Bilal Çetin'in yazısı

Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki Ergenekon soruşturması polemiği giderek sertleşiyor. Karşılıklı suçlamalara her gün bir yenisi ekleniyor.

Erdoğan, Baykal"ı “Ergenekon"un avukatlığını yapıyor” diye suçluyor, Baykal, “Sen savcısı isen ben avukatlığı üstlenirim” diye yanıtlıyor.

Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında soruşturmanın gizli olması gereken bilgi, belge ve ifadelerin iktidara yakın yayın organlarına günü gününe nasıl sızdırıldığını soruyor.

Belli ki Baykal"ın bu konuda bir yargısı var ama yine de içinde o müthiş bir iddiayı da barındıran şu soruyu soruyor Başbakan"a ve Adalet Bakanı"na:

“İstanbul"da yürütülmekte olan davanın gizli olan ilk soruşturma aşamasına yönelik bilgilerin, belgelerin, dosyanın UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) çerçevesinde Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Merkezi tarafından izlenmesi, değerlendirilmesi imkanı var mıdır, yok mudur?”

Adalet Bakanlığı yanıt veriyor: “Hayır. O bilgileri soruşturma savcısından başka kimse görmüyor...”

Adalet Bakanlığı “Hayır” diyor ama Bakanlığın merkez bilgisayarına gelen bilgi ve belgeleri teknik ve teorik olarak ilgili birimin sorumlusunun, Adalet Bakanı"nın hatta Başbakan"ın da görebilme imkanı mevcut.

Ancak Deniz Baykal"ın soruyu sorarken ima ettiği “Bilgi ve belgelerin bu yolla yandaş medyaya sızdırıldığı ve bununla bir tür yıpratma kampanyası, siyasi mahkum etme çabası” içine girildiğini iddia ediyor.

Bu iddia vahim. Soruşturma ve hatta yargı sürecine gölge düşürebilecek ölçüde vahim bir durum.

Bu konuşmasının ardından telefonla konuştuğumuz Deniz Baykal"a dile getirdiği bu iddia konusunda “Ciddi bir duyum mu aldınız?” diye sorduğumda şu yanıtı veriyor:

“Duyumun ötesinde. Biliyorum öyle olduğunu...”

Sistemin işleyişini anlatıyor Baykal:

“Savcı soruşturmanın ilk aşamasından itibaren elde ettiği bütün bilgi ve belgeleri, tanık ifadelerini, zanlı ifadelerini UYAP çerçevesinde merkezi bilgisayar ağına giriyor. Savcının bir şifresi var, bu bilgileri girebiliyor, görebiliyor. Ondan başkası göremiyor. Ama bir de Ankara"daki, Adalet Bakanlığı"ndaki birim görebiliyor. UYAP"la ilgili yasal düzenleme yapılırken uyarımızı yapmıştık. İlk tahkikatın bunun dışında tutulmasını önermiştik. Ama kabul görmedi. Yine de ilk tahkikatın, hazırlık soruşturmasının ve bu aşamada elde edilen bilgi, belge ve ifadelerin mahremiyetinin korunacağını umut ediyorduk. Bu olayda gördük ki korunmuyor. Yandaş yayın organları aracılığıyla yıpratma, peşinen mahkum etme kampanyasının aracı olarak kullanılıyor...”

Adalet Bakanlığı, “Kimse görmüyor” diyor ama Baykal iddiasında ısrarlı. Bu konuda elinde ciddi veriler olduğuna güveniyor.

Öyle anlaşılıyor ki bu soruşturma süreci uzadıkça, iddianame geciktikçe, Ergenekon zanlıları olduğu kadar Türkiye"yi de yıpratmaya, siyasi gerilimi derinleştirmeye devam edecek.

Vatan