Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahı Doç. Dr. Cahide Topsakal bel fıtığı ile dar kanalın karıştırıldığını belirterek, ”Bu iki rahatsızlık benzerlik gösteriyor, bundan dolayı kimi zaman yanlış teşhis konulabiliyor. Aslında dar kanal şikayeti olanlar doktora her zaman bel fıtığı gibi bir ağrıyla gelmezler. Burada ayırıcı çok önemli bir özellik var. Bu tarz şikayetleri olanlar buna çok dikkat etmeli. Dar kanal ayaktayken ağrı yapar, oturduğunuzda ise ağrı geçer” dedi.
 
Dar kanalın her iki bacağı etkilediğinin altını çizen Doç. Dr. Cahide Topsakal, ”Bel fıtığı tek tarafta daha çok rahatsızlık oluşturur, oysa dar kanal her iki bacağı da etkiler. Uyuşma ve güç kaybı ile beraber şiddetli ağrılar oluşur. Kişi oturduğunda ve istirahat haline geçtiğinde bu şikayetler kaybolur. Dar kanal sıkıntısı yaşayanların en belirgin bir diğer özelliği yürüyüş esnasında öne eğik durmalarıdır. Zamanla yürüyüş mesafeleri kısalır. Bu mesafe 500 metrenin altığında inmiş ise artık tedavi için ameliyat gerekir” dedi.
 
Dar kanal hastalığının giderek kötüye giden bir hastalık olduğunu ifade eden Topsakal, ”Hasta geçici uyuşma, ağrı ya da felç yaşar. Evinin içinde dahi adım atamaz olur. Geçici felç zamanla kalıcı felce dönüşür ve ne yazık ki bu aşamadan sonra ameliyat başarısı düşer. Bu aşamaya gelmeden hastanın daha kötüye gitmesini engellemek için ameliyatla darlığı açmak gerekir” dedi.
 
Dar kanal ve fıtığın tanı koyma aşamasında karıştırıldığını belirten Cahide Topsakal, ”Bazen yanlış ameliyatlar yapılıyor. Dar kanal hastasına fıtık ameliyatı yapılırsa tedavi başarısız olur. Başarısız Bel Cerrahisinin en büyük nedenlerinden biri de budur. İkisine yapılan cerrahi birbirinden çok farklı. Fıtık ameliyatında her iki omur arasına disk mesafesine girilir ve tüm disk boşaltılır, kanal çapı ile oynanmaz. Oysa dar kanal omurilik kanalının daralması anlamına gelir ve dar kanal açma ameliyatları ihtiyaca göre planlanır” dedi.
 
Bel rahatsızlığı yaşayanların ister operasyon geçirmiş ya da geçirmemiş olsun mutlaka belli kurallara uyması gerektiğini ifade eden Dr.Cahide Topsakal şöyle devam etti: ”Ağır bir yükü asla kaldırmamak ve zorunlu durumlarda başkasından yardım istemek gerekiyor. Yerden bir eşya alırken belin eğik değil dik pozisyonda olması gerekir, dizler kırılmalı ve çömelerek alınması gerekir. Bir eşyayı alırken ona doğru uzanılmamalı yanına iyice yaklaşıp, öyle alınmalıdır. Herhangi bir materyali yerden alırken önce onu bedene doğru yaklaştırmalı ve sonra yükseltilmelidir. Bir eşyayı taşırken de gövdeye yakın tutulmalıdır. Taşınacak eşya vücuda ne kadar yakın olursa omurgaya binen yük de o kadar azalacaktır”.