Öcalan, Ertuğrul Özkök"ün yazısıyla ilgili de, "Ben eski ben değilim. Devlet de eski devlet değil. Geçmiş geçmişte kaldı" dedi.



İMRALI"da çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasını çeken terör örgütü PKK"nın elebaşı Abdullah Öcalan, avukatlarıyla yaptığı son görüşmede, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın dolaylı yollardan kendisinden ricada bulunduklarını iddia etti. Öcalan"ın "Sayın Erdoğan ve Gül"ün dolaylı da olsa, basın yoluyla da olsa çağrıları oldu, ricaları oldu. Ben de bunlara cevap verdim" dediği ileri sürüldü. Öcalan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök"ün kendisiyle ilgili yazısına değinirken, "Ben, eski ben değilim. Geçmiş, geçmişte kaldı" dedi.

PKK"nın yurt dışından sözcülüğünü yapan televizyon ve internet sitelerinde yer alan haberlerde, Abdullah Öcalan"ın avukatlarıyla yaptığı son görüşmede Kürt sorunun çözümü konusunda yürütülen tartışmalara ilişkin 15 Ağustos"ta "yol haritası" açıklayacağını söylediği, çatışmasızlık ortamının devam etmesini istediği iddia edildi. Abdullah Öcalan"ın avukatları aracılığı gönderdiği mesajlar iddiaya göre şöyle:

Cesur olmak gerekiyor

Ben zaten 11 yıldır çatışmasızlık ortamının sürmesine çalışıyorum. Hatta Özal"dan beri yapıyorum. Ve tek başıma yapıyorum. Çağrılar üzerine ben bunları yapıyorum. Özal, Talabani üzerinden çağrı yapmıştı. Ben önce Talabani"ye "Sen ne diyorsun" demiştim ve şaşırmıştım. Daha sonra Sayın Erbakan başbakanken Suriye Devlet Başkanı üzerinden çağrısı oldu. Askeriye, Brüksel üzerinden çağrı yapmıştı. En son da buradan da rica ettiler. Sayın Erdoğan ve Gül"ün dolaylı da olsa, basın yoluyla da olsa çağrıları oldu, ricaları oldu. Ben de bunlara cevap verdim. Eğer çözüm olacaksa biz bunu da kabul ederiz. Demokratik siyasetin gereği olarak cesur olmak gerekiyor. Çözümü istemeyenler Erdoğan ve Gül"ün gitmesini isteyenlerdir.

Önleyecek durumda değilim

Benim muhatap alınmam gibi bir derdim yok. Yol haritası üzerinde çalışıyorum. Siyasi olarak çözüm gelişmediği zaman askeri kesim inisiyatif alır. Çözüm gelişmediği taktirde askeri kanat çok güçlenecek. Sonuçları hepimizin tahmin ettiğinden daha vahim olabilir. Sorunun çözülmemesi halinde farklı gruplar ortaya çıkabilir. Ben burada her şeyi önleyecek durumda da değilim. Savaş gelişirse benim de söyleyecek pek fazla bir şeyim olmaz. Çünkü diyecekler ki yaşam bizim yaşamımızdır. Dağlarda olan onlardır. Ben bu konuda bir şey diyemem. Bu onların kararıdır. Beni de dinlemezler. Bunu kaba bir tehdit olarak da söylemiyorum. Sorunun şiddetle çözülemeyeceğini herkes biliyor. Siyasi etik sahibi iseniz söylediklerinizi yapın cesur olun.

Özkök, çözdüğümü görmüş

Bunu gördüğümü, Türkiye"nin kodlarını çözdüğümü Ertuğrul Özkök görmüş. Makalesinde değinmiş. Onun ilişkili olduğu en az 40- 50 kişi var. Onlar benim bunu çözdüğümü biliyorlar. Niye çözdüm? Tecrübelerimden, yaşadıklarımdan çözdüm. Ben tek başıma gereğini yaptım. Bu sorunu kendi içimizde çözemezsek farklı güçler müdahil olmak ister. Ertuğrul Özkök, köşe yazısında benim hakkımda daha önceleri törörist, terörbaşı benzeri kavramlar kullandığını ama bugün bunun doğru olmadığını, kullanılan dilin daha yumuşak olması gerektiğini belirtmiş. Evet ben de eski ben değilim. Hürriyet Gazetesi de eski Hürriyet değildir. Bu saatten sonra da eski Hürriyet olamaz. Daha çok değişecektir. Geçmiş, geçmişte kaldı. Devlet de eski devlet olamayacak.

Vazgeçtim, radikal demokratım

Ben de daha öncesinde reel sosyalizmin etkisiyle bir takım şeylerin olabileceğini düşünüyordum. Bugün görüldüğü gibi Rusya ve Kafkasya"nın durumu ortada. Çin sosyalizm ile ancak ABD"ye hizmet ediyor. Çatışma, şiddet, ölüm benim mantığım değildir. Bu nedenle ben bunlardan vazgeçtim. Demokratik siyaseti ve özgürlüğü esas alıyorum. Ben radikal demokratım.

Hürriyet