TBMM Genel Kurulunda, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın Hükümet adına gündemdışı söz alarak Van'da yaşanan depremle ilgili bilgi vermesinin ardından, İçtüzük hükümlerine göre, gruplara söz hakkı doğdu. 

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, depremin kimlik, din, mezhep ve bölge ayrımı gözetmediğini söyledi. Kaplan, ''Sayıları çok az olsa da ırkçı haber ve yorumlarda bulunanları, intikamcılık ve ayrımcılık yapanları, insanlık suçu işleyen bir sosyal çürümüşlüğün girdabında debelenen bir avuç zavallıyı, onlara görev verenleri, koruyanları en acı günlerde fırsatçılık, yağma ve kalleşlik yapanları kınamak istiyorum'' diyen konuştu. Kaplan, yaşanan korkunç felaketlerin, bunlardan dersler çıkarılması gerektiğini ortaya koyduğunu anlattı.

BDP'li Kaplan, Van Belediye Başkanının, ''Van Valisi ile birlikte çalışma önerisinin reddedildiğini'' öne sürerek, ''Bir felaket anında ilk müdahaleyi yapacak merkezi idareler ve yerel yönetimler arasındaki bu kopukluğu, taraflı yaklaşımı kimse izah edemez. Vatandaş enkaz altında can çekişirken Başbakan ve bakanları karşılama hazırlığı içinde olan aymazlığa dikkat çekmek istiyorum. Yoksa böyle acı günlerde siyaset yapacak değiliz'' dedi.

Devlet kurumlarının ilk yıkılan binalar olduğunu öne süren Kaplan, ''İlk enkaz altında kalan devletti'' ifadesini kullandı.

Hasip Kaplan, şöyle konuştu:

''Kaç deprem, afet yaşadık. Marmara'da ve Van'da hala değişen bir şey yok. Devleti, dış yardımlar; Hükümeti bugüne kadar toplanan 20 milyar lira deprem vergisi konusunda şeffaflığa davet ediyorum. Hükümeti buradan uyarıyoruz; Van Belediyemizin deprem sonrası Van Valiliği ile ortak çalışma isteğinin reddedilmesi seçilmiş iradelere saygısızlığın en büyüğüdür. Van'ın kedisi meşhurdu bir de ayrımcı valisi ile meşhur olmaya başladı.''

-CHP'li Eyidoğan-

CHP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Haluk Eyidoğan da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Van depreminin ardından bölgeye giden ilk parti lideri olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı incelemede eline aldığı beton örneklerinin ''tuz buz olduğunu'' gördüğünü ifade eden Eyidoğan, CHP'nin bugünden itibaren il başkanlarını ve belediye başkanlarını bölgede toplayacağını söyledi.

Marmara depremlerinin ardından depreme karşı yapılması gerekenlerin hep konuşulduğunu ancak Van'da yaşananların hala eksiklik olduğunu gösterdiğini belirten Eyidoğan, ''160 üniversitesi, binlerce uzmanı, mühendisi, uluslararası çimento fabrikaları, çok sayıda inşaat şirketleri, 400 bin konut yapan TOKİ'si bulunan bu ülkede, neden hala binalar ölüm makinelerine dönüşüyor? Yapıların önemli bir bölümünü plansız yapıyoruz ve yapılmasına göz yumuyoruz'' dedi.

Eyidoğan, Türkiye'nin 12 senedir İmar Yasasını hala değiştiremediğini, kentsel dönüşüm yasasını çıkaramadığını, DASK kararnamesini yasalaştıramadığını anlattı.

Marmara depremlerinin, herkesin bundan gerekli dersleri almasını sağladığını, ancak Hükümetin üzerine düşen ev ödevlerini gereği gibi yapamadığını ileri süren Eyidoğan, toplanan deprem vergileri ile ilgili soru önergelerinin cevapsız kaldığını iddia etti.

Haluk Eyidoğan, yaşanan depremlerin, köklü bir yapı denetim sisteminin oluşturulması gerektiğini ortaya koyduğunu ifade ederek, yapı denetim sistemindeki aksaklık ve denetimsizliğin faturasının topluma ve ekonomiye çok ağır olduğunu ve böyle giderse de olmaya devam edeceğini belirtti.