuncuların büyük takımlarda oynama hayalinin daha da büyüyeceğini düşünüyorum.
 
Futbolcuyken birçok fedakarlık yaptığınızdan bahsetmiştiniz. Siyasette de var mı bu tür fedakarlıklar?
 
Çok güzel bir konuya temas ettiniz. Güreş yaptım, boks yaptım, Sapanca Gölü kıyılarında büyüdüğüm için çok iyi yüzerim. Babam, dayılarım eski bir futbolcudur. Futbol yeteneğim var. Basketbolda birçok ödülüm var. Masa tenisi iyi oynarım. Ama evimdeki en önemli ödüller takım oyununa sağladığım katkılardan dolayı verilmiştir. Genelde yardımlaşmayı, paylaşmayı sosyal yaşamda da çok severim, takımda da keza öyle. Sayın başbakanımız da sporcu ve bugün siyasette birçok yere gidiyor ve geliyor daha fazla fedakarlık yapmak istiyor. Bu bir alışkanlık meselesi nasıl alışırsanız öyle gidiyor.
 
Bu spordan gelen bir gelenek mi?
 
Bence öyle... İnsanı devamlı hareket etmeye itiyor. İnsanlar "nasıl bu tempoya dayanıyor" diye düşünüyor ama aslında bu başbakanımızı besliyor. Sporcunun hayata bakış açısında bu vardır. Bugünkü koyulan hedef tesadüf değildir. İstikrar çok önemli. Belki yeteneklerim eleştirebilir ama o istikrarı, bu yapıyı ve tempoyu ancak bu ruha bu beyine sahip insanlar gerçekleştirebilir.
 
yenişafak