Temel, İngiltere'ye gidecektir. İngilizce öğrenmek için lisan kursuna yazılır.

İlk derste “come”, yani “gel”, demeyi öğrenmektedirler.
Temel’in kafası karışmıştır. Öğretmenine sorar?.
“Hocam, bu nasi iştur, “COME” yazaysun, “KAM” okuyusun,

peki, “CEL” olduğuni nasi anlayacağuk?”

Halkoylamasına götürüleceğine  kesin gözüyle bakılan “Başkanlık yasası” tartışmaları, olanca hızıyla devam ediyor.

Hergün, TV ekranlarında bu konu üzerinde yapılan  detaylı değerlendirmeleri izliyoruz.

Güçler ayrılığı, güçler birliği, yasama, yargı, yürütme, denetim vs.

Şu bir gerçek ki; vatandaş come yazılıp kam okunan bu tür söylemleri pek anlamıyor.

Bu nedenle, yazıldığı gibi okunan bir analiz  yapayım istedim.

Demokratik yönetimlerde gücü elinde bulunduran 3 farklı organ vardır. Bu üç organın birbirinden bağımsız çalışması güçler ayrılığı olarak kabul edilir. İleri demokrasilerde güçler ayrılığı en temel ilkedir.

Şimdi, mevcut Anayasamıza göre bu organlar hangileridir? Görevleri nelerdir? Sorularına açıklık getirelim..

Yürütme(Hükümet): Yargıya ve yasalara bağlı olarak ülkeyi yöneten erktir. Genel siyaseti yürütür, bakanları  ve üst düzey  yöneticileri atar. Mevcut anayasamıza göre  bu görev, Cumhurbaşkanı, başbakan ve Meclis  tarafından icra edilmektedir.

Yasama(Meclis); Kanun  yapma, kanun  kaldırma ve yürütmeyi denetleme gibi yetkileri bulunan organdır. Bütçe yapmak, para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek, milletlerarası antlaşmaları onaylamak , genel ve özel af ilânına karar vermek görevleri arasındadır..

Mevcut Anayasamız’da bu yetki TBMM'ye vermiştir. 
Yargı(bağımsız mahkemeler); Yürütmeyi denetleyen ve vatandaşların yasal haklarını  koruyan erktir. Bu güç BAĞIMSIZ MAHKEMELER  ve Yüksek Yargı organları tarafından kullanılır.
 

Şimdi de, Başkanlık sistemi hakkında merak edilenleri soru cevap şeklinde irdeleyelim.

1-Başkanlık sisteminde hükümet krizi olur mu?

Kesinlikle olmaz.. Halk tarafından seçilecek olan başkan, koalisyon ihtimali olmadığı için derhal hükümetini kurup icraatlarına başlayabilecektir..

2- Başkanlık sisteminde Başkan sınırsız yetkilere mi sahiptir?

Kesinlikle Hayır! Başkanın yetkileri, şu anki Cumhurbaşkanının yetkilerine nazaran daha sınırlı ve azdır. Sorumluluğu ise  daha fazladır. Demokratik Cumhuriyeti benimseyen sistemlerde tek adamlık ve diktatörlük olmaz.   

 3- Başkanlık sistemi ile parlamenter sistem arasındaki fark nedir?

 Başkanlık sisteminde yürütme yetkisini başkan tek başına kullanır. . Parlamento yürütmeye müdahil olamaz. Oysa parlamenter sistemde yürütme  yetkisi, parlamento, cumhurbaşkanı ve başbakan arasında paylaşıldığından  yürütme içinde  uyum sorunu yaşanabiliyor.

4- Başkanlık modeline geçilirse, eyaletler mi kurulacak?                         

Eyalet sistemi bir devlet modelidir. Başkanlık sistemi için olmazsa olmaz kural değildir. Türkiye, üniter yapısını koruyarak başkanlık sistemine geçebilir.

 5- Başkan, yargıya müdahalelerde bulunabilir  mi?

 

Bütün sistemlerde yargının ve yargıcın  bağımsızlığı temel ilkedir. Her ne kadar, yargı üyelerinin  bir kısmı Başkan tarafından atanıyor olsa da, nihai karar Parlamento'ya aittir. Yargı üyeleri yasamanın belirlediği yetkileri kullanırlar. Bu nedenle Başkanın yargıya müdahalesi mümkün değildir.

6- Başkan Parlamento'yu  fesih edebilir mi?                                              

Başkanın Parlamentoyu fesih yetkisi kesinlikle yoktur. Ancak  parlamenter sistemle yönetilen  ülkelerin tamamında Cumhurbaşkanına parlamentoyu  feshetme yetkisi tanınmıştır.                

7- Başkan  kanun çıkarabilir mi?                                              

Başkanın kanun yapma yetkisi yoktur. Kanun yapma yetkisi meclise aittir.

8- Başkanlık sisteminde  bakanlıkların dağıtımı nasıldır?

Başkanlık sisteminde bakanlar meclisten değil, dışarıdan, liyakat esasına göre belirleneceğinden, siyasetin yönetime müdahalesi  güçleşecektir.

9- Başkanlık sistemi Türkiye' için  uygun mudur?

Anadolu insanının, tarihi gelişimine, siyaset kültürüne, yaşam biçimine ve töresine   uygun düşen  bir yönetim sistemidir. Üstelik, yabancısı olduğumuz bir sistem de değildir... Belediye başkanlığı ile  benzerlikler arz eder. Ancak başkanlıkta yüzde 50’nin üzerinde oy almak gibi  kesin bir kural vardır. Başkan da belediye başkanı gibi Halk tarafından seçilir. Halk için çalışır, nihayetinde  halka giderek  hesabını verir.

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşıldığı üzere, Başkanlık sistemi koalisyon ihtimalini ortadan  kaldıran, yürütmenin elini güçlendiren, müdahalelerin önünü kesen, siyasette ve ekonomide istikrarı sağlayan, partizanlığı azaltan  iddialı bir model olarak karşımıza çıkıyor.

İlk kez sivil otorite tarafından yapılacak olan böylesi bir  anayasa teklifini tartışılmaya değer buluyorum.

 

Körü körüne “İstemezük” demenin  mantıklı hiçbir izahının  olamayacağını düşünüyorum.

Sevgi ile kalın..

 

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA